23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Duru’nun tedirgin gözlerine bakarken yerleştirmeye çalıştığı tohumun nasıl da suya ihtiyaç<br />

duyduğunu gördü. Tohumu ekmekteki ani başarısının tadı öyle keyifli gelmişti ki, cevap<br />

vermekte biraz gecikti. Aysun konuşmaya başladığında Can hâlâ Duru’nun gözlerine<br />

bakmaktaydı. Aysun, “Ne geç kalması ya!” diye itiraz ederken doğrulup direk Deniz’e<br />

konuştu. “Daha yeni tanıştık ama içimdekini söylemek istiyorum. Sen acayip bi adamsın<br />

Deniz, adam demek yanlış olur, insan! Herhangi bir konuda geç meç kalamazsın. Yıllardır<br />

düşündüğüm ve düşünmemek için kendimi zorladığım tüm bölük pörçük şeyleri o kadar iyi, net<br />

ifade ediverdin ki, kendimi aydınlanmış hissediyorum. Bunları yazsana ya! Yaz! Ama aynı<br />

böyle konuştuğun gibi yaz!” dedi.<br />

Can, Aysun’a karşı içinde kabaran anlık nefreti, boynunda ve şakaklarında atan<br />

damarlarında hissetti. Tam konu istediği yere gelmişti ki, bu salak botoksçu karı Deniz’i ilah,<br />

kendini de müridi ilan edercesine coşkuyla konuşmaya girmişti. Duru’nun meraklı suratına<br />

baktı Can, Aysun’u dinleyen Duru rahatlamıştı. Can, tuhaf görünmeden Aysun’dan akan bu<br />

destekleyici enerjiyi nasıl kesebilirim diye düşünürken, bunu Deniz kendisi yaptı. “Aysun,<br />

neyi yazayım, görmek isteyenin anında göreceği ve herkesin yaşadığı şeyi sanki ben<br />

keşfetmişim gibi numara mı yapayım?” dedi.<br />

Aysun içtenlikle anlaşılmaya çalışarak, “Ya, bazen ruhun bildiğini akıl unutturur! Sistem<br />

zaten bunu unutturmak için tasarlanmamış mı? Fena mı olur birinin böylesine doğallıkla<br />

hatırlatması, çıkarsız, hesapsız ve dümdüz bir dille.” dedi.<br />

Deniz elindekinden bir nefes daha alıp, “Ben buraya kendi potansiyelimi yaşamaya geldim<br />

ve hayatımı diğerleri uyansın diye bir alarm gibi harcamayacağım, herkes kendinden<br />

sorumlu.” dedi.<br />

Deniz’deki bireysellik Can’ı ürpertti. Kendisinden daha kendisi gibi olan birini ilk defa<br />

görüyordu ve Can Manay olalı beri etrafındaki kimse ama hiç kimse önünde kırılıp ezilip<br />

büzülmeden konuşamaz olmuştu. Can’ın varlığı tanıdığı herkesi ezen, ceketlerini iliklettiren,<br />

kendilerini Can’a sevdirmek için sıraya girmelerine neden olan bir etki yaratıyordu ve şimdi<br />

ilk defa bu adam, Can Manay’ı ve geri kalan tüm dünyayı kendisinin dışında bir kümeye<br />

koymuş, paketlemiş ve bir daha asla görmemek üzere sanki uzayın derinliklerine göndermişti.<br />

Can doğrulup Deniz’in suratına baktı dikkatle, karşısında dikkat çekmek için numara yapan bir<br />

adam yoktu, gerçek, can yakacak kadar gerçek bir yaratık vardı. Bu yaratığa insan denmesi,<br />

diğerlerine insan denmemesine neden olacak kadar çelişkili olurdu. Can merak etmişti, sordu,<br />

“Niye öğretmenlik yapıyorsun o zaman? Niye devlet üniversitesinde insanlarla çalışıyorsun?<br />

Burada bir çelişki var.”<br />

Deniz, “Niye çalışmayayım ki? Yapılabilecek en kolay iş, kirlenmemiş insan yavrularıyla<br />

çalışıyorum, sistem onları zehirlemeden önce.” dedi. Can, “Ne yapıyorsun mesela?” dedi.<br />

Deniz, “Hiçbir şey aslında, sadece kendim oluyorum.” diye cevap verdi.<br />

Can sızmak için kendisine bir çatlak arıyordu ama Deniz’in basit cevapları pürüzsüzdü ve<br />

Can’ı dışarıda bırakıyordu. “Amaç öğrencileri geleceğe hazırlamak değil mi?” diye sordu,<br />

sorduğu sorunun sıradanlığından kendini aptal gibi hissederek.<br />

Deniz, karşısındakinin zekasını istemeyerek de olsa küçümseyerek konuştu. Can Manay’ın<br />

bir <strong>fi</strong>no köpeği gibi kendisine havlamasından sıkılmıştı, saldırıya uğramış hissetmiyordu ama<br />

anlayamadığı bir sığlık vardı adamın sorularında ve belki bu adam program yapmaya çok<br />

alışmış klişe bir psikologdu diye düşünürken, “Bırakalım şimdi bu geleceğe hazırlamak

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!