23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çalışılan şeylerden.” diye açıkladı.<br />

Bilge gayriihtiyarî bir şekilde, düşünmeden, “Bu durum babanızı kızdırmadı mı?” diye<br />

sordu. Bu soru da listede yoktu, Can sadece Bilge’nin anlayacağı bir vücut diliyle öne geldi,<br />

gülümseyip geriye yaslandı. İzleyici gülümsemesini sempatik bulabilirdi ama Bilge bu<br />

tebessümdeki tehdidi net bir şekilde hissetti. Yine pişman oldu aklına geleni sorduğuna ama<br />

merak etmiş ve izleyicinin de merak ettiğini düşünmüş ve program akışının daha iyi olması<br />

için sormuştu. Sonuçta Can Manay’ın babası bir öğretmendi, oğlunun başarısız bir öğrenci<br />

olması tolere edilmesi zor bir durum olabilirdi. Can gülümsemesi ciddileştiğinde konuştu,<br />

“Onun için, benim için olduğundan daha zordu. Bu da benim için zor olmasına neden oldu.”<br />

Bunu öyle bir tebessümle söylemişti ki, izleyiciler Can’ın hınzırlığına gülerken, Bilge<br />

karşısında oldukça yakından inceleme fırsatı bulduğu Can Manay’a kilitlenmişti. Her şeyi<br />

planlayan hiçbir şeyi şansa bırakmayan biri diye düşünürken karttan, “Bir öğretmeninizin<br />

hayatınızda önemli bir yeri olmuş...” diye okudu. Can Manay, Bilge’ye sorunun devamını<br />

okumasına fırsat vermeden, “Evet, felsefe öğretmenim Emil Bey. Harika bir insandı, etrafını<br />

güzelleştiren biri, benim için önemliydi. Maalesef geçen sene kaybettik onu.” derken büyük<br />

bir iç çekip koltukta kıpırdandı. Huzursuzluğunu bastıran bir sırıtış ve kinayeyle, “Kim<br />

hazırladı bu soruları? Ekibimin benim tarafımda olduğunu sanırdım... Stüdyoda sigara<br />

içilememesi de ne kadar kötüymüş! Kim koyuyo bu kuralları!” deyip arkasına yaslandığında,<br />

izleyici gülmeye başladı. Can içindeki hüznü espriyle bastıran yaralı savaşçıya bürünmüştü<br />

yine. Bilge büyük bir ilgiyle Can Manay’ın rol yeteneğini izliyordu, kahkahaları duyunca tuhaf<br />

görünmemek için o da gülümsemeye çalıştı, gülüşmelerin biraz dinmesini bekleyip sordu.<br />

“Niye sizin için önemliydi?”<br />

Can, “Çok okuyan, okuduğunu çok iyi anlatan biriydi. Konu ne olursa olsun anlattıklarını<br />

merakla dinlerdiniz. Bana öğrenmeyi, bilgiden zevk almayı öğreten kişidir. Okuldaki<br />

durumumu zaten öğrendiniz, kolay değildi, umursamazdım, hocam bana umursamayı öğretti,<br />

bugün burda olabilme sebebimdir.” dedi.<br />

Bilge, Can Manay’ın cevabını dinlerken samimileştiğini sanmıştı, ta ki ‘hocam’ kelimesini<br />

kullanana kadar. Kim nefret ettiği bir kelimeyi kendisi kullanabilirdi? Niye? Can lafını<br />

bitirdiğince Bilge kafasındaki düşünceleri hemen toparlayıp, “Üniversite nasıldı?” diye sordu.<br />

Can sempatiyle kafasını sallayıp, “Fena değildi, iyiydim ta ki sürekli iddialaştığım dik<br />

kafalı ve çok akıllı bir profesöre rastlayana kadar.” derken Bilge kartta yazdığı gibi lafa<br />

girerek hemen ekledi, “Fırat Dulay.” Can kafasını evet anlamında sallarken izleyiciler yine<br />

güldüler çünkü Fırat Dulay, Can Manay gelene kadar psikoloji dalında ülkedeki en uzman<br />

kişiydi. Freudien yaklaşımları yeni neslin ihtiyaçlarıyla birleştirip yorumlamak konusunda<br />

uzmanlaşmıştı. Eğer bu ülkede psikoloji dalında bir bilim adamı varsa o da Fırat Dulay’dı ve<br />

çok iddialı bir adamdı. İzleyiciler gülmeye devam ederken Can açıkladı. “Çok iddialı bi<br />

adamdı ve Freud’a takmıştı kafayı. Bense Yung’cuydum. Aramızda sürekli iddiaya dayanan<br />

bir gerilim oluşturdu bu durum, onun öğrencisi olup da onunla aynı kaynaktan hareket etmeyen<br />

tek kişiydim diyebilirim.”<br />

Bilge karttan sordu, “Hastalarına ‘müşteri’, muayenehanesine ‘o<strong>fi</strong>s’ diyen tanıdığım tek<br />

psikologsunuz. Niye böyle?”<br />

Bilge soruyu sorarken, içinde büyüyen sahtelikten rahatsız olmuştu, Can Manay’ın<br />

hastalarına ne dediğini falan bildiği yoktu aslında... Samimiyetin bu kadar ustaca taklit

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!