You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
arındıranlar ama asla çatlama cesaretini gösteremeyip <strong>fi</strong>lizlenemeyenler, çatlayıp <strong>fi</strong>liz gibi<br />
yeşerenler ama <strong>fi</strong>dan olamayıp kuruyanlar, <strong>fi</strong>dan gibi büyüyenler ama meyve veremeyenler,<br />
meyve verip ağaç olanlar ama meyvesinde tohum olmayanlar ve süper insan, yani tohumluktan<br />
meyve veren bir ağacın yeni meyvesindeki tohum olabilmeye kadar gidebilenler... İnsanın<br />
yüceliği ve acizliği arasındaki ince çizgiyi gördüm. Bize güç veren şey aynı zamanda en büyük<br />
acizliğimiz de olabilir. Ne olduğumuzu ve ne olabileceğimizi ancak kendimizle<br />
yüzleşebilirsek anlayabiliriz. Sahip olabilmek adına, sahip olduklarımıza tırnaklarımızı<br />
korkuyla geçirdiğimizde, ne çatlayıp <strong>fi</strong>lize dönüşebiliriz ne de çürüyüp içimizdeki tohumları<br />
toprağa bırakabiliriz. Sahip olmak için doğmadık biz! Büyümek, gelişmek, dönüşmek için<br />
burdayız. Hayatın içinde kendi tekrarlarımızı yaşamaya başladığımızda durup düşünmek<br />
lazım. Ben de durdum ve 1,5 yıl düşündüm. Değiştirmeye karar verdim ve yaptım.”<br />
İzleyicide tık yoktu. Can Manay omuzlarını silkti, sanki konuşması bitmiş gibiydi.<br />
Stüdyodaki samimi atmosfer nefes alındığında hissedilecek boyuttaydı. Bilge, konuşmanın<br />
bitmediğini biliyordu çünkü Can ona yeşil noktalı soruları da anlatmıştı. Can’ın cevabı bitmiş<br />
olsa bile, Bilge yeşil noktalı sorulardan sonra beklemesi gerektiğini biliyordu. Kırmızı<br />
noktalılar, yeşil noktalılar... Can Manay her anı planlamıştı. Can Manay kameraların<br />
arkasındaki izleyiciye baktı, stüdyo ışıklarından hiçbir şey seçilmese de bakışlarını stüdyoda<br />
oturanlar üzerinde gezdirdi. Sessizlik devam ederken sakince konuştu. “Analiz’i çekerken<br />
aslında yaptığım şeyin yapmam gerekenden ne kadar da uzak olduğunu fark ettim. Etrafımdaki<br />
her şeyin sahteliği midemi bulandırdı ve koptum.”<br />
Can Manay konuşması bittiğinde kafasını sağdan sola tek hamlede sallayıp ellerini ha<strong>fi</strong>fçe<br />
havaya kaldırdı. Bilge bu işaretin bir sonraki soruya geçmesi anlamına geldiğini anlayıp<br />
okudu. “Analiz programına konuk olan Kaan Gör, sizin hayatı boyunca tanıdığı en etkileyici<br />
ve yararlı kişi olduğunuzu bir gazeteye verdiği röportajda söylediğinde ne düşündünüz?”<br />
Bilge kendisine yöneltilmiş kameraya bakarak acemice açıkladı, “Konuyu yakından takip etme<br />
fırsatı bulamamış izleyicilerimiz için açıklamak gerekir. Kaan Gör, Analiz’e konuk olduğunda<br />
canlı yayında sinir krizi geçirmiş ve bu durum, o dönemde büyük bir skandala yol açmıştı.”<br />
Bilge şimdi de Can Manay’a hitap ederek konuşmasına devam etti. “Program sonrasında<br />
aranızda oldukça gerilimli şeyler yaşanmıştı ama Kaan Gör tüm bu olaylardan sadece bir ay<br />
sonra bir gazeteye sizinle ilgili çok güzel açıklamalarda bulunmuştu. Bu bizlerin görmeye<br />
alışık olmadığı bir durum. Bundan biraz bahseder misiniz?”<br />
Can Manay kafasını iki yana sallarken, “Bu soru nerden çıktı şimdi? Yıllar önceki bişey<br />
bu...” deyip güldü.<br />
Bilge hissettiği sahteliğin fark edilmemesi için çabalayarak tebessümle karşılık vermeye<br />
çalıştı, Can Manay’ın bu soruları hazırlarken cevapları kafasında nasıl da şekillendirdiğine,<br />
cevapların ardından gelen soruların nasıl olur da bu kadar yerinde olduğuna şaşırmıştı. Can<br />
Manay’ın deha bir yanı olduğunu biliyordu ama zincirleme bir şekilde bir olay akışını<br />
kafasında kurgulayıp, tamamıyla ezberleyip hatasız bir şekilde uygulayabilecek kadar usta<br />
olmasına şaşmamak elde değildi. Şimdi anladı kendi spontane sorularının neden Can Manay’ı<br />
bu kadar rahatsız ettiğini. Akışı bozabilirdi.<br />
Can Manay sakin açıkladı. “Nur içinde yatsın, rahmetli Kaan’ın programda sinir krizi<br />
geçirmesi benim acemiliğimdi. Ama ben sonrasında onu yalnız bırakmadım. O gece stüdyoyu<br />
terk ettiğinde ben de program sonrasında onun evine gittim. Evini bulmam da kolay olmadı