23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

olduğuna karar vermişti ki, fıçıların arasında, birbirlerinin ağızlarına kenetlenmiş iki kişi<br />

olduğunu fark eder etmez hemen diğer tarafa yürüdü. Kimseyi rahatsız etmek istemiyordu ve<br />

asıl önceliği kendini güvende hissetmesiydi. Fark edilmediği sürece buraya gelmiş olması bir<br />

risk halini almayacaktı. Çıkışa yakın durmanın mantıklı olduğunu düşündü. Yanından hoplaya<br />

zıplaya iki kız geçti, yoksa bir tanesi erkek miydi? Yürüdüğü tarafta büyük hoparlörler vardı.<br />

Burası daha da gürültülüydü ama bu bir avantaj olabilirdi çünkü belki de bu yüzden<br />

kendisinden başka kimse yoktu. Bir süre ayakta, dans eden grubu izledikten sonra büyük siyah<br />

hoparlörün üstüne oturmaya karar verdi. Hoparlörün yüksekliği karnının biraz üstüne<br />

geliyordu, ilk çıkma girişiminden sonra zıplamadan oraya tırmanmasının imkansız olduğunu<br />

anladı. İkinci deneme az kalsın başarılı olacaktı ama kaydı, üçüncü deneme başarılı olmuştu,<br />

zıplayıp kendini yukarı kaldırmış ve kollarıyla çekmişti, şimdi poposunu döndürüp hoparlörün<br />

üstüne yerleştirecekti ki, bir el onu belinden sıkıca kavrayıp kendisini aşağıya çekti.<br />

Kendisine dokunulmasıyla birlikte sıçraması, korkması ve hoparlörün üstünden kayıp yere<br />

inmesi aynı anda oldu. Ama tek bir ses çıkarmamıştı Bilge, zaten çıkarsa bile duyulmayacağı<br />

kesindi. Kendisini aşağıya çeken şeyin ne olduğunu anlamak için hemen döndüğünde,<br />

karşısında suratında kocaman, gevşek bir gülümsemeyle Murat’ı gördü.<br />

-78 -<br />

Duru’nun gidişinden sonra bir anlamı kalmamıştı ne yapılan tüm hazırlıkların ne de<br />

Arzum’un varlığının. Beceriksizce yaptığı bu plan patlamıştı ama daha kötüsü de olabilirdi.<br />

Can evdeki hizmetkarlara işlerini en kısa zamanda bitirmelerini emredip evin yarım saat<br />

içinde boşaltılmasını sağlamıştı. Nihayet tek başınaydı.<br />

Önce odasına gidip kameradan Duru ve Deniz’in evden ayrılıp kendi evlerine girmelerini<br />

seyretti ayrıntılı şekilde, neyse ki bu sefer beynini patlatmasına neden olacak iğrenç bir şey<br />

olmamıştı, çiftleşmeleri gibi.<br />

Aklına, bahçeye çıktığında Duru’nun kocaman gözleriyle kendisine şaşkın bakışı geldi.<br />

Kafasında yarattığı imajın saçmalığını düşününce bir an kızdı ama sonra komik geldi, kendi<br />

kendine güldü. Gülüşü, Arzum’la seviştiği aklına gelince bir anda dondu. İçinde hissettiği<br />

sıkıntının adını koymaya çalıştıkça daha sıkıldı. Duru’yla ilgili bir şeydi bu, nefes almasını<br />

engelleyen, içini acıtan bir şey. Aynı Deniz ve Duru’nun sevişmelerini kameradan<br />

seyrettiğinde içine doğan o iğrenç duyguyla aynı kaynaktan gelen bir şey... İhanet.<br />

Duru’nun şaşkın ifadesi, kocaman gözleri çıkmıyordu aklından. Biraz önce hissettiği neşe<br />

şimdi bir lanet gibi sindi içine, acıttıkça acıttı. Ta ki gözlerinden damla olarak çıkıp gidene<br />

kadar. Hızla banyoya girdi ve suyun ısınmasını bile beklemeden duşu açıp altına attı kendini,<br />

önce soğuk olan su iyice ısınıp kaynamaya başladığında, hemen ayarını yapmadı sıcaklığın,<br />

biraz suyun altında bekleyip üstünden akıttı Arzum’a ait olabilecek tüm sıvıyı. Ancak cildi<br />

yanınca suyu ayarladı. İyice yıkanıp kendini yeniden kendisi gibi hissedene kadar bekledi<br />

suyun altında.<br />

Duştan çıktığında içindeki dengenin sarsıldığını hissetti. Nasıl böylesine aptal<br />

davranabilmişti? Çamaşırını giyip alt kata indi. Hizmetkarlar giderken ışıkları söndürmüşler<br />

ama sehpanın üstünde yanan mumu bırakmışlardı. Mumun titreyen ateşine baktı bir süre ve<br />

Duru’nun o an ne yaptığını düşündü. Deniz’in kolları arasında ne kadar da küçük ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!