23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kendine çekidüzen vermesi imkansızdı. Eve girdiğinden beri Deniz’le konuşmaya takmıştı<br />

kafayı ve köşede oturup Deniz’in aramasını beklemişti. Yıkanmamıştı bile. Üzerindeki<br />

kıyafetleri şimşek hızıyla çıkarıp kendini banyoya attı. Bir hareket diye düşündü, Can<br />

Manay’ın en küçük hareketinde patlatacaktı bombayı Deniz’e.<br />

Üzerine ilk geçirdiği elbiseyi aynaya bakıp hemen çıkardı. Ev halinde olmalıydı ama aynı<br />

zamanda iyi de gözükmek istiyordu. Diğer kadınların süslenmesi yerine Duru sadeleşirdi,<br />

sadeleştikçe kendi varlığıyla parlardı. Sıklıkla uyumak için giydiği, kalçalarına oturan bir<br />

yoga pantolonu giydi altına. Üstüne bir zamanlar Deniz’e ait olan ve Duru’nun yakasını kesip<br />

el koyduğu gri bol bir tişört geçirdi. Tişörtün yakası kesilince o kadar genişlemişti ki, doğru<br />

yerleştirilmezse bir omuzu açıkta bırakıyordu. Saçlarını kafasının tepesinde topladı, bu topuz<br />

dans ederken sıklıkla kullandığı ve kendini çok rahat ettiği bir modeldi. Sanki Duru için<br />

yaratılmıştı.<br />

Kapıyı çaldıklarında, Duru kıyafetleriyle dağıttığı yatak odasını topluyordu ve aşağıya inip<br />

kapıyı açabilmek için merdivenleri beşer basamak şeklinde iki sıçrayışta inmek zorunda<br />

kaldı.<br />

İçerden gelen dan dun gürültü sonrasında kapı açıldığında Deniz, “Yine mi merdivenlerden<br />

atladın!” diye tatlı sert çıkıştı Duru’ya ve sonra kollarının arasına alıp sanki uzun süredir<br />

görmemiş gibi sarıldı. Bu sarılış Can için o kadar rahatsız ediciydi ki, dikkatini elindeki<br />

telefona verip mesaj yazıyormuş gibi yaparak görmezden gelmeye çalıştı. Sarılmaları<br />

bittiğinde Deniz içeri girdi ve Can kapının önünde bir anlığına yalnız kaldı Duru’yla. Duru<br />

dümdüz, “Hoş geldiniz.” dedi. Ahlaksız biriyle konuştuğunun farkındalığında, sempatiklikten<br />

uzaktı.<br />

Can uzun süredir bu kadar yaklaşmayı bekliyordu, bundan sonrasında içindeki heyecana<br />

yenilip acele ederek Duru’yu korkutmamak için çok dikkatli olacağına söz vermişti kendine.<br />

Yeterince saçmaladığını düşündü ama Duru’nun karşısında kontrol yoktu. Tüm varlığını kendi<br />

yüksek otokontrolüne borçlu olan biri için kontrolünün böylesine çabasızca elinden alınması<br />

uyuşturan bir duyguydu. Bir an Duru’nun gözlerinin içine dikkatle baktı ve elini uzattı.<br />

Bu koşullarda, bu adamla tokalaşmak bile günah sayılabilir diye düşündü Duru elini<br />

uzatırken.<br />

Can Manay, Duru’nun elinin kendi eliyle kenetleneceğinin farkındalığıyla, o ince, narin,<br />

beyaz eli tuttu. Yavaşça sıktı okşarcasına, her anın tadını çıkarırcasına, beynine kazırcasına<br />

baktı kızın yüzüne. Duru’ysa hemen elini çekti ve Deniz’le konuşarak içeri girdi.<br />

Duru’nun ardından birkaç saniye bekleyen Can, Duru’nun teninin nasıl hissettirdiğini<br />

beynine kazımasına yetecek kadar bekledi. O an unutulmazdı. Teni, elleri, tepesinde topladığı<br />

saçları, kızaran yanakları, gözlerinin içine bakmayan ve bu anı kamufle etmeye çalışan<br />

huysuzluğu... Eşsizdi. Can kızı takip edip Duru’nun kendisinden önceki dünyasına girdi.<br />

Duru’nun çizimleri çıkarmadığını gören Deniz, biraz söylenerek aşağı inerken, Duru<br />

salonda Can Manay’la yalnız kalmanın verdiği tuhaflık içinde hemen mutfağa doğru ilerleyip<br />

yüksek sesle ne içmek istediklerini sordu. Sadece bir iş yapıyormuş gibi davranmasını<br />

kolaylaştırmak için bardakların bulunduğu dolabı açtı ve çeşitli şekillerde birkaç bardak<br />

çıkardı. Can, Duru’nun sorusuna cevap vermemişti. Kapağı kapatırken soruyu yineleyen Duru,<br />

kapıya döndüğünde mutfak kapısında dikilmiş kendisine delici siyah gözleriyle bakan Can<br />

Manay’ı aniden görünce elindeki bardağı düşürdü. Bardak yere değmesiyle birlikte tuzla buz

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!