23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bilge düşünmeden, “Bu benim günbegün karar verdiğim bir şey. Henüz geleceğimi en iyi<br />

şekilde değerlendirmek için kendimle ilgili yeterli olgunluğa sahip olduğumu sanmıyorum. O<br />

yüzden de buradayım.” diye cevap verdi.<br />

Kızın dürüstlüğü Zeynep’i duraklatmıştı, o<strong>fi</strong>sin bir parçası olmak istediğini belirten yağcı<br />

bir konuşma beklerken, kendi kararsızlığının felsefesini yapan bir kız çocuğu vardı karşısında<br />

ama dürüstlük gibi gözüken her şeyin sorgulanması gerektiğini hayat çoktan öğretmişti<br />

Zeynep’e ve, “Senin bakış açınla bakarsak keşif için buradasın. Sana nasıl güvenebiliriz ki?<br />

Güvenemezsek nasıl sorumluluk verebiliriz!?” diye sordu.<br />

Bilge soğukkanlı ve kelimeleri tane tane vurgulayarak, “Bana güvenmenizi beklemiyorum,<br />

sizin de bana güvenmek gibi bir beklentiniz olmamalı. Ben, bana uygun olduğunu düşündüğüm<br />

bu kapıdan geçmek istiyorum, ancak geçtikten sonra içeriğini görüp devam etmek isteyip<br />

istemediğime karar verebilirim. Sizinle burda oturup mülakat oyunu oynayabilecek kadar<br />

toplumun kurduğu sisteme ait olmayı isterdim ama değilim. Ben sistemin bir şekilde dışarda<br />

bıraktığı, sistemin geneli tarafından deneyimlenmemiş birçok çöküşü yaşamış bir<br />

kazazedeyim. Sürekli hazır olmasaydım, hayatın benim için planladıklarından sağ<br />

çıkamazdım.” dedi Bilge’nin konuşması devam ederken, soruları cevaplamak için odaya<br />

girmiş olan Dilek’in on beş dakikasının dolduğunu gösteren alarm çalmaya başladı. Zeynep<br />

alarmı bir hamlede susturup devam etmesi için Bilge’ye baktı. Bilge bakıştaki dikkati, ilgiyi<br />

anlayıp saygıyla devam etti. “Bana sormak istediklerinizden önce, kendinize sormanız gereken<br />

iki soru olduğunu düşünüyorum... 1-Benim kadar zeki birine gerçekten ihtiyacınız var mı? 2-<br />

Benim kadar dürüst birini kaldırabilir misiniz? Size asla yalan söylemem, bazen çok duymak<br />

isteseniz bile.”<br />

Can’ın neden kızı çağırdığını anlamıştı. Karşısındaki şey, atomu parçalayacak bir teknoloji<br />

gibiydi ama illa da patlaması gerekmiyordu. Annesiz, yalnız bir insan bebeği kendi yolunu<br />

bularak gelmişti buraya. Eğer iyi bir oyuncu değilse, kız şimdiye kadar gördüğü en iyi asistan<br />

adayıydı. Düz, duygusuz, cinsiyetsiz ama kadın, dürüst, zeki... Bu aday olması gerektiğinden<br />

çok daha ötede, tehlikeli seviyede iyi görünüyordu. Çünkü adanmaya hazırdı. Her birimizin<br />

içinde fırsat kollayan bir delilik olduğunun farkındaydı Zeynep. Önce kızın içindeki deliliğin<br />

ne kadar kontrollü olduğunu anlamalı ve bunu en uzman şekilde yaptırmalıydı. En azından<br />

Can’ın bununla yatmayacağı kesindi, sonunda kendisi dışında da bir kadın, kız bile olsa,<br />

etrafta olacaktı. Can’ın yıllardır inisiyatif kullanmasıyla ilgili attığı nutukları dinlemeye karar<br />

verdi. Kıza mülakatın bir parçası olduğunu uydurarak, onu karakter analizi için Eti’nin<br />

asistanına gönderdi. Oradan nasılsa hiçbir şey deşifre olmadan, özüne inmeden çıkamazdı.<br />

Bilge’yi işe almadan önce, onun zekasıyla zehirlenmemiş biri olduğundan emin olmalıydı.<br />

- 7 -<br />

Kaçırılan iki otobüs ve üç saate yakın tra<strong>fi</strong>kte süren yolculuktan sonra, Özge şehrin dışında<br />

sadece fabrikaların ve yaşayacak yere paraları yetmeyen insanların, tuğlaları çamurla<br />

harmanlayarak yaptıkları, eve benzeyen yaşam yerlerinin bulunduğu yere varmıştı. Erken<br />

gelmişti, görüşmeye girmesine 40 dakikaya yakın bir zaman vardı. Otobüsten indiği durakta<br />

etrafına bakındı. Üçüncü Dünya Savaşı’ndan sonra kendini yeniden toparlamaya çalışan<br />

insanlığın resmi gibiydi burası. Paranın olmadığı, devletin var olmadığı, sadece hayatta

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!