23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Duru’nun bahçede ilerlemesini gördü, hemen kaydı durdurdu, dikkatli bir şekilde Duru’nun<br />

evden çıktığı kareyi buldu ve ince ayarını yaptıktan sonra kaydı akıttı. Duru geçirdiği gecenin<br />

tüm ağırlığına ve uzunluğuna rağmen, makyajsız güzel yüzüyle, üzerindeki omuzları kesilmiş<br />

kısa beyaz tişörtü ve dans taytıyla oldukça dinç gözüküyordu. Hareketlerinden telaşlandığı<br />

belliydi, yalınayak bahçe kapısına doğru fırlamış, bahçenin sokağa açılan kapısında, önce<br />

ayakkabılarını yere atıp ayağına geçirmeye çalışırken aynı anda saçlarını hızla atkuyruğu<br />

yapmıştı. Usta bir şekilde telaş edebilen bir kadındı o, sonra kapıdan çıkıp gitti. Can suratında<br />

hissettiği istem dışı gülümsemenin farkına vardığında mimiklerini hiç bozmadan kapının<br />

arkasındaki aynaya baktı. Gülümsemesi kendine yabancı gelen ama aynı zamanda hoşuna<br />

giden bir etki yaratmıştı ruh halinde. O sabah, Duru’nun evden telaşla çıkışını tam dört kere<br />

izledi.<br />

İzlemesi bittikten sonra giyinmeye hazırdı. Sessize alınmış telefonundaki cevapsız çağrılara<br />

baktı, hepsi de asistanı Kaya’dan gelmişti. Kaya meraktan çıldırmış olmalı diye düşündü ve<br />

hemen Kaya’yı aradı. Telefon ilk çalışında açıldı, Kaya’nın telaşlı sesi, “İyi misin? N’oldu?”<br />

diye sordu. Can cevap verirken esnemesini tutamadı, “Hımm. İyiyim. Nedir programımız<br />

bugün?” dedi. Aslında pek umursadığı yoktu.<br />

Kaya sesindeki kızgınlığı kontrol altına almaya çalışarak, “Programımız allak bullak oldu<br />

Can, nerden başlıycamızı bilmiyorum ben, sen karar ver-” derken Can lafa girip, “Kronolojik<br />

olarak anlat programı Kaya! Ve sakin ol. Kırk yılın başında bi uyudum.” diye haddini bildirdi<br />

Kaya’ya. Kaya aldırış etmeden doğru bildiğini yapmaya devam etti. “Sabah bir saat spor<br />

hocasını kaçırdın, sonra parti organizasyonu için Suna’yla toplantın vardı.” diye programı<br />

anlatmaya devam ederken, Can, “Sen girseydin, beni beklemeseydiniz.” dediğinde Kaya,<br />

“Zeynep girdi. Her şeyi o seçti.” diye her şeyi düşündüğünü belirten bir ses tonuyla imalı<br />

açıkladı.<br />

Can bu basit konuların kafasını şişirmesine değmeyecek şeyler olduğunu gösterircesine<br />

kelimelerin üzerine tane tane basarak, “Önemi yok, becermiştir Zeynep, alt tarafı dandik bir<br />

parti.” dedi. Kaya, Can’ın önce buyurmasına, sonra boşlamasına alışıktı ama bu sefer çok<br />

çalışmıştı Can Manay’ın istediği her şey olsun diye ve şimdi Can’ın ukalalığına<br />

katlanmayacaktı. “Can, sen kendin özellikle bu partinin acayip bi şey olmasını istedin, o<br />

yüzden Suna’yla çalıştık ya.” diye kinayeli hatırlattı. Can, “Olacak o zaman, bi önemi yok.<br />

Başka?” dedi. Kaya derin bir nefes aldıktan sonra tane tane, “Saat 10.30’da stüdyo dekoruna<br />

bakacaktın. Çocuklar 7’den beri yetiştirmek için uğraşıyorlar.” dedi. Can yine umursamadan,<br />

“Resimleri gönderdiler mi?” diye sorduğunda, Kaya, “Evet. Hem sana hem bana atmışlar, her<br />

şey iyi görünüyor, ister evden bak ister yolda ben gösteririm benim bilgisayardan.” diye<br />

cevap verdi. Can, “Yolda?! Nereye gidiyoruz?” dediğinde Kaya sıkılarak hatırlattı,<br />

“Kliniğe.” Can, “Bugüne seans koymayın demiştim!” diye itiraz etti. Kaya, “Seans koymadık.<br />

Arşiv taşınacak, sen bizzat başında olmak istemiştin.” diye açıkladı. Can hatırlamıştı. “Haa<br />

şu. Yok, sakın bensiz ellemesinler bir şey.” dediğinde, Kaya, “Elleyemezler zaten Can,<br />

parmak izin lazım.” diye hatırlattı. Can, “Bugün iptal edelim taşınma işini, anlamıyorum ki<br />

niye böyle her şey sanki aynı anda yapılmalı gibi bi durum var. Bugün hem programın son<br />

günü hem de bir sürü iş koymuşsunuz, şimdi nerden çıktı arşivin taşınması!” dediğinde<br />

Kaya’nın sabrı kalmamıştı, “Can, ben de sana bunu söylemiştim ama buna Zeynep’le birlikte<br />

karar vermişsiniz. Programı hafta başında sen kendin onayladın. Boşluk bırakınca doldurun

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!