23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kendisine yaklaşmak istediğini biliyordu, hatta belki burada olmasının bir tesadüf olamayacak<br />

kadar planlı olduğunu da! “Aman Allah’ım!” dedi kendi kendine, iyice paranoyaklaşmıştı.<br />

Kimse bu kadar sapkın olamazdı, hele bu kadar iyi bir psikolog.<br />

Bu adamın daha fazla aklını meşgul etmemesi gerektiğine karar verdi. Camın önünden<br />

çekilmek üzere geri adım atarken kafasını kaldırdığında, Can Manay’ın karşı pencereden<br />

kendisine baktığını gördü. Hemen geri çekilip perdeyi kapattı. Şoktaydı. Ne biçim bir adamdı<br />

bu? Bu kadarı da fazlaydı. Pencerede durmuş ne cesaretle bakabiliyordu kendisine! Deniz’i<br />

aramalıyım diye düşündü. Hemen alt kata telefonunu almaya indi.<br />

Deniz’i ararken kafasındaki düşünceleri topladı. Adamın çardaktaki bakışlarından<br />

başlayacak, kendisini eve nasıl davet ettiğini anlatacak, nasıl beline dokunduğunu tarif edecek<br />

ve pencereden nasıl utanmazca kendisine baktığını söyleyecekti. Peki çardaktaki bakışa<br />

rağmen adamın kahve davetini neden kabul ettiğini ya da çardaktaki bakışı neden daha önce<br />

anlatmadığını nasıl açıklayacaktı? Belki de Can Manay basit bir çapkındı ve kendisiydi<br />

tepkisizliğiyle ona bütün bu cesareti veren! Ne kadar aptal olabilirdi! Nasıl kendini böyle<br />

iğrenç bir duruma düşürebilirdi! Deniz! Düşüncesi bile vicdanını parçaladı Duru’nun. Asla<br />

böyle basit bir kadın değildi! Odanın içinde bir ileri bir geri yürürken durumun dışarıdan<br />

nasıl göründüğünü ve nasıl algılandığını düşündü. Kendisini, kendi salaklığında kapana<br />

kısılmış gibi hissediyordu. Bir daha asla fırsat vermemeliydi bu adama!<br />

Duru o camdan uzak durmaya ekstra dikkat ederek yaşamaya devam etti kendi evinde. Ve o<br />

perdeler Duru evde olduğu sürece hep kapalı kaldılar. Can için, Duru’nun evde olduğunun<br />

işareti haline gelen bu kapalı perdeler, Duru kaybolduğunda Can Manay’a kalan hatıralardan<br />

biri olacaktı.<br />

- 61 -<br />

Dağıtım şirketinin operasyon müdürüne ulaştığında artık burnundan soluyordu. Asıl yetkili<br />

kişiyle görüşebilmek için yarım saate yakın derdini farklı dört kişiye anlatmak zorunda kaldı<br />

Özge. Yere grup grup istiflenmiş, dergilerin, gazetelerin, broşürlerin arasından geçip eski bir<br />

demir merdivenle çıkılan asma kat o<strong>fi</strong>se vardıklarında operasyon müdürü telefonda<br />

konuşuyordu. Özge, konuşmanın tanıdık biriyle yapılan sohbet olduğunu anladığında üç dakika<br />

daha geçmişti. Zayıf, çelimsiz, gri adamın dikkatini kendisine vermesini beklerken, adam<br />

telefonu kapatıp sanki Özge orada yokmuş gibi yanından geçip demir merdivenlerden aşağıya<br />

indi. O<strong>fi</strong>sin tüm depoyu gören asma katındaki cam pencerelerinden adamı takip eden Özge,<br />

adamın belki de kendi dergi yığınının yanına gitmekte olduğunu düşündü ama güneşsizlikten<br />

teni grileşmiş çelimsiz adam yığınların arasında kamufle olmuş küçük bir standın içine girdi.<br />

Standın üstü açık olduğu için, adamın standın içindeki bir telefondan arama yaptığını takip<br />

edebiliyordu Özge ama konunun kendi dergisiyle ilgili olup olmadığından emin olamıyordu<br />

çünkü adam konuşmanın bir yerinde kahkaha atıyor, sonra aniden ciddileşip dinleme moduna<br />

geçiyordu. Adam telefonu kapattığında 12 dakika daha geçmişti. Dökülmeye başlayan ince<br />

telli saçlarını düzelterek o<strong>fi</strong>se doğru geri dönen adam, demir merdivenleri sallayan adımlarla<br />

çıktı yukarı, sanki o an Özge’yi ilk defa görmüş gibi gergin bir suratla, “Buraya izinsiz girmek<br />

yasak!” dedi. Sinirlerine hakim olmak için ekstra bir güç sarf eden Özge dişlerini sıktığı belli<br />

olmadan konuşmaya çalıştı, “Beni buraya asistanınız getirdi ve 25 dakikadır karşımda

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!