Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
gerçekten birini öldürebilirdi.<br />
- 63 -<br />
Deniz’in dünyası kafasındaki müzikle yankılanıyordu. Kendisinden başka kimsenin<br />
duyamadığı bu müziğin notalarını kaçırmamak için dikkatle iç sesini dinleyip aynı zamanda<br />
araba kullanmaya çalışmak sersemleticiydi. Yol kenarında durup kafasındaki müziğin kaba<br />
notalarını kağıda geçirmiş ama tekrar yola koyulur koyulmaz kafası yeni notalarla dolmuştu.<br />
İkinci kere kenara çekmek zorunda kaldığında, notalarla doldurduğu kağıdın hiç boş köşesi<br />
kalmamıştı. Hemen eve varabilmek için kafasındaki müziğin akışını yavaşlatmaya çalıştı.<br />
İnsanın içindeki enerjiyle savaşmaya çalışması kadar yorucu, kendine zarar veren bir durum<br />
yoktu. Deniz eve vardığında bitkindi.<br />
Girişteki ayakkabıları dışında Duru’dan eser yoktu. Deniz, Duru’ya seslenmekle salondaki<br />
masanın üstündeki kağıtlara gitmek arasında tereddüt etse de hemen kağıtlara gitti. Masanın<br />
kenarında ayakta dikilerek, önündeki boş kağıdı notalarla doldurmaya başladı. Daha önce<br />
yazdığı notaları da kağıdın yanına koydu ve hiç durmadan kafasında çalan müziği kağıda<br />
boşalttı. Doldurulan dört tane A4 boyutundaki kağıttan ve geçen bir saatten sonra kafasındaki<br />
müziği ancak kağıda geçirebilmişti. Her zaman bu kadar akıcı olmuyordu bu süreç, bazen<br />
müzik uykusunda geliyor ve uyanıp müziği kağıda aktarmak çok zahmetli gelebiliyordu. Onun<br />
yerine Deniz, bir joint yakıp kafasındaki müziği dinlemeye bırakıyordu kendini. Bir sürü<br />
müzik vardı yakılan jointle birlikte içinde dinleyip bir daha hatırlamadığı. Duru’yla<br />
aralarındaki gerilim öyle bir boyuttaydı ki, jointe sarılmamakla ilgili kendine bir söz vermişti<br />
Deniz. Kendini uyuşturma lüksü ilişkisini derinden sarsan, pahalı bir hal almıştı ve artık<br />
kafasında sessizlik yaratmanın başka yollarını bulmalıydı. Jointi azalttığından beri beyni<br />
müzik tarafından istila altındaydı, tek çare yazmaktı. Yazdıkça yenileri akıyordu içine.<br />
Masadan kalktığında duruş pozisyonundan dolayı kemikleri ağrıyordu. Duru’yu bulmak için<br />
üst kata çıkarken seslendi. Evin sessizliği rahatsız edici bir hal alırken, karanlık yatak<br />
odasının açık kapısından süzülen ince ışığı gördü.<br />
Deniz yatak odasına daldığında kucağındaki laptopta Can Manay’la ilgili videolar seyreden<br />
Duru, önce korkuyla sıçradı, sonra hemen kucağındaki bilgisayarın kapağını kapattı. Deniz,<br />
Duru’nun karanlık odada tek başına oturmasına şaşırmıştı ama son zamanlarda araları o kadar<br />
gergindi ki bu durumu sorgulamak bile daha da gerginliğe yol açabilirdi, sakin bir şekilde,<br />
“İyi misin?” diye sordu. Duru laptopu yatağın kenarındaki komodinin üstüne koyup gerinirken<br />
evet anlamında başını salladı, ayağa kalkarken, “Ya sen?” dedi. Sesinde şefkat vardı. Deniz<br />
uzun süredir duymadığı bu şefkatli soruyla birlikte kendi bitkinliğini hatırladı, Duru’nun güzel<br />
yüzüne bakarak, “Yorgunum ama iyiyim.” diye cevap verdi. Duru’yu özlediğini fark etmişti.<br />
Duru da Deniz’e gülümseyip banyoya doğru miskin miskin yürüdü. Deniz tam yanından<br />
geçerken Duru’yu kolundan tutup kendine çekti ve kafasında akan müziği mırıldanarak dans<br />
etmeye başladı. Duru tebessüm edip Deniz’in kollarından kurtulmak için küçük bir hamle<br />
yaptıysa da Deniz bırakmadı, mırıldandığı müziği daha yüksek sesle söylemeye başladı.<br />
Deniz’in yeni bir beste yaptığını anlamıştı Duru ve dansa katılmaya karar verirken sordu, “Bu<br />
yeni?” Deniz mırıldanmayı kesmeden kafasını evet anlamında salladı ve Duru’yu elinden tutup<br />
onu döndürdü. Deniz’in müziğinde bir süre dans ettiler. Duru her zamankinden daha sakin