23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

alabileceği çok az şey vardı, ilham veren bir şey seyretmek çok değerliydi ve dikkatle<br />

Göksel’i izledi. İzledikçe, karşısında kendisini çok güçlü hissettiği bu adamı umursadı,<br />

umursadıkça hissettiği güç silindi, silindikçe kendisini sorguladı. Böyle bir adam neden<br />

önünde eğilsindi ki? Göksel’i böylesine uysallaştıran, teslim alan bir şey vardı ama bu sadece<br />

kendisi olamazdı diye düşündü. Kendini sorguladıkça tedirgin hissetti. Tedirginliği kendi<br />

yetersizliğini hatırlattı Ada’ya. Dans bittiğinde bir kez daha göz göze geldiklerinde, sadece<br />

tedirginlik vardı Ada’nın yüzünde. Kendine gelmiş birinin tedirginliği...<br />

- 86 -<br />

Omzundaki kemanın ağır geldiği günlerden biriydi artık bugün. Evin yolunu tuttuğunda, bir<br />

sürü tekrarla ve aptalca beklemelerle geçen, saatler süren prova nihayet bitmişti. Esnemesini<br />

kontrol bile etmeye çalışmadan durağa doğru yürüdü. Vücudundaki oksijen eksikliğini<br />

dengelemek adına esnemek için art arda açtığı ağzını durakta duran Göksel’i görür görmez<br />

hemen kapadı. Sulanan gözlerini eliyle silip suratındaki yorgunluğu kafasını öne eğerek<br />

kamufle etmeye çalıştı. Nasıl olmuştu da Göksel kendisinden daha önce varabilmişti durağa?<br />

Prova bitiminde, Deniz’in ardından salondan ilk çıkan kişiydi Ada. Kafası önünde, durakta<br />

Göksel’in önünden geçip diğer köşede durdu. Otobüs geldiğinde hâlâ birbirlerine<br />

bakmamışlardı. Otobüse binmekte acele etmedi Ada, Göksel’in binip binmeyeceğinden emin<br />

olmak istedi ama Göksel’de bir hareket yoktu. Otobüse ilk binen Ada oldu. Göksel otobüse<br />

bindiğinde Ada otobüsün ortasına yakın bir yerde duruyordu. Göksel Ada’ya iki adım<br />

mesafede durup tavandaki boruya tutundu. Göksel’in camdaki yansıması gayet yeterliydi Ada<br />

için. Fark edilmediğinden emin olarak kaçamak bir şekilde Göksel’in camdaki yansımasını<br />

izledi yol boyunca. Duraklarda binenler oldukça Ada yerinden kıpırdamamaya, Göksel’se<br />

Ada’yı geçmemek için ona yaklaşmamaya gayret gösterdi. Göksel, Ada’nın durağına<br />

gelmeden bir durak önce onun yanından yavaşça geçerek otobüsten indi. Ada bu sefer<br />

bakmayacağına söz vererek kafasını iyice öne eğdi.<br />

Kafasındaki sorular hâlâ cevapsızdı. Bu ani karşılaşmalar, sürekli göz göze gelmeler, aynı<br />

otobüse binmeler... Hepsi tuhaftı. Belki de kendisinden bir şey istemek için yakınlaşmaya<br />

çalışıyordu Göksel. Ne isteyebilirdi ki?!. Ne olursa olsun neden benden istesin ki diye<br />

düşündü. Otobüs tekrar hareket ettiğinde Ada gayriihtiyarî kaldırdı kafasını ve otobüsten<br />

indiği yerde durmuş Göksel’i gördü. Dümdüz kendisine bakıyordu. Efendisinden konuşmak<br />

için izin isteyen sadık bir hizmetkar gibi diye düşündü Ada ve düşündüğü şeyi mantığıyla<br />

anlamaya çalışır çalışmaz kendisini manyak gibi hissetti ama o gözler tam karşısında aynen<br />

düşündüğü gibi bakıyor ve hala bekliyorlardı. Otobüs tekrar hareket ederken Ada kapıya<br />

doğru atıldı. İnecek var diye bağırırken kapanmak üzere olan kapının arasından sıyrılmasıyla<br />

inmesi bir oldu.<br />

- 87 -<br />

Muammer Bey’i her zamanki köşesinde oturmuş bir şeyler okurken görmek iyi geldi<br />

Özge’ye. Meydanda arabayı park edebileceği bir yer yok gibiydi, Muammer Bey’i ararken<br />

uzaktan telefonu açmasını izledi. Muammer Bey, suratında bir gülümsemeyle cevapladı<br />

telefonu. Aralarında kibarlık yerine ciddi bir samimiyet vardı ve bu Özge’nin iletişim

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!