23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

verilen davetiyeyi bana vermen gerekiyor. Bir form dolduracaksın. Sınav demek yanlış olur<br />

aslında. Soruları cevaplamak için sadece 15 dakikan var.” diyerek konuşmaya başlamıştı.<br />

Sınavın içeriğiyle ilgili en ufak bir <strong>fi</strong>kri olmayan Bilge, “On beş dakika mı? Kaç soru var?”<br />

diye sordu sesindeki saygılı tonun anlaşılmasına özen göstererek.<br />

Zeynep masasına varmıştı, cevap vermek yerine Bilge’ye dönüp diklenerek, “Burası<br />

yıllardır kendi kalitesiyle örnek oluşturmuş bir kurum. Burada sadece Can Manay’ın<br />

ziyaretçilerini karşılamıyor aynı zamanda Can Manay’ın tüm işlerine destek veriyoruz. Az<br />

zamanda çok iş yapıyoruz, soru sormuyoruz.” dedi.<br />

Bilge sessizce dinlerken, Zeynep bir an bekledi. Kızın saygılı, ifadesiz, kendini teslim<br />

etmiş hali Zeynep’i sakinleştirdi, en azından bu ukala değildi ve hatta korkmuş gözüküyordu<br />

şimdilik. Dönüp masasına oturdu. Bilge’nin suratına dikkatlice baktı.<br />

Bilge, karşısındaki kızgın kadının psikolojisini, motivasyonunu analiz etmeye çalışırken<br />

çantasından çıkardığı davetiyeyi Zeynep’e uzattı. Zeynep, kızın durumu hemen kavramış hali,<br />

kabullenici yaklaşımı karşısında sempati duymuş olsa da belli etmedi, davetiyeyi tek bir<br />

hamleyle alıp kızın soru dosyasını verdi. Bilge kendisine gösterilen odaya elinde sorularla<br />

girdiğinde her şeyin ne kadar çabuk geliştiğini düşününce çok daraldı. Asansörle yukarı<br />

çıkarken Can Manay’ın kendisini karşılayacağını ya da en azından görüşeceklerini<br />

düşünmüştü. Eğer kendisinin davet edilmesinde bir yanlışlık yapılmışsa, daha da rezil duruma<br />

düşmeden durumun aydınlığa kavuşacağını ummuştu. Bir an bu yanlış anlaşılma olasılığını<br />

Zeynep’e anlatmak geçti aklından ama nasıl ifade edilirdi ki bu kadar karmaşık bir şey?<br />

Edilemezdi. Zeynep’i böylesine sertleştiren şeyin ne olduğunu düşündü, belki de kadın hep<br />

böyle sertti. Ama Bilge’yi ilk gördüğünde suratındaki doğal gülümseme, sempatisi gelişmiş<br />

bir insana ait bir gülümseme gibiydi, asistanlık sınavı için geldiğini duyduğunda aniden<br />

soğumuş, sertleşmişti. Düşüncelerini aceleyle toparlayıp önündeki kağıda baktı.<br />

İlk sayfada sadece iki soru vardı. Sayfa sorularla ikiye bölünmüş, cevabın yazılması için<br />

sorular arasına dev boşluklar bırakılmıştı. İkinci sayfada da iki soru aynı şekilde<br />

yerleştirilmişti ve son sayfada tek bir soru vardı. Kısıtlı olan zamanını iyi ayarlayabilmek için<br />

soruların adetine dikkat eden Bilge sadece beş soru olduğunu görünce rahatladı ve ilk olarak<br />

önünde açık duran son sayfadaki tek soruyu okudu. Koca sayfada 11 punto büyüklüğünde<br />

sadece ‘Sen kimsin?’ yazıyordu.<br />

Hemen diğer soruları da görmek için sayfayı çevirdi, Birinci sayfadaki ilk soru ‘Kendinizi<br />

5 kelimeyle tanımlayın’dı. Beş kelime için yarım sayfa. Kim kendini beş kelimeyle<br />

tanımlayabilirdi ki? Beş sıfat yazabilirdin ama tanımlamak için yetmezdi. Beş kelimeden<br />

oluşan bir cümle kurabilirdin ama yine yeterli olmazdı. Beş kelime. Bu soruya geri dönmek<br />

üzere vakit kaybetmeden ikinci soruya geçti.<br />

İkinci soru ‘Tek bir kitap okuma hakkınız olsaydı şimdiye kadar okuduğunuz kitaplar<br />

arasından hangi kitabı okumayı tercih ederdiniz?’di. Sayfanın ortasından başlıyor ve iki<br />

satırda sona eriyordu. Bilge’nin buna cevabı hazırdı. Tereddüt etmeden yazdı: Ayn Rand’dan<br />

Hayatın Kaynağı.<br />

Yazısının kocaman sayfada, sorunun altında nasıl da kaybolduğunu görünce rahatsız oldu.<br />

Çantasından çıkardığı silgiyle cevabını silip, cevap için ayrılan kısmı dolduracak kadar<br />

büyük, dev bir yazıyla cevabını tekrar yazdı.<br />

Arka sayfaya geçti. Üçüncü soru ‘Şu ana kadar deneyimlediğiniz en değerli duygu nedir?’

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!