23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

içinde. Can, Duru’nun bedeninin teslimiyetinden yararlanıp kendi vücudunu Duru’nun<br />

bacaklarının arasına, külotunun üstüne iyice yerleştirirken sakince mırıldandı. “Seni benim<br />

yapıyorum.” Duru, “İstemiyorum.” dedi sakince, savaşmadan ama kararlı. Can eliyle<br />

Duru’nun külotunu sıyırırken, “Önemli değil.” dedi ve Duru’nun içine girmeye hazırlanırken,<br />

“Beni hatırlayınca isteyeceksin.” diye ekledi.<br />

Duru uyguladığı taktiğin Can Manay’da hiçbir işe yaramadığına anladığında Can Manay’ın<br />

ağırlığına rağmen bacaklarını iyice açıp kalçasını bir hamlede yukarı kaydırdı. Bacaklarını<br />

Can Manay’ın karnının üstünden onun beline iyice doladığında, Can bir an Duru’nun aniden<br />

kendisine katıldığını düşündü, ta ki Duru uzun bacaklarını iyice sıkmaya başlayana kadar. Can<br />

omurgasının etrafında dolanan bu güzel bacaklar için ölebilirdi ama bu bacaklar tarafından<br />

öldürülebileceğini hiç düşünmemişti. Bacakların basıncı önce midesinin kasılmasına, sonra<br />

hemen diyaframının ve ciğerlerinin sıkışmasına neden oldu. Duru’nun bacaklarını iyice<br />

sıkmasıyla gittikçe artan basınç içinde, Can resmen nefes alamıyordu artık. Almak için içine<br />

çektiği nefes, sıkışmış ciğerlerine girmeden geri çıkıyordu. Göz göze geldiklerinde Duru’nun<br />

suratındaki güç, kendinden eminlik ve parlayan gözlerindeki zeka Can’ın beynine öyle bir<br />

kazındı ki, Can bundan sonra her Duru’yu düşündüğünde onu hep bu anki ifadesiyle hayal<br />

edecekti, kendisini öldürebilecek güçte.<br />

- 13 -<br />

Çöpçü, Deniz’in telaşla yataktan fırlamış haline garip garip bakarken yoldan geçen birkaç<br />

araba dışında kimseyi görmediğini anlatmıştı Deniz’e. Deniz, kendisine verilen bu cezanın<br />

ağırlığını taşımaya alışmış, kızmadan, sakinliğini koruyarak ve Duru’nun iyi olması dışında<br />

başka hiçbir beklentisi olmadan eve geri döndü hemen.<br />

Açık bırakılan her kapıyı kapattığından emin olarak girdi eve, hemen üst kata çıktı, daha da<br />

dikkatli şekilde aradı. Duru yoktu, yatakta uyumuştu ama telefonu dahil her şey, tüm eşyaları<br />

evdeydi. Duru’nun kıyafetlerini inceledi, hiçbir eksik yoktu. Evin diğer odalarını Duru’yla<br />

yüksek sesle konuşarak gezindi. Duru’nun kendisine kızgın olduğunu biliyordu, kızdığında her<br />

zamanki gibi çekip gitmiş olabilirdi, normalde bunu yadırgamazdı ama sanki buharlaşmış gibi<br />

yok olması tuhaftı. Ayakkabıları, ayağına giyme olasılığı olan her şey buradaydı. Deniz tüm<br />

evi en ince detayına kadar aradı. Duru yoktu. Kendisine lazım olabilecek her şeyi bırakıp yok<br />

olmuştu.<br />

Çaresizlik, pişmanlık, korku öylesine derin yayılmaya başlamıştı ki bedenine, Deniz<br />

midesinden kanına karışmaya başlayan asidin içinde, kendi bedeninde resmen yandığını<br />

hissetti. Duru’nun saklanmadığından emindi, bir şeylerin ters gittiğinden emindi. Bundan<br />

sonraki iki saat, Duru’nun tanıdığı herkesi ararken, Duru belki dönebilir umuduyla evde onu<br />

beklemekle kabus gibi geçti. Sonraki sekiz aysa tam bir cehennemdi.<br />

- 14 -<br />

Can geri çekilmek yerine, elini Duru’nun ipeksi saçlarına uzattı, sakince ve çok değerli bir<br />

şeye dokunduğunun bilinciyle okşadı Duru’nun saçını. Yine sakince Duru’nun yüzüne yaklaştı<br />

ve önce burnunu, sonra yanaklarını, oradan da alnını öpmeye başladı. İçindeki son oksijen<br />

kırıntısı da bitmek üzereyken Can narince Duru’nun yüzünü öpüyor ve saçlarını sakince

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!