You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
- 77 -<br />
Verilen adresin bir eve ait olmadığını anlamak pek zor olmadı Bilge için, gece kalkan son<br />
otobüsten indikten sonra uzaktan gelen müzik sesine yaklaşması yeterli olmuştu. Semt eskiden<br />
çok varoş olmasına rağmen son beş yıldır, yapılan yeni paralı üniversitenin varlığı nedeniyle<br />
toparlanmış ve üst tabaka ailelerin zengin çocuklarından oluşan bir öğrenci kitlesini ağırlar<br />
olmuştu. Bilge hiç bulunmamıştı bu bölgede daha önce. Adres eski bir kilisenin arka<br />
tarafında, eskiden mandıra olarak kullanılmış ve caddeden bakıldığında kocaman depoya<br />
benzeyen bir yeri gösteriyordu. Dikdörtgen yüksek duvarlardan ve kiremit eski bir çatıdan<br />
oluşan binanın içinden müzik sesleri yükseliyordu. Binanın yüksek duvarlarının sadece çatıya<br />
yakın olan üst kısımlarında pencereler vardı ve pencerelerden dışarı çıkan ışık, sürekli<br />
değişen rengarenk bir şeydi. Tereddütle binaya yaklaşırken girişin ne tarafta olduğunu<br />
anlamaya çalıştı. Binanın bir köşesini döndükten sonra kapı önünde duran birkaç kişiyi görüp<br />
ilerledi, girişte siyah giymiş dört bodyguard duruyordu.<br />
Bodyguardlara yaklaştığında biraz durakladı, hayatında ilk defa böyle bir yere girecekti.<br />
Daha önce yapmamıştı ve nasıl yapılır bilmiyordu. Girişin paralı olup olmadığından bile<br />
haberi yoktu. Elinde sıkı sıkı tuttuğu ve partiye davet edilişinin delili olarak gördüğü küçük<br />
zarfı kapıda dikilen iriyarı adamların göreceği şekilde uzattı ama adamlardan en irisi Bilge’ye<br />
sadece şöyle bir baktı ve başını hemen yanında duran, yine iri olan adama çevirip hararetli<br />
konuşmasına devam etti. Bilge bir süre daha orada öylece durup adamlardan tepki bekledikten<br />
sonra, adamın dün gece yaşadığı bir cinsel ilişkiyi detaylı şekilde anlattığını anlayıp hemen<br />
kafasını öne eğdi ve hızlı adımlarla adamı geçip binadan içeri girdi.<br />
Vestiyer olarak kullanılan bölümde dikilen ağır makyajlı kadın 40’larını çoktan geçmişti.<br />
Suratındaki derin kırışıklar olmasa güzel denilebilecek bir hali vardı. Bilge’yi görünce<br />
elindeki sigarayı indirip dikkatle baktı. Bilge, kendisine bir şey söylenmesini bekleyerek<br />
hazırlıklı bir şekilde öylece dikildi kadının karşısında. Ama kadın konuşmak yerine yavaşça<br />
elindeki sigaradan bir fırt daha alıp dumanını yavaşça üflerken bekledi. Bilge kadına ne<br />
söylemesi gerektiğini bilmiyordu, kadının arkasında duran kalın kadife perdeler, partinin<br />
yapıldığı mekanı, bu vestiyerden ayırıyorlardı. Elindeki sigaradan bir fırt daha alırken<br />
Bilge’yi gözünü kısarak inceleyen kadın, eliyle arkasını işaret etti. Bu işaret ya, “buyur”<br />
anlamına geliyor ya da, “n’apalım” diyordu sanki. Bilge anlamadı, sadece kadının arkasında<br />
uzanan ve durdukları bölümü çevreleyen kalın kadife perdelere baktı. Perdeler arasında bir<br />
aralık yoktu ve hangi perdeyi geçmesi gerektiğini bilemeden şaşkın bakındı etrafına. Tam<br />
kadına soracaktı ki, kadın kuru bir sesle, “Şurdan.” deyip nihayet eliyle Bilge’nin ilerlemesini<br />
işaret etti.<br />
Sürekli değişen renklerdeki ışık oyunları yüzünden içeriyi net bir şekilde algılamak zordu<br />
ama ışık oyunları bir an durduğunda, mekanın yüksek tavanının yarısına asılan asma kat ve<br />
önünde uzanan insan kalabalığının elleri havada görüntüsü etkileyiciydi. Gözlerinin ortamın<br />
karanlığına alışması bir an sürdü. İleride dans eden insanları seçebiliyordu şimdi. Müziğin<br />
kulakları yırtan yüksek tonu bu görüntüyle birlikte anlam kazandı. Eğlenen insanlar görmüştü<br />
ama böylesine kalabalık insan topluluğunun aynı ritimde hareket etmesi ilginçti.<br />
Fark edilmemek için perdeden ve insan kalabalığından uzak bir köşe aradı kendine. Sağ<br />
tarafında yığılmış metal bira fıçılarına yavaşça yürüdü, bu kuytu köşenin kendisi için uygun