Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
katlanamayacak kadar yorgundu. “O fotoğraf senin istediğin şekilde çekildi, hazırlandı.<br />
Provaları gördün, onayladın ve şimdi mi yabancılaştın?!.. 12 yıl! 12 yıl Can!! Seni, bildiğin<br />
herkesten daha iyi tanımak, bilmek için gayet yeterli bir zaman. Gece uyurken ne giydiğini,<br />
kiminle olduğunu, sabah ne yediğini, neye kızdığını, ne istediğini-” derken araba durmuş, Ali<br />
arabadan inmişti. Can arabadan inmeden önce Kaya’ya dönüp kendi öfkesini dindirmeye<br />
çalışarak lafını kesti. “Ne istediğimi!.. Evet Kaya, benim neler yaptığımı bilmek için on iki yıl<br />
yeterli olabilir ama bu zamanın benim ne olmak istediğimi bilmek için yeterli olmadığını<br />
gösterdin bana. Önemli olan ne yaptığım, günlerimi nasıl geçirdiğim, kim olduğum değil<br />
Kaya! Anlamıyor musun? Önemli olan kendimi nasıl şekillendirmek istediğim. On iki yılda<br />
benim ne kadar değiştiğimi düşün ve bu değişimleri nasıl kendi bünyeme aldığımı,<br />
hazmettiğimi, kendimi yeniden oluştururken beni yaşlandıracak her şeyden nasıl arındığımı<br />
düşün. Başladığım noktayı ve geldiğim noktayı düşün. O resim, benim daha önce olmadığım bi<br />
halimi yansıtıyor ama bu, beni yansıttığı anlamına gelmez. Ben, eğer illa dev bir resimde<br />
kendimi görmem gerekirse, gelecekte olmak istediğim kişiyi görmek isterim orda ve o adam<br />
kesinlikle ben değilim! Seninle bunu tartıştığıma bile inanamıyorum, seçimlerimizi ve<br />
tepkilerimizi otomatiğe aldığımızda çökeriz Kaya. Senden resmin kalitesi hakkında yorum<br />
yapmanı istemedim ya da sanat yönetmeninin ustalığı! Senden bana bakmanı istedim, o<br />
resimde beni görüp görmediğine bakmanı!” dedi ve arabadan indi.<br />
Can arabadan indiğinde gardını indirmiş Kaya, Can’ın ne demek istediğini anlamıştı. Can<br />
Manay’ın işlerini organize etmek, bitiş tarihlerine yetiştirmek o kadar hayatını kaplamıştı ki,<br />
cümlenin içindeki öznenin yerini eylemin almasına izin vermeye başlamıştı. Yapmış olması,<br />
zamanla ne yaptığından daha önemli hale gelmişti. Resim güzeldi ama biraz fazla kendini<br />
satan bir havası vardı. Fazla gösterişli, fazla jön, kısa boylu adamların kendilerini uzun<br />
göstermek için giydikleri gizli topuğun bakmasını bilen biri tarafından keşfedilmesi gibi<br />
resmin etkisi, zekayla parlayan herhangi bir gözde biraz yavandı.<br />
Kaya arabadan yenilgiyle indiğinde garajın köşesinde Ali’nin durduğunu gördü. Can’a<br />
düşündüğünü söylediği için, daha doğrusu garip dudak kıvırması için Ali’ye kızgın değildi.<br />
Ali kendi basitliği içinde her zaman samimi olan biriydi, kimse için yalan söylemez ya da<br />
kimseyle yarışmazdı. Yerini, haddini bilen enerjisi, Ali’yi kolay anlaşılır biri yapıyordu.<br />
Kaya yine de, “Yanlış anlamadın di mi?” diye sordu. Ali samimiyetle kafasını hayır<br />
anlamında yavaşça salladı, Kaya’nın gözlerine samimiyetle bakarak, “Yok! Çok<br />
koşturuyorsun. Can bu! Fotoğraf sanki yeni başlayacak bir dizinin fragmanı gibiydi, gerçek<br />
durmuyordu. Can’ın tek istediği gerçek olmak. Sordu, söyledim.” dedi. Kaya düşünceli<br />
kafasını salladı, sol elini yumruk yapıp dostça Ali’nin sol omzuna dokundurdu, ilerleyip<br />
stüdyoya girerken Ali, “Nihat’a çektirmeliydiniz.” diye ekledi.<br />
Kaya kafasını sallamasa da Ali’yi içinden onayladı. Nihat’a çektirselerdi sonuç böyle<br />
olmazdı ama iş aceleye gelmişti ve Nihat yurtdışında bir çekimdeydi. Olan olmuştu artık,<br />
Kaya stüdyodan içeri girdiğinde etraf her zamanki gibiydi, insanlar koşuşturmadan huzurla<br />
işlerini yapıyorlardı. Stüdyonun ortasından Can’ın sesi geliyordu. Kaya sesi takip ederek<br />
Can’a yaklaştığında konuşmasını duydu. Can, “Yarın sezonun son bölümü... Ve formatın da<br />
sonu! Burda olan herkes, birkaç kişi dışında uzun süredir benimle. Yarın kiminle devam<br />
edeceğimizin kararının verileceği gün.’’ derken tüm stüdyo sessizlik içinde Can Manay’ın<br />
konuşmasını dinliyordu.