23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Deniz’in gülüşü sessizliği böldüğünde Can şaşırmıştı. Resmen lafı gediğine koymuş,<br />

Duru’nun içindeki tohumlara gelişebilmeleri için gerekli besini vermişti, suni bir besleme<br />

olsa da. Deniz, “Seni toplum öyle bir ele geçirmiş ki Can Manay, korkularını beslemeyi<br />

mutluluk sanıyorsun. Mutluluk avcısı Can Manay!” diye gülmeye devam etti. Duru, “Niye bu<br />

kadar gülüyorsun ki?! Doğruyu söylüyor!” diyene kadar da gülmesi kesilmedi. Duru’nun<br />

tepkisi çok hoşuna gitmişti Can’ın, Deniz’e atağa geçmek yerine soruya cevap vermesini sakin<br />

bir şekilde bekledi.<br />

Deniz, “Nedir mutluluk? Pardon, seni mutlu eden şey nedir?” diye yüksek sesle düşünür<br />

gibi konuştu. “Bu bana komik geldi çünkü bütün gün lüks bir masaj koltuğuna yatsan ve sana<br />

güzel kızlar tarafından masaj yapılsa ve canının çektiği her şeyle beslenilsen... İstediğin<br />

zaman istediğin kişiyle birlikte olabilsen, hatta uçabilsen sadece istedin diye... Daha da<br />

genişletelim mutluluğu, sen düşünsen ve olsa, yani yaratabilsen, Tanrı olsan... Mutlu olur<br />

muydun?” dedi Can Manay’a bakarak.<br />

Can, fırsatı kaçırmadan Duru’nun içine ekmek istediği düşünceye çalıştı, “Deniz, işte şimdi<br />

korkutuyorsun beni. Bu şizofren bir örnek oldu” dedi gülerek. Deniz sanki küçük bir çocukla<br />

konuşur gibi, “Ne kadar çok şeyden korkuyorsun sen böyle. Korkma cevapla.” dedi. Can<br />

içinden evet mutlu olurdum demek istese de, “Hayır olmazdım.” dedi, bu yemi yemeyecekti.<br />

Deniz kafasını kaldırıp, “Neden?” diye sordu.<br />

Can, “Çünkü bunlar zaten yaptığım şeyler ve beni mutlu edemediklerini biliyorum.” diye<br />

cevap verdi. Deniz jointinden bir nefes daha alırken, “İyi cevap.” diyerek güldü.<br />

Duru, nedenini sorgulamakta çekindiği bir şekilde içinde gerilmişti. Aşık olduğu, daha da<br />

önemlisi hayatında en saygı duyduğu varlığın şizofreni tanısına çok yakın konumlandırılması<br />

rahatsız ediciydi ama daha rahatsız edici olan Duru’nun kendi içinde Can Manay’ın<br />

dediklerine tamamen katılıyor olmasıydı. Can Manay çok haklıydı. Anlamsız bir savaşta<br />

gibiydi Deniz, mutluluğun feda edildiği, her pahasına içindekini korumaya yönelik agresif bir<br />

savaştı bu. Herkesle çelişmekten kaçınmayan, uzlaşmaktan uzak, yorgunluğa rağmen devam<br />

eden bir savaştı Deniz’inki. Can Manay gibi bir adamla olmanın nasıl olduğunu düşündü Duru,<br />

mutluluğu feda etmek yerine amaç edinen biri. Deniz tekrar konuşana kadar Duru kafasında<br />

pişirdi bu düşünceyi.<br />

Deniz sakin bir şekilde, “Can, eğer senin dediğin şekliyle yaşasaydık, yani içimizdeki<br />

mutluluğu hedefleyerek, yine de mutlu olamazdık. Sen kendin diyorsun insan tehlikeli bir<br />

yaratık. Kendi mutluluğu başkasının mutsuzluğuna neden olabiliyorsa tereddüt etmeden<br />

diğerlerinin mutluluklarını, hatta hayatlarını yok sayacak kadar tehlikeli yaratıklarız biz.<br />

Mutluluk dediğin şey, nasıl mutlu olunması gerektiğiyle ilgili kafana yüklenmiş bir düşünce,<br />

aslında gerçek değil. Bir şey istersin, mutluluğunun ona bağlı olduğunu sanırsın, elde edersin,<br />

senin olur, sıkılırsın ve kurtulmak istersin. Kurtulduğunda mutlu olacağına inanırsın,<br />

kurtulursun, başka bir şeyi istemeye geçersin. Yine istersin, yine elde edersin, yine sıkılırsın,<br />

yine kurtulmak istersin... Bu mutluluk değil. Bu tüketmek. Mutluluk bir illüzyondan başka bir<br />

şey değil, sadece bir an. Yaşanmış bir anı sürekli yaşama isteği... İşte asıl bu çok hastalıklı<br />

bir düşünce. Kendini iyi hissetmenin amaç olduğu bir hayat bana, parayı bulup kendini<br />

kokaine, ekstasiye adamışları hatırlattı. Onlar sürekli mutlu, tüketebildikleri sürece. Seni<br />

neyin mutlu ettiğini bulmaya çalışarak mutlu olunmuyor, tatminsiz olunuyor maalesef.” dedi.<br />

Duru rahatlamıştı çünkü yine Deniz’le aynı <strong>fi</strong>kirdeydi, seviyordu bu adamın beynini. Can

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!