23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yerleştirmişti. Bu vakıf sayesinde Göksel’in ilk defa tek başına uyuduğu bir yatağı ve daha<br />

önce kimsenin kullanmadığı temiz çarşafları olmuştu. Akrobasi yeteneği ve dayanıklı vücudu<br />

dışında hiçbir yeteneği olmayan bu çocuk, vakfın himayesinde okumuş, girdiği üniversite<br />

sınavlarını da kazanamayınca vakıf onu son bir umutla konservatuar sınavlarına sokmuştu.<br />

Göksel’in sosyal yeteneklerinin çok zayıf olması her zaman bir problem olmuştu ama onun<br />

hikayesini dinleyen herkes yardıma hazırdı ve Göksel nihayet konservatuarın dans bölümüne<br />

başladığında artık sokakta bir gün açlıktan ölme olasılığı kalmadığını biliyordu.<br />

Devlet Opera ve Balesi’nin gösterileri için sürekli seçmelere katılıyor ve hep de<br />

seçiliyordu. Bunu sevdiğinden değil, kendisine ödenilen paraya ihtiyacı olduğundan<br />

yapıyordu. Okulun ilk döneminde morarmış bir göz ya da açılmış bir kaşla okula gelmesi, onu<br />

diğer öğrenciler arasında otomatikman popüler ve kızların gözdesi yapsa da, ikinci dönemin<br />

başında, cinsiyetsiz enerjisi herkesi hayal kırıklığına uğratmıştı.<br />

Periyodik aralıklarla moraran yüzünün ardındaki sır perdesinin, bir öğrencinin şahitliğinde<br />

aydınlanmasıyla iyice imajı zedelenmişti Göksel’in. Gelir sağlamak için köhne bir pavyonda<br />

koruma olarak çalışıyordu. Sürekli girmek zorunda kaldığı kavgalar, günlük yaşantısını<br />

sürdürmesini engelleyecek hale gelmişti. Gelirini, Devlet Opera ve Balesi’ndeki gösterilere<br />

katılarak tela<strong>fi</strong> etmek daha az kazandırsa da daha kolaydı. Dans, öğrendikçe sevdiği bir şeydi.<br />

Ona kolay geliyor ve daha da önemlisi müzikle birlikte kendi varoluşunu unutabiliyordu.<br />

Duru, Göksel’le mesafesini koruyarak sahnenin öbür köşesinde provanın başlamasını<br />

bekledi. Ekibin bildiği kadarıyla, kurumun sunmak istediği gösteri Shakespeare’in Bir Yaz<br />

Gecesi Rüya’sı adlı eserinden esinlenilen bir oyundu, adı Yaz Geceleri olarak değiştirilmişti.<br />

Bilmedikleriyse, oyunun, yönetimin politik görüşleri doğrultusunda sansürlenerek<br />

değiştirilmiş ve gösteri kostümlerinin mutasıp bir şekilde tasarlanmış olmasıydı. Uzun lafın<br />

kısası kızlar şalvar giyiyor, erkekler de fes takıyorlardı. Duru gösterinin yeni koreogra<strong>fi</strong>sini<br />

öğrenmek için hazırken, birden ekibin geri kalan kısmı gösteri salonuna doluşmaya başladı.<br />

Toplamda 39 kişilik ekibin 28 kişisi salonun oturma bölümündeydi. Duyuru yapmak için<br />

sahneye çıkan yeni sahne yönetmeni Kerim Kışıla, kendisine abartılı bir saygıyla verilen<br />

mikrofona konuşurken Duru kulaklarına inanamadı. “Devlet Opera ve Balesi’nin çalışanları!<br />

Yaz Geceleri adlı gösterinin yeni yönetmeni olarak kulağıma gelen bazı laflardan duyduğum<br />

rahatsızlığı sizlerle paylaşmak için buradayım. Bazıları devletimizin opera ve balesi hakkında<br />

uygunsuz şekilde konuşmaktaymış, bazıları şikayetçiymiş, alay etmekteymişler! Bu bazıları<br />

sanmasınlar ki isimleri bilinmez.” dedi kendisini dinleyen topluluğa tek tek bakarak. Cebinden<br />

çıkardığı listeyi sallarken, “Bu kurumun çatısı altında olan ve bu çatı altında kalmak isteyen<br />

herkes şunu iyi bilsin. Artık burası sahipsiz bir yer değil. Bu listedeki isimler, her ne kadar<br />

kendilerini çok akıllı zannetseler de gözümüz üstlerinde! Ya kendilerine gelip hak yolunda<br />

işlerine devam edecekler ya da çekip gidecekler! Şimdi size bu isimleri açıklamayacağım, bu<br />

kişilere bir şans daha vermeye karar verdik ve gözümüz üstlerinde, dikkatle onların<br />

kendilerini düzeltmelerini bekliyor olacağız!!” diye devam etti.<br />

Duru, etrafına bakınıp ekibin diğer üyelerinin suratındaki duyguyu tahlil etti, kimisi bıkkınla<br />

konuşmanın bitmesini bekliyor, kimisi korkuyla dinliyordu. N’olduğunu anlamaya<br />

çalışıyorlardı. Ne zamandır böylesine bir rejimle yönetilir olmuştu bir sanat kurumu!? Kerim<br />

Kışıla denen adam, ülkenin bir zamanlar ünlü komedyenlerinden birinin oğluydu, hani bazı<br />

insanların nasıl ve neden ünlü olduğunu düşünürsünüz ve onları geri kalandan ayıran hiçbir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!