Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Özge’nin kafasında tutmaya dikkat ederek telefona uzandı. Arayan doktordu, hemen gelmesini<br />
istedi. Adresi bilmediği için doktora şoförünü aramasını emretti. Telefonla işi bittiğinde,<br />
telefonu yere attı ve tüm dikkatini Özge’ye verdi. O kadar çok su tutmuştu ki kafasına, Özge su<br />
yüzünden nerdeyse nefes alamıyordu, hemen suyun suratına gelmemesine dikkat etmeye<br />
başladı. Bir eliyle duşu tutarken diğer eliyle hiç düşünmeden Özge’nin burnunun ucunu<br />
sıkıştırdı, biriken suyun bir tıkanıklık yaratmasına engel olmak istercesine eliyle sildi kızın<br />
suratını. Özge şimdi daha da şiddetli titremeye başlamıştı. Sadık, Özge’nin ateşini kontrol<br />
altına almak için gösterdiği acil çaba sonucu içinde yükselen adrenalinden kızın ne kadar<br />
güzel olduğunu düşünmemişti ama elleri Özge’nin tenine değince bir an kendine geldi, irkildi,<br />
elini çekerken pek de fark edilmez bir hareketle kızın titreyen, dolgun dudaklarının üstünden<br />
geçirdi. Özge’nin üstündeki ceketten, soğuk suya rağmen garip bir şekilde, ince bir buhar<br />
yükseldiğini far kedince duşu hemen kızın vücudunun üstünde gezdirdi yine. Küvet şimdi<br />
dolmaya başlamıştı ve Özge’nin vücudu yarı yarıya suyun içindeydi. Sadık bir eliyle duşu<br />
Özge’nin kafasına tutarken, diğer eliyle küvetteki suyu kızın üzerine, suyun yetişmediği yerlere<br />
atmaya başladı.<br />
Kafasındaki suyun suratından aktığını hissediyordu Özge ama gözlerini açabilecek kadar<br />
kendinde değildi henüz. Sadık kızın suratındaki suyu ikinci kere eliyle sildiğinde, Özge<br />
kendisine dokunulmasının verdiği etkiyle gözlerini yarıladı. Sadık Murat Kolhan küvetin<br />
başına çökmüş, elindeki duşla telaşlı görünüyordu ama Özge çok yorgundu ve o an<br />
karşısındaki Ralph Fiennes 23 olsa bile umursamazdı. İçi üşürken dışının yanması çok garipti.<br />
Gözlerini kapadı. Titremesi kendi kontrolü dışındaydı ve vücudunu sabitlemeye çalıştıkça<br />
daha da kontrolü kaybediyordu ve yükselen sudan birazcık olsun kurtulmak için kendisini<br />
yukarı çekti ama Sadık izin vermedi, onu omzundan tutup bastırdı.<br />
Özge’nin bir an da olsa gözlerini açması sakinleştirmişti Sadık’ı, daha önce hiç birine<br />
sağlık desteği vermek zorunda kalmamıştı, kurtardığı birkaç sokak köpeğinden başka.<br />
Özge’nin sudan çıkmasını engellerken kızın ince omuzlarından tutmuştu ve Özge’nin bu kadar<br />
narin ve ince olması hayret vericiydi. Daha önce birçok zayıf modelle ilişkisi olmuştu ama<br />
Özge’deki şey sadece zayıflık değildi. Gayriihtiyarî kafasını çevirip ayaklarına baktı kızın,<br />
çok narindi. Sanki küçük bir çocuğun ayakları gibi narin ve pürüzsüzdüler. Su iyice dolmuştu<br />
şimdi, Özge’nin ağırlığını ha<strong>fi</strong>fletecek kadar yükselmişti. Sadık biraz gideri açarken duşu<br />
kapatmadı. Eliyle Özge’nin alnına dokunduğunda yine sıcaktı ama en azından yanmıyordu<br />
şimdi eli. Derin bir nefes aldı, Özge’yi ıslatmak için başlayan yarış bitmiş gibiydi. Dizleri<br />
ağrımıştı üstünde durmaktan ve yere çökerken duşun hâlâ Özge’yi ıslattığından emin oldu.<br />
Özge gözlerini açtı, yemyeşil, derin, sakin baktılar Sadık’ın gözlerine ve kapandılar. Bakış<br />
belki üç saniye sürmüştü ama Sadık o an başının dertte olduğunu hissetti. Bu kız farklıydı, hem<br />
tanıdık hem de farklı. Daha önce hissetmediği kadar farklı, kucağında küvete taşıyıp ateşinin<br />
düşmesi için yarım saatten fazla uğraşacak kadar tanıdık.<br />
Sadık’ın telefonu yine çaldığında, doktoru ve şoförü evin kapısında olduklarını bildirdiler.<br />
Sadık, Özge’nin suyun içine kaymasını engelleyecek şekilde biraz onu yukarı çekti, yukarı<br />
çekilirken Özge yine gözlerini açtı. Sadık istem dışı bir hareketle kızın alnındaki saçları<br />
geriye doğru yapıştırırken, “Hemen geliyorum.” diye mırıldandı. Elini Özge’nin kafasından<br />
çekerken yine istem dışı bir şekilde okşamıştı. Özge için hiçbir şey fark etmedi, duyuları o<br />
kadar körelmişti ki, dokunulmak en son hissedeceği şeydi. İçindeki su nihayet ılıklaşmıştı,