23.04.2017 Views

akilah-azra-kohen-fi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Can sarsılmıştı, sarsılması duyduklarından ya da eskiden olanları hatırlamaktan değil,<br />

tanıştıkları uzun yıllar boyunca Eti’nin ilk defa kendisine ‘geçmişi’ şimdi hatırlatıyor<br />

olmasındandı.<br />

- 9 -<br />

Özge toprak yolda hızlı adımlarla yürüyordu, tırların bıraktığı derin tekerlek izlerini bir<br />

süre takip ettikten sonra kestirmeden durağa doğru yönelmişti. Kızgındı, hayır, öfkeliydi.<br />

Otobüse binecek, doğru Can Manay’ın stüdyosuna gidecek, onunla yüzleşene kadar dışarıda<br />

bekleyecek, eğer ulaşamazsa kliniğine gidecek ve orda binanın önünde bekleyecek ve<br />

gerekirse dışarıdan ona bağıracak, meydan okuyacaktı! Polise gidecek, savcılığa gidecekti!<br />

Can Manay’ın yaptığı haksızlığı anlatacaktı. Kimsenin, hayatını mahvetmesine seyirci<br />

kalmayacak, karşısında ülkenin, hatta dünyanın bile en güçlü insanı olsa kendi hakları adına<br />

onunla savaşmanın yolunu bulacaktı. Ama nasıl ispatlayacaktı, Can Manay’ı neyle<br />

suçlayacaktı? Kimi şahit gösterecekti? Lanet olsun bu dünyanın nesi vardı! Can Manay’ın<br />

kendisini işten attırdığına inanamadı. Tekrar tekrar röportajı düşündü, acaba gıcık olduğu<br />

herkese mi yapıyordu bunu? Bunu hak etmiyordu!<br />

Sadık’ın arabasının ne kadar zamandır onu takip etmekte olduğunu bilmiyordu ve yanından<br />

geçip gittiği durağın nerdeyse 500 metre geride kaldığını fark ettiğinde aklından geçen son<br />

düşünce, bu ülkeden gitmekti. Can Manay gibi bir devle savaşmanın hiçbir yolu olamazdı,<br />

kabul etmek istemese de biliyordu. Can kendisi gibi devlerin arasında kendi üstünlüğünü<br />

korumaya adanmış bir sistemin en gelişmiş parçasıydı ve eğer birilerini etrafta görmek<br />

istemiyorsa, o kişi etrafta görünmezdi. Özge mahvolduğunu düşünürken yanında onu takip eden<br />

arabanın şoförü ikinci kere, “Özge Hanım lütfen! Arabaya biner misiniz?’’ diye seslendi.<br />

Özge’nin öfkesi hissettiği tüm duygulardan daha baskındı ve Sadık’a ne anlatması<br />

gerektiğini de bilmiyordu aslında. Can Manay’la toplamda yarım saat geçirmişti, kendisine<br />

böylesine cephe aldıracak ne yapmıştı, düşündü... Akıl hastanesinde yatmasıyla ilgili<br />

olmalıydı ama emin olamadı çünkü birçok şey olabilirdi. Can Manay prensipleri olan bir<br />

adamdı, kızı çok beceriksiz bulmuş ve aşağılamıştı. Belki böylesine beceriksiz birinin<br />

sektörde çalışmasına karşıydı ama bu kadar basit olamazdı. Sadık gibi, ciplerde özel şoförle<br />

gezen bir adamın kendisiyle görüşmeye gönderilmesinin daha anlamlı bir nedeni olmalıydı.<br />

Can Manay’ın hastanede yattığına dair bir belge bulmuştu ama hikayenin gerisi yoktu. Doğru<br />

olup olmadığından bile emin değildi. On bin dolar, tek cümlelik bir hikaye için iyi paraydı<br />

ama aceleci davranmak yerine durumu sakinleştiğinde değerlendirmeliydi. Öfkeden patlamak<br />

üzereydi.<br />

Özge, Sadık’ın oturduğu koltuğun camına yürüdü, bekledi. Sadık camı açmadı, onun yerine<br />

kapıyı açtı. Arabaya binmesi bekleniyordu kendisinden ama öfkesi öylesine sarmıştı ki<br />

bedenini, daha sonradan kendisini deli gibi gösterecek bir olaya meydan vermemek için<br />

binmemesi gerektiğini biliyordu. Hareket etmeliydi, durursa patlayabilirdi. Zaten karşısındaki<br />

adamın kendisiyle ilgilendiği, bir iş falan teklif ettiği de yoktu, tek istedikleri bilgiydi. Özge<br />

durumu biraz abartıp pazarlığını güçlendirmeye karar verdi.<br />

Açtığı kapıdan Özge’nin arabaya binmeyeceğini anlayan Sadık, tek bir hamlede araçtan<br />

indi. Kızdaki öfke, Can Manay’la bu kız arasında geçen olayı ya da konuyu daha da merak

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!