3_ bildiri özetleri BASKI

24. Ulusal Eğim Bilimleri Kongresi / 16-18 Nisan 2015 / Niğde
Çağdaş Birey Yetiştirme Bakımından Sanat Eğitimi Neden Gereklidir?
Lütfi Akdeniz
Dicle Üniversitesi, Resim İş Eğitimi Ana Bilim Dalı, Diyarbakır
Eğitim sistemimiz incelendiğinde görsel sanat eğitimi derslerine yeterli ölçüde önem verilmediği
görülebilir. Gerek müfredat programları gerekse ders saati ve zorunlu/seçmeli durumlara bakıldığında da
bu problem hissedilmektedir. Bu durumun çağdaş uygarlıkların ilerisine genç bir kuşak yetiştirme hedefine
odaklanan eğitim sistemimize pek de uymadığı ileri sürülebilir. Bu araştırma ile sanat eğitimi içerikli derslerin
okullarımızdaki karmaşık ve belirsiz pozisyonları birçok açıdan incelenmesi amaçlanmıştır. Sözü edilen derslerin
okullarda önemsiz bir ders durumuna düşmesi, boş zamanlarda hobi amaçlı değerlendirilen ilave bir ders anlamı
yüklenmiş olması problem varlığının kanıtlarından biri sayılabilir. Toplumda sanat eğitiminin ne denli gerektiği
bu bakımdan da araştırılması bir zorunluluktur.
Araştırmada elde edilen kaynaklardan okullar da sanat dersleri her ders için ayrı bir tekniğin ayrı bir
konunun işlendiği ve birbirleriyle bağlantısız projeler verildiği anlaşılmaktadır. Bir hafta çocuğu kille diğer
hafta ise boya ve renk ile çalıştırmak, daha sonraki haftalarda ise baskı yaptırmak çocukta ilgiyi diri tutabilir.
Ama bütün bunların bir bağlam içinde olması gerekir, oysa bu bağlantının kopuk olduğu görülmektedir. Bu da
sanat öğretiminin karmaşık ve sistemli bir süreç olduğunu gösterir. Dolayısıyla bu süreç öğrencilerin anlamasını
geciktirebilir.
Ülkemizde orta öğretim sınavları ve üniversite hazırlık sınavlarından dolayı, öğrenciler bütün güçlerini
sınavlara hazırlık çalışmalarına verirken, öğretmenlerde bu hazırlığa katkı yarışında Görsel Sanatlar veya Resim
derslerine gereken önemi vermezler. Ulusal eğitim çizgimizin sürekli değişmesi ve okullarda matematik, fen
derslerine önem verilmesine karşın sanat derslerine gereken önem verilmemesi bir sorundur.
Ülkemizdeki sanat eğitiminin birbiriyle ilişkili pek çok sorunu bulunduğundan sorunlara geniş açılardan
bakmak gerekir. Bu sorunların birçoğu dünden bugüne eklenerek günümüze ulaşmıştır. Bu gelişim sürecini
yakından incelemek iyi çözümler bulmak için gereklidir. Sanat eğitimi verilen çoğu kuramlarımızda yeterli
kuramsal derslerin olmadığı görülmektedir. Güzel Sanatlar Fakülteleri ve Konservatuarlarda yeterince Estetik,
Sanat Felsefesi ya da Kültür Tarihi dersleri okutulmakta mıdır? Olanlarda da ne öğretim süreci ve niteliğinin
araştırılmasına ihtiyaç bulunduğu da ileri sürülebilir. Eleştiri kuramlarını öğrenmemiş, ‘güzel’ ile ‘estetik’in ya da
‘geleneksel sanat’ ile ‘evrensel sanat’ın ayrımını yapamayan bir sanatçının topluma öncülük edebilmesi, yeni ve
özgün bir eser ortaya koyabilmesi mümkün olabilir mi? Bu nedenle bunların sanatçı ve sanat eğitimcisi adaylara
eğitim-öğretim sürecinde kazandırılması gerekmektedir.
Ülkemizde giderek düzeysizleşen kültür ortamı, daha iyi bir yaşam için daha güzel bir çevre özlemi,
çocuklarımızın ve gençlerimizin işlenmeyi bekleyen zekâları ve yaratıcılıkları sanat eğitimini toplumumuz için
her zamankinden daha çok bir gereksinim haline getirmiştir. Bir uygarlığın tek göstergesi, dün olduğu gibi bugün
de sanattır. Oysa sanatın varlığı ise önce sanatçılara, sonra da politikacılara bağlıdır. Politikacılarımızın pek çoğu,
ailesinden edindiği beğeni anlayışı ile sanata değerlendirmekte, tek doğrunun kendi sanat anlayışı olduğunu
sanmakta ve maalesef hem kişisel tutum ve davranışları ile politik yargılarında da böyle hareket etmektedirler.
En azından bu izlenim verildiği ileri sürülebilir.
Sonuç olarak; sanat anlayışının kazandırabilmesi, sanatın boş zamanları değerlendirme işi olmaktan, ya
da salt bir geçim, kestirme para kazanma yolu olmaktan, sınıf atlamanın bir aracı gibi değerlendirilmekten
kurtarılmasıyla mümkün olabileceği iddia edilebilir. Bunun için de daha okul öncesinden başlayarak iyi bir sanat
eğitimi verilmelidir. Çünkü yarının sanatçıları da, politikacıları da bugünün toplumu içinden çıkacaktır. Sanatın,
kişilikle doğrudan ilişkili olduğu, çağdaş bir birey olabilmenin sanat ile de ilgisinin bulunduğu anlaşılması
halinde bu hususta iyi düzeylere erişilebilir. Eğer sağlıklı bir sanat eğitimi verilmezse insanlarımıza doğru bir
sanat anlayışı kazandırılmazsa yarına ümitle bakmamız ise hayal olabilir.
Anahtar Kelimeler: Sanat, Eğitim, Kültür, Sanatta Sorun, Estetik
Sunum: Poster
331