31.05.2018 Views

4. Uluslararası Beyaz Et Kongresi

Bildiriler Kitabı

Bildiriler Kitabı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

günlük protein alımının tüy büyümesi üzerine etkisi daha önce Twining ve diğ. (1976), Aktara ve<br />

diğ. (1996), Melo ve diğ. (1999) ve Urdaneta-Rincon ve Leeson (2004) tarafından bildirilmiştir.<br />

Protein eksikliğinin önermesi, mevcut çalışmada kanatlarda bulunan hatalı şekillenmiş tüyler<br />

tarafından vurgulanmış olup; bunun da bir amino asit eksikliği göstergesi olabileceğinin altı<br />

çizildi. Moran (1984), kükürt içeren amino asitlerin beslenmedeki marjinal eksikliklerinin<br />

anormal tüy oluşumuyla sonuçlandığını göstermiştir. Van Emous ve diğ. (2013) verileri,<br />

tüy örtüsü skoru üzerinde yetiştirme döneminde farklı evrelerdeki toplam ham protein alımı<br />

arasındaki doğrusal ilişkileri analiz etmek için kullanılmıştır. Veriler, düşük total yüksek protein<br />

(HP) alımının tüy örtüsü skoru üzerindeki etkisinin, 2-6 hafta arasında (P < 0.001), 6 ila 15 hafta<br />

arasında (P = 0.182) olandan daha belirgin olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, toplam yüksek<br />

protein (HP) (ve AA)’nın, yaklaşık 6 haftaya kadar yetiştirme esnasındaki tüy gelişimi için kritik<br />

bir faktör olduğu sonucunu belirtmek önemlidir.<br />

Yumurtlama süresinin ilk evresinde düşük bir günlük protein alımı, tüm yumurtlama periyodu<br />

boyunca zayıf bir tüy örtüsüyle sonuçlanmıştır (Van Emous ve diğ., 2015c). Bu olgu (düşük<br />

HP alımı ve kalitesiz tüy örtüsü) yetiştirme döneminde de gözlenmiştir. Bu etki muhtemelen<br />

yumurtlamanın birinci evresinde, ikinci evresinden çok daha belirgindir çünkü potansiyel olarak<br />

ikinci evrede tüy örtüsü hemen hemen tamamen hasar görmüştür ve bu nedenle muameledeki<br />

farklılıkları maskelemiştir.<br />

Yetiştirme Esnasındaki Protein Alımının Damızlık Performansı Üzerindeki <strong>Et</strong>kisi<br />

Van Emous ve diğerlerinin (2015a) çalışmasında, yetiştirme sırasındaki diyet protein düzeyinin,<br />

yumurtlamanın ikinci evresinde toplam ve kuluçka yumurta üretimi üzerine önemli bir taşıma<br />

etkisi yarattığı gözlemledi. Yetiştirme esnasında düşük proteinli bir diyetle beslenen piliçler,<br />

yüksek proteinli bir diyetle beslenen piliçlere göre 45 ve 60 hafta arasında toplamda 3.0 daha<br />

fazla; ve 3.6 daha fazla kuluçka yumurta üretmiştir. Düşük proteinli diyetle beslenen kanatlıların<br />

yumurtlama sırasındaki daha iyi dayanıklılığı, yetişkinlik döneminin sonunda abdominal yağ<br />

oranının yüksekliği ve göğüs kasının daha düşük oranda olması ile açıklanabilir. Daha yüksek<br />

vücut yağ içeriğine sahip damızlıklar negatif enerji dengesi dönemlerinde (Renema ve diğerleri,<br />

2013), muhtemelen tüy dökmelerini önleyen enerji rezervlerini daha çok harekete geçirebilirler.<br />

Vücudun daha düşük kas içeriği bakım için günlük enerji ihtiyacını azaltabilir ve yumurta<br />

üretiminde kullanılabilecek enerji miktarını artırabilir (Ekmay ve diğ., 2013).<br />

Van Emous ve diğ. (2015a)’in çalışmasının aksine, Miles ve diğ. (1997), yetiştirme esnasındaki<br />

düşük proteinli diyetin toplam yumurta üretimine herhangi bir etkisini bulmamıştır. Bunun nedeni,<br />

farklı damızlıklardan kaynaklanıyor olabilir veya dahası, vücut kompozisyonunda farklılıklara<br />

yol açan seleksiyon ve damızlık yetiştiriciliğindeki 15 yıllık avantajdan kaynaklanan farklı<br />

özelliklerden de kaynaklanıyor olabilir (Renema ve diğ., 2013). Öte yandan, piliçler yetiştirme<br />

esnasında düşük proteinle beslendiklerinde (yaklaşık %10), toplam yumurta üretimi olumsuz<br />

şekilde etkilenmiştir (Hudson ve diğ., 2000; Hocking ve diğ., 2002). Van Emous ve ark.’.nın<br />

(2015a) deney verileri, kuluçkadaki yumurtaların toplam sayısı üzerinde 22 haftalık göğüs<br />

kasları ve abdominal yağ pedi içeriği arasındaki ilişkiyi analiz etmek için kullanılmıştır. Vücut<br />

kompozisyonunun yumurta üretimi kalıcılığına olan etkisinin tanımlanması gerektiği sonucuna<br />

varılmıştır. Veriler, yumurtlamanın ikinci evresinde kuluçkadaki yumurta sayısının göğüs kası<br />

içeriğinden değil karın yağı pedi içeriğinden etkilendiğini göstermektedir. Ayrıca yetiştirme<br />

döneminin sonunda göğüs kasının veya abdominal yağ pedi içeriğinin, yumurtlamanın ilk<br />

aşamasında kuluçkadaki yumurta sayısını etkilemediğini göstermektedir. Özellikle abdominal<br />

340

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!