31.05.2018 Views

4. Uluslararası Beyaz Et Kongresi

Bildiriler Kitabı

Bildiriler Kitabı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bakteriden insana kadar tüm organizmalarda sentezlenir. İnsanlarda sentez yeri karaciğer ve<br />

diğer dokulardır (7). Bağırsaktan hızla emilen LA başta karaciğer olmak üzere çeşitli dokularda<br />

metabolize olur ve daha sonra atılır. LA çeşitli dokuların hücrelerinde DHLA’ya indirgenir. Bu<br />

olayda NADH veya NADPH’ın yanı sıra, dihidrolipoil dehidrogenaz ve GSH-redüktaz enzim<br />

aktivitesi de önemlidir (8). LA’nın antioksidan özelliğine ek olarak iskelet kasında glikoz alımını<br />

arttırdığı, kan glikoz seviyesini düşürdüğü (9, 10), tip 2 diyabetli bireylerde insülin duyarlılığını<br />

arttırdığı (11, 12), bakır, çinko ve kurşun gibi geçişli (=transition) metallerle stabil kompleksler<br />

yaparak biyolojik sistemlerdeki ağır metalleri yok ettiği (8) bildirilmiştir.<br />

Lipoik Asit’in Antioksidan Potansiyeli<br />

Bir bileşiğin antioksidan olarak tanımlanabilmesi için serbest radikal yakalama, metallerle şelat<br />

oluşturma, diğer antioksidanların yeniden kullanılabilirliğini arttırma ve oksidatif hasarı onarma,<br />

amfifilik özellik ve gen regülasyonu gibi özellikler sergilemesi, biyolojik olarak erişilebilir ve<br />

güvenli olması gerekir (4). ALA ve DHLA yukarıda belirtilen tüm kriterleri karşılar ve antioksidan<br />

sisteminde önemli role sahiptirler. LA suda çözünen ve yağda çözünen özelliklerin ikisine de<br />

sahip olduğundan yağ/su fazları arasındaki okside antioksidanların indirgenmesini olanaklı kılar.<br />

Nitekim bazı araştırmacılar tarafından “evrensel antioksidan” olarak adlandırılmaktadır (13,14).<br />

Bu evrensel antioksidanın alkol, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, ağır metal zehirlenmeleri,<br />

viral hepatitler ve kanser gibi nedenlerle meydana gelmiş olan karaciğer hasarlarında tedavi<br />

amacıyla kullanılabileceği bildirilmiştir (14). Son yirmi yılda oksidatif stresle bağlantılı<br />

hastalıkların önlenmesi veya iyileştirilmesi amacıyla gıda takviyelerinde ALA’ın antioksidan<br />

olarak kullanımı yaygınlaşmıştır. Bununla birlikte son yıllarda da hayvan beslemede LA’nın<br />

oksidatif stres biyomarkerleri ve antioksidan kapasite üzerindeki etkisini sistematik olarak<br />

ortaya koyacak çalışmalara ağırlık verilmeye başlanmıştır. Nitekim etlik piliç yemlerine ilave<br />

edilen 0, 300 ppm, 600 ppm, ve 900 ppm düzeylerindeki LA’in karkas özellikleri, et kalitesi<br />

ve antioksidan kapasitesi üzerine etkileri araştırılmıştır (15). LA’nın artan düzeylerinin<br />

karkas özelliklerinde önemli değişikliğe neden olmadığı, kesme kuvveti değerini düşürdüğü<br />

ve etin gevrekliğini arttırarak et kalitesini iyileştirdiği ortaya konmuştur. Ayrıca LA’nın artan<br />

düzeylerinin antioksidan parametrelerinden malondialdehit (MDA) konsantrasyonunu önemli<br />

düzeyde düşürdüğü glutatyon peroksidaz (GSH-Px) ile süperoksit dismutaz (SOD) aktivitesinin<br />

ise 900 ppm LA ile önemli düzeyde arttığı bildirilmiştir. Chen et al. (16) tarafından yapılan bir<br />

çalışmada ise etlik piliç yemlerine ilave edilen 0, 100, 200, 300 mg/kg LA’in serum, karaciğer<br />

ve göğüs kasında SOD ve GSH-Px aktivitesini önemli düzeyde artırdığı, serum, karaciğer ve but<br />

kaslarında lipid peroksidasyonunun bir göstergesi olan MDA konsantrasyonunu kontrol grubuna<br />

göre önemli düzeyde düşürdüğü, özellikle 300 mg/kg LA ilavesinin etlik piliçlerde antioksidan<br />

kapasiteyi artırabileceği ve böylece oksidatif stresi azaltabileceği bildirilmiştir.<br />

LA’nın antioksidan özelliğe sahip vitaminlerle kullanımı da söz konusudur. Nitekim etlik piliç<br />

yemlerine ilave edilen vitamin E (200 mg/kg yem) ve lipoik asitin (25, 75 ve 100 mg/kg yem)<br />

but eti ve et ürünlerinin (nugget ve köfte) lipid peroksidasyonu üzerine etkilerinin araştırıldığı<br />

bir çalışmada 150 mg/kg yem LA ve 200 mg/kg yem vitamin E’nin en iyi sonuç verdiği, et ve<br />

et ürünlerinde oksidatif stabiliteyi artırdığı ve bu ürünlerin -18 ° C ± 2 ° C’de 90 güne kadar<br />

depolanabileceği bildirilmiştir (17). Yüksek sıcaklığa maruz kalmış etlik piliçlerin içme suyuna<br />

ALA (8 ppm) vitamin C (150 ppm) ve vitamin E (25, 50, 75 ppm) ile birlikte ilave edildiğinde<br />

etin pH’ı etkilenmemiş ancak tiyobarbitürik asit reaktif madde (TBARS) değeri düşmüş ve<br />

serbest radikal süpürme aktivitesi artmıştır (18).<br />

706

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!