24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1- Çocuk edebiyatı, büyüklerin kayıp çocukluklarına geri dönüşleri için bir etkendir ve<br />

onların ruhsal / psikolojik açıdan onurlandırılmalarını sağlar. Kimi zaman edebiyatın önde gelen<br />

isimlerinin itiraflarında da çocukluk dönemlerindeki efsane ve hikaye okumalarına olan özlem<br />

ve iştiyaklarıyla karşılaşıyoruz.<br />

Bugünün psikolojisinin tartışma konularından biri de çocukluğa dönüş konusudur. Söz<br />

gelimi tedavi amaçlı kullanılan Froid’in psikanaliz yöntemi de çocukluğa dönüştür. Zira asla /<br />

başat olana dönüş, fırtınalı hayatın içinde tahrip olan insani kişiliğin tedavisinde önemli bir etken<br />

olarak kabul edilir. Diğer alanlarda da çocukluğa dönmek gerektiği tartışılmaktadır. Örneğin<br />

Dr. Yahya Kaidi, “Çocuklar için felsefe” konulu bir oturumda şöyle diyor ki:<br />

“Felsefe, soru sormaktır. Çocuklar konuşur konuşmaz soru sorarlar. Bunlar hangi okulda<br />

soru sormayı öğrendiler? Çocuklar ‘doğal felsefedirler.’ Bu nedenle çocuklar bize kıyasla daha<br />

iyi felsefe yapabilirler… Biz; Kant, Eflatun ve Aristo okuyan birine filozof demeyiz. Bu tür<br />

adamlar, felsefeci / felsefe uzmanıdırlar. Oysa filozof, sürekli soru soran kişidir. Çocukları öyle<br />

bir özelliği vardır ki, biz büyükler hepimiz bu özelliği kaybettik. Doğal sadelik… Yani insanın<br />

her zaman hayret etmesi. Siz şu anda neye hayret ediyorsunuz? Aylar geçmesine rağmen hiç aya<br />

baktığınız oldu mu? Belki de kendi kendinize düşünmeyeli yıllar olmuştur. Oysa bunların hepsi<br />

çocuk için birer sorudur… Bu nedenle büyükler filozof olmak istiyorlarsa, yeniden çocuk olmaları<br />

gerekir” (Yuvarlak Masa Oturumu, 1383: 45-47).<br />

Nitekim Newton da yer çekim kanunun keşfetmek için o çocuksu meraka dönüş yapmadı<br />

mı ve şu çocuksu soruyu sormadı mı: Elma, ağaçtan kopunca neden yere düşer de gökyüzüne<br />

çıkmaz?!<br />

Yine şu söz Hz. İsa’nın (as) değil mi: “Hiçbir yetişkin, çocukluğuna geri dönmeden miraca<br />

çıkamaz” (Kerimi, 1376: 8).<br />

Diğer bir açıdan – editörlerin tavsiyesine göre – büyükler kendi Farsça yazılarını tashih<br />

etmek için çocuk edebiyatı okumaları iyi olur. Zira sade, açık ve yalın Farsça, en iyi şekilde<br />

çocuk edebiyatı alanında görebilir. Diğer bütün alanlardan daha iyi bir şekilde.<br />

Sınırlar Ortadan Kalktı mı?<br />

Söylediğimiz şeylerin kabulü, çocuk edebiyatı ile yetişkinler arasındaki klasik sınırların<br />

silikleştiği veya kalktığı anlamına mı geliyor? Bu sorunun cevabının olumsuz olduğu anlaşılıyor.<br />

En azından çocuğun yetişkin ile farklılığı olduğu sürece çocuk edebiyatı ile yetişkin edebiyatı<br />

da farklı olacaktır. Ancak bu farklılık, Ali Asgar Seyyid Abadi’nin bazı makalelerinde ve<br />

“Klasik Muhataplıktan / Muhatap Bilimden Çıkış” adlı kitabında işaret ettiği gibi muhataba<br />

matuf bir farklılıktır (Seyyid Abadi, 1384).<br />

Çocuğun ve çocukluk mefhumunun değişmekte odluğu bir ortamda çocuk edebiyatının da<br />

böyle bir değişime ayak uyduracağı açıktır.<br />

Bu Bakış Açısını Kabul Etmenin Fonksiyonları<br />

Eğer sunulan modele uygun olarak çocuk edebiyatının tanımı ve uygulamasında yeni bir<br />

bakış açısını kabul edersek, yeni bir atmosfere gireceğiz. Böyle bir atmosferde, yetişkin edebiyatının<br />

çocuk için bir pratiğinin ve değerinin olmadığı düşünülebilir. Ancak açıklandığı şekliyle<br />

çocuk edebiyatı, hiçbir zaman büyükler için faydasız değildir. Burada çocuk edebiyatı ile yetişkin<br />

edebiyatı arasında bir rekabet olduğu akla gelebilir. Böyle bir rekabetin ise semeresiz veya<br />

az semereli olduğu anlaşılmaktadır.<br />

Bütün bunlarla birlikte bu iki edebiyat türünün birini asıl, diğerini detay olarak isimlendirmemiz<br />

gerekirse; o zaman “çocuk edebiyatı, yetişkin edebiyatının anasıdır.” demek gerekir.<br />

Psikologlar, çocuk, yetişkinin babasıdır derler (Kerimi, 1376: 8) ve biz de şunu ekliyoruz: Çocuk<br />

edebiyatı, yetişkin edebiyatının babasıdır. Ya da daha dakik bir ifadeyle: Çocuk edebiyatı,<br />

yetişkin edebiyatının anasıdır. Çocuk edebiyatçılığı adına şöyle bir durumdan şikayet edebilir:<br />

Yazar çocuğun sınırlı kelimelerine, sınırlı bilgisine ve bir bütün olarak sınırlı tecrübesine esir<br />

olmuş ve hayal etme gücü sınırlanmıştır. Bu durumda yetişkin edebiyatı ile ilgili olarak da şunu<br />

rahatlıkla söyleyebiliriz. Yetişkin edebiyatı da güç, gurur, kibir, üstünlük talebi ve gösteriş gibi<br />

<strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!