24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kaşağı’da (2013, s. 66-67), o dönemki aile yapısında çocuğun terbiye edilmesindeki baba<br />

rolü şu satırlarla dile getirilir:<br />

"Babam çok sertti. Bir bakışından ödümüz kopardı. Hasan’a dedi ki:<br />

-Eğer yalan söylersen döverim!..<br />

-Söylemem.<br />

-Pekala, bu kaşağıyı niye kırdın?<br />

Hasan, Dadaruh’un elinde duran alete şaşkın şaşkın baktı. ‘Ben kırmadım’ dedi.<br />

Sonra sarı saçlı başını sallayarak:<br />

-Ben kırmadım, dedi.<br />

-Yalan söylemen diyorum!<br />

-Ben kırmadım.<br />

Babam tekrar:<br />

-Doğru söyle, darılmayacağım. Yalan çok kötüdür, dedi. Hasan inkarında inat etti.<br />

Babam öfkelendi, üzerine yürüdü:<br />

-Utanmaz yalancı, diyerek yüzüne bir tokat indirdi.<br />

-Götür bunu eve; sakın bir daha buraya sokma! Hep evde Pervinle otursun, diye bağırdı.<br />

Dadaruh, ağlayan kardeşimi kucağına aldı. Eve doğru yürüdü. Artık ahırda hep<br />

yalnız oynuyordum. Hasan evde hapis kalmıştır. Annem geldikten sonra da affetmedi. Fırsat<br />

olunca:<br />

-O yalancı, derdi.<br />

Hasan yediği tokat aklına geldikçe ağlamaya başlar, zor susardı…"<br />

Hikâyeyi okuduğumuzda babaların; yalan söylemeye karşı çocuklarına çok katı cezalar<br />

verildiğini görürüz ve yalan söylemek o dönemki çocukluğun affedilmez davranışı olarak akıllarda<br />

kalır. Tıpkı “And” hikâyesindeki okul cezalarında olduğu gibi “Kaşağı”da da yalan söylediği<br />

düşünülen çocuk, çok da fazla araştırılıp soruşturulmadan, ön yargılı olarak cezalandırılmaktadır.<br />

Ömer Seyfettin'in "Kaşağı" öyküsünde yalan söyleyen ve iftira atan çocuk, istemeyerek<br />

de olsa kardeşinin ölümüne neden olur. Oysa modern edebiyat biliminin verileri ışığında yapılan<br />

bir yorumlama çalışması, çocuktan çok anne babanın suçlu olduğunu ortaya koymaktadır. Annenin<br />

yokluğu, otoriter baba, çocuğa duyulan güvensizlik ve özendirip yasaklama eylemleri<br />

çocuk üzerinde duygusal kırıklık yaratmaktadır. Duygusal kırıklık ise çocukta öfkeye dönüşmekte,<br />

ardından da korku ve endişe nedeniyle yalan ve iftira gelmektedir. Bu durumda asıl suçlu<br />

çocuk değil, çocuğu doğru anlamayan, onunla doğru iletişim kuramayan anne babalardır. Bu tür<br />

bir yorumun eğitim öğretim sırasında kullanılması metnin çok boyutlu olarak alımlama olanaklarını<br />

da ortaya çıkartacaktır (Dilidüzgün, 2005, s. 11).<br />

Özetle "Kaşağı" hikâyesi; aile terbiyesinin içeriğini oluşturan dürüstlüğün yüceltilmesi<br />

bakımından düşünüldüğünde çocuklar için öğretici, babanın adil olmayan bir tutum ile suçsuz<br />

çocuğunu cezalandırması ve bunun ağır sonuçları bakımında da ebeveyn için öğretici bir hikâye<br />

denilebilir.<br />

4.6. Çocuk Psikolojisi<br />

Ömer Seyfettin’in “İlk Cinayet” adlı hikâyesi gerek anlatım gerekse taşıdığı psikolojik<br />

ve eğitsel mesajlar yönüyle dikkati çekmektedir. Hikâyede henüz dört yaşında bir çocuğun martıyı<br />

öldürmesine annesi ve vapurdaki diğer kadınlar tarafından verilen tepkinin yanlışlığı anlatılmaktadır<br />

(Karaca, 2013, s. 93).<br />

Sanatçı, hikâyenin kurgusundaki orijinalliklerle farklı bir yapı oluşturur. Ortaya çıkan<br />

sadece edebî zevke hitap eden bir anlatı değildir. İçerisinde özellikle çocuk eğitimine, çocuğun<br />

psikolojisine dönük düğüm noktaları taşıyan bu eser, sanatçı duyarlılığının yansımalarından öte,<br />

çocukları iyi tanıyan bir erişkinin öğütlerini ortaya koyan anlatımdaki başarılarıyla farklı hale<br />

gelir. (Aydemir ve Erkal, 2013, s. 73)<br />

“Helezonik Olay Örgüsü”nün dikkat çektiği İlk Cinayet'te, bir çerçeve vaka ile iç vaka<br />

bir arada bulunur. Dış yapıda bir çocuğun yaşadıklarının ortaya çıkardığı yıllar süren vicdan<br />

azabı, içyapıda ise birtakım kelimelerle neden sonuç ilişkileri içerisinde, çocuğun şehir hatları<br />

<strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 571

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!