24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ile hala somut düşünürler. Soyut kavramları anlamakta ve sembolik düşünmede zorluk çekerler.<br />

Ancak 9- 10 yaşından itibaren soyut düşünme yeteneğinde artış olur. (Eden, 2001: 106)<br />

Burada ki ‘Peygamberi görmek’ olarak adlandırılan soyut kavram, yetişkinlerin bile idrak<br />

etmekte zorluk çekeceği bir muhtevadadır. İlerleyen mısralarda ise çocukların işi iyice zorlaşmakta,<br />

onlardan çok büyük beklentiler içine girilmektedir. Hem de bu yapılırken çocuk dünyasına<br />

girildiği zannedilmektedir:<br />

Harçlığımın yarısını<br />

Yumurtamın Sarısını<br />

Elmaların irisini<br />

Hayır Hepsini<br />

En sevdiğim oyuncağım<br />

En sevdigim oyuncağım<br />

Uçurtmam, yarış arabam,<br />

Güzel bebeğim<br />

Belki burada dile getirdiklerimizi kimileri aşırı tepkiler olarak görecektir ama gerçekten<br />

çocukların ruh dünyasını tanıyan herkesin bu konuda bize katılacağını düşünmekteyiz. Bu dizeler<br />

ile çocuk tam anlamıyla köşeye sıkıştırılmıştır. Çocuktan hayatında en değer verdiği şeyler<br />

istenmektedir. Bunlar ayrıntılarıyla vurgulanarak, çocuk üzerindeki psikolojik baskının şiddeti<br />

arttırılmaktadır. Sağlıklı bir çocuğun dünyası, yetişkin dünyasından apayrıdır. Şöyle ki biz yetişkinler<br />

için hiçbir maddî değeri olmayan kırık bir oyuncak veya sokakta bulunmuş bir tahta<br />

parçası çocuk için son derece değerli olabilir. Onu asla elinden bırakmak istemez hatta gece<br />

onunla uyur. Birisi onu elinden almak istese, tüm varlığıyla karşı koyar. Çünkü 2-6 yaşlarındaki<br />

çocuklar dünyayı sadece kendi bakımından görmektedir. Ona göre çevresindeki kişiler ve eşyalar<br />

onun için yaratılmıştır. Buna egosantrizm denilmektedir. Egosantrizm dönemindeki çocuk,<br />

devamlı kendinden bahseder, oyuncaklarını kimseyle paylaşmak istemez. Bu durum bencillik<br />

değildir, iyi bir eğitimle kendine ve başkalarına saygı duygusunun gelişmesine imkan sağlar.<br />

(Ay, 2010: 62-63) Hal böyleyken çocuktan ‘en sevdiği oyuncağı, uçurtmasını, yarış arabasını,<br />

güzel bebeğini’ istemek ve eğer bunları feda ederse sanki manevî bir mertebe kazanacağını söylemek<br />

ne kadar doğrudur? Bir yetişkin için yarış arabası, güzel bebek basit şeylerdir, adı üzerinde<br />

sadece birer oyuncaktır. Ama ya çocuk için? Çocuk için bunlar onun tüm mal varlığıdır,<br />

dünyasıdır, en değer verdikleridir! Eğer siz çocuğun değer verdiklerini önemsemezseniz, çocukla<br />

iletişim kurmada başarılı olamazsınız.<br />

Şu unutulmamalıdır ki ‘çocuklar için’ başka 'çocuklarla ilgili' başkadır. Çocuk şarkılarının<br />

sözünü yazmak ayrı bir uzmanlık işidir. Hitap ettiği yaş grubunun psikolojik özelliklerinden<br />

tutun da içinde yaşadıkları toplumun sosyal ve kültürel yapısına kadar konuda birçok konuda<br />

bilgi sahibi olmayı gerektirir. (Şenay, 1992: 269)<br />

Şimdi hadiseye yetişkinler penceresinden bakalım. Böyle bir yetişkin ilahisi olamaz mı?<br />

Olabilir elbette. Çünkü yetişkinler, iş ciddiye varınca bazı şeyleri yapmaktan aniden vazgeçseler<br />

de, öncesinde vaatlerde bulunabilirler. Abartılı sözler söylemek, yapamayacakları şeyleri yapacakmış<br />

gibi ifade etmek yetişkin dünyasında sıkça rastlanılan durumlardandır. Dolayısıyla bu,<br />

onların ruh dünyasını fazla etkilemez. Ama okulöncesi çocuklarında yapmayacağı şeyleri dile<br />

getirme yoktur. Çocuklar nettir. Şarkıda eğer ki elmaların irisini vereceğim diyorsa, o verilecektir.<br />

Çocuk buradaki her bir kelimeyi ciddiye alır, emir telakki eder. Çünkü onlar her şeyi olduğu<br />

gibi kabul ederler. Çocukların mecazî kavramları nasıl anladıkları hakkında yapılmış bir çalışmada<br />

çocuklara bazı kelimelerin anlamları sorulmuştur. Örneğin çocuklar ‘yumuşakbaşlı’ kelimesinin<br />

anlamı için ‘pamuk’, ‘yastık’, ‘saçı yumuşak’ cevaplarını; ‘açıkgöz’ kelimesinin anlamı<br />

için ‘uyanmak’, ‘hep açık tutan göz’, ‘uyusalar bile gözleri hep açıktır’ cevaplarını vermişlerdir.<br />

(Mağden; Gündoğan, 2009: 11-12)<br />

Çocuklar mecazî ve soyut kelimeleri anlayamayacağı için şarkının sözlerini ciddiye alacaklardır.<br />

Bu durumda da çocuk, kolay kolay arabasından, bebeğinden vazgeçemeyeceği için<br />

kendini suçlu hissedecektir. Çocuklardan bir şey yapmalarını isterken, makul taleplerde bulunmak<br />

gerekir. Bazen çocuktan beklenilen görev onun takvim yaşına ve gelişim dönemine uygun<br />

202 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!