24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

KÜÇÜK PRENS’İN TELEVİZYON DÜNYASINA GİRİŞİ:<br />

MASUMİYETİN YOK OLUŞU<br />

Ayşe BİLGİNER KUCUR *<br />

Şeyma BİLGİNER ERDOĞAN **<br />

ÖZET<br />

Masallar, içinde yaşanıldığı dönemin ve yörenin kültürünü, gelişim sürecini, toplumsal olaylara<br />

bakışını anlatan, önceleri sözlü şimdilerde ise hem yazılı hem sözlü şekilleriyle kültürün önemli taşıyıcılarından<br />

biri olarak edebiyat dünyasında önemli bir yer edinmektedir. Aynı masal kahramanlarının çeşitli<br />

ülkelerde farklı versiyonlarla tanınması ve mesajlarının tüm dünyaya hitap etmesi, masalların evrensel<br />

bir dile sahip olduğunu ispatlar. Son yüzyılda kitle iletişim araçlarının sosyal hayatta büyük yer edinmesiyle<br />

sözlü kültür zayıflamaya başlamış, yazılı ve görsel kültür ön plana çıkmıştır. Sevgi, dostluk, samimiyet<br />

gibi evrensel mesajlar taşıyan Küçük Prens adlı eser de yaşanan bu dönüşümden payını almış, eserin<br />

televizyona taşınmasıyla yazarın betimlediği evrenin dışına zaman zaman çıkılmış, farklı karakterler eklenmiş<br />

ve mesajların içeriği güncellenmiştir. Çalışmada, birçok dile çevrilmiş olan eserin yazılı metni ile<br />

şimdilerde çocuk kanallarında animasyon dizi halinde yayınlanan bölümlerin karşılaştırmalı incelemesi<br />

yapılacaktır.<br />

Anahtar Kelimeler: Küçük Prens, medya, çocuk, televizyon, masumiyet<br />

GİRİŞ<br />

Küçük Prens adlı eserde masalsı bir evreni andıran fantastik bir dünyadan seslenen<br />

Exupéry, yapıtında insan yaşamının sevgi, dostluk, bağlılık gibi değerlerini ön planda tutmaya<br />

çalışırken, insanı iyiye, güzele, yardımseverliğe, mutluluğa yönelten sevgi aracılığıyla, var<br />

olandan farklı bir dünya tasavvur etmeye çalışır. Henüz zorunluluklar evreni ile çevrelenmemiş,<br />

türlü töreler ve değer yargılarıyla şekillenmemiş olan çocuk zihni üzerinden imkânsızı hayal<br />

etme, sınırların dışına çıkma, oyun ve eğlenme isteği, çıkarsız saf düşünme, vb. yetilerin yetişkinler<br />

dünyasına oranla üstünlüklerinin altı çizilmektedir. Exupéry, iletişim kurma şekliyle de<br />

büyük ölçüde yetişkinlerden ayrılan çocuk ruhunu, Küçük Prens’in muhataplarına sorduğu ısrarlı<br />

sorular ve bu sorulara almaya çalıştığı inatçı yanıtlar üzerinden somutlaştırmayı dener. Aslında,<br />

yazarın böylelikle vurgulamaya çalıştığı şey, çocuksu ısrarların yetişkinler dünyasının gerçekliklerini<br />

keşfedici gücüdür.<br />

Kitap, yetişkinler dünyasının doğallığını yitirmiş, duygusuz yaşamlarının akıl ve mantık<br />

ölçüleriyle ıslah edilmeye çalışılan yönlerinin eleştirisine odaklanırken, söz konusu eleştiriler<br />

ışığında kimi karakterler, durumlar ve semboller aracılığıyla idealize edilen dünyanın anlaşılır<br />

bir tablosunu sunar (Bilginer, 2015:232). Örneğin; kendileri, tutkuları, düşünceleri, ilgi alanları<br />

dışında başka bir varlığa ilgi göstermeyen kral, sarhoş, coğrafyacı, fenerci, işadamı, kendini<br />

beğenmiş gibi farklı karakter örnekleri yer almaktadır. Bu tipler, içlerindeki çocukluktan uzaklaşmış,<br />

büyük ölçüde tekdüze uğraşılarına gömülerek yaşamayı seçmiş olan kimselerdir. Geze-<br />

*<br />

Öğr. Gör., Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV Sinema Bölümü. ayse.bilginer@atauni.edu.tr<br />

**<br />

Arş. Gör., Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV Sinema Bölümü. bilginerseyma@atauni.edu.tr<br />

<strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 559

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!