24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Dünya’ya baktığında Dünya’nın atmosfer katmanında siyah lekeler görünmektedir. Bunlar<br />

havaya salınmış zehirli gazlardır. Bunların sıkılmasından yaranan yağmurlar bu zehri toprağa<br />

hopturmaktadır. Su havzalarına akıtılan kimyevi madde ve atıklar ise diğer taraftan Yer<br />

kabuğuna zarar veriyor. Böylece, ekoloji yavaş yavaş mahvoluyor, Dünya gezegeni felakete<br />

sürükleniyor...” (Yusifgızı, 2010: 22)<br />

Reyhan Hanım matematikçi olduğu ve bu alanı iyi bildiği için çocukları buna teşvik<br />

etmekte ve onların dakik bilimlere karşı ilgilerini artırmaktadır. Doğrudur, eserin çeşitli<br />

yerlerinde okul çağındaki çocuğun bazen yürüttüğü bilimsel mülahazalar veyahut bilgisayar<br />

uzmanı, bu alanı iyi bilen biri gibi takdimi ne kadar ilgiçekici de olsa, 8. sınıf öğrencisinin<br />

organizmanın imkanlarından bahsetmesi inandırıcı olmamaktadır. Öte yandan bazen zor,<br />

çocuklar için ağır olan sözcük ve ifadelerden yararlanma, dili ağırlaştırmaktadır. Eser,<br />

çocukların ilgi alanını genişlendirme, bilgilerini sağlamlaştırma, onları bilgilendirme açısından<br />

ilginç eserdir.<br />

R. Yusifgızı’nın bilim-kurgu janrında kaleme alındna “Zamanın Esirleri” hikayesi,<br />

yazarında “Yeşil Gözlü Kız” hikayesinin devamı niteliğindedir. Yukarıda da kaydettiğimiz gibi<br />

söz konusu hikaye 2003 yılında Ankara’da düzenlenen müsabakada üçüncülük ödülü kazanmış<br />

ve eser Türkçeye çevrilmiştir. Burada uzay kazası sonucunda Dünya gezegenine inen yeşil<br />

gözlü Lemi’ni yer yüzündeki maceraları, okullu arkadaşları Aysel, Kenan ve Rüstem’in yardımı<br />

sayesinde kendi gezegenine dönmesi tasvir edilmişti. “Zamanın Esiri” eserinde ise bu olaydan<br />

bir yıl geçmesine rağmen Lemi’den hiçbir haber alamayan dostların kendisiyle irtibat kurmaya<br />

çabaları bir yanlışlık sonucunda küçük kahramanları tamamen farklı bir döneme-“Taş Devri”ne<br />

götürmektedir. Söz konusu döneme düşen Rüstem ve Kenan’ın karşılaştıkları, şahidi oldukları<br />

olayların fonunda yazar, küçük okurları söz konusu dönemin doğası, iklimi, insanları ve yaşam<br />

tarzlarını, inançlarını canlı şekilde tasvir etmekte, yeri geldiğinde çeşitli hayvanların<br />

özelliklerini dönemin ahengini korumakla doğal şekilde takdim etmektedir. Olayları fazla<br />

uzatmamakta, ifrata varmamakta, birbirinden ilginç olaylar, farklı bir aleme düşmüş çocukların<br />

her an vahşi doğayla karşı karşıya kaldıkları, hayvanlarla karşılaşmaları okurun ilgisini<br />

çekmektedir. Eserde eski dönemlerde ateşin elde edilmesi, kabile insanlarının totemle ilgili<br />

inançları, farklı farklı uygarlıkları bir birbirinden ayıran özellikler ilgiyle izlenmektedir. Yazar,<br />

yardımsız kalan çocukların en zor anlarda birbirine destek vermelerini, çocuklarda yüksek<br />

manevi ahlaki değer olarak değerlendirmektedir. Dostunun yanlışı yüzünden zor duruma düşen<br />

Kenan, en zor anlarda Rüstem’e destek vermekte, mümkün mertebe birbirlerini zor durumdan<br />

kurtarmaya çalışmaktadırlar. Yazar neyin iyi veyahut kötü olduğu konusunda uzun uzadı<br />

açıklamalarda bulunmamakta, bunu dostların davranışında, hareketinde uygulamalı olarak<br />

göstermektedir. Ayının saldırısından mağaraya sığınan Rüstem ve Kenan’ın göle atlamak<br />

mecburiyetinde kalırken zor durumda kalan Rüstem’e Kenan’ın destek vermesi buna açık örnek<br />

olabilir. Eser dinamiktir. Olaylar sakin akarla devam etmemektedir.<br />

Özellikle “Saldırı” sahnesi çocukları vaşakla, vahşi kediyle karşılaşmaları ve hayvana<br />

özgü alametlerin ayrıntılı bir şekilde takdimi ilgi çekmektedir. Yazarın insanlığın mahiyeti ve<br />

değeri ile ilgili kapsamlı mühakemeleri düşündürücüdür. Mağara insanı Ahon’un çocukların<br />

hayatını kurtarmak için kendisini zor duruma sokması, zaman ve insanları birbirinden keskin<br />

olarak ayrılan insanların doğada değişmeyen benzer noktaları çocukları derin düşüncelere<br />

daldırmaktadır: “Binlerce yıl bundan önce ilk insan kampında doğmuş, sert ortamda büyümüş,<br />

tabiat anadan ve onunla aynı kandan olan vahşi insanlardan yaşamanın yollarını öğrenmiş bu<br />

cesur çocuğun ne kadar büyük kalbi varmış! Şaşırmamak mümkün değildi. O halde bu tür<br />

insanlar tarih boyunca daima var olmuşlar: binlerce yıl önce de, şimdi de ve gelecekte de<br />

olacaklar. Zaman geçmekte, insanlık değişmemektedir, o manevi değer gibi daima mevcuttur.<br />

(Yusifgızı, 2014: 8)<br />

Yeri geldiğinde yazar, çocukların doğayla bağlı bilgilerini sağlamlaştırmakta, çeşitli<br />

hayvanların özellikleri, doğa olaylarının sırları, mağara yaşamı, mağaranın yaranma sebepleri,<br />

bilimsel sırlar, filozofların, alimlerin bilimsel keşifleriyle ilgili ilginç ve tutarlı bilgiler<br />

verilmektedir.<br />

58 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!