24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

havzasında sözlü kültür ve halk anlatılarının yoğunluğuna dikkat çekmektedir. Dinî metin, anlatı<br />

ve hikâyelerin bunların oluşumunda tesirine böylece işaret etmektedir. Boratav ise, masallarda<br />

ehemmiyetsiz görünen teferruatın, mantıksız görünen vakaların, eski dinî izler olduğunu ifade<br />

ederek, bunu 1865’te R. Köhler’den itibaren yapılan folklor araştırmalarının masallara verdiği<br />

âlemşumüllüğün de teyit ettiğini söylemektedir.(Boratav, 1983:272)<br />

Olağanüstü masalları yapısalcı yaklaşımla inceleyerek masalların aslında hepsinin aynı işlevsel<br />

örgüyle meydana geldiğini ortaya koyan V. Propp da masalların tek kaynaktan beslendiği<br />

fikrini destekler konumdadır. Fakat bu tek kaynağın ne olabileceği konusunda genel geçer bir<br />

şey söylemekten sakınırken şunları ifade etmektedir: “…eski kültür biçimleri ile din arasında,<br />

öte yandan da din ile masallar arasında kurallarla düzenlemiş bir bağın bulunması son derece<br />

olanaklıdır. Bir kültür, bir din yok olup gider, içerikleriyse masala dönüşür. Masallarda eski<br />

dinsel canlandırmalarla ilgili izler öylesine bellidir ki, bunları tarihsel bir inceleme yapmadan<br />

da belirleyebiliriz.” Bu izahın ardından incelediği masalların birindeki yolculuk unsurlarını<br />

değerlendirerek, masal yapılarının başlıca temellerinden biri olan ‘yolculuk’un, ruhun öbür dünyaya<br />

yaptığı yolculuklarla ilgili bazı canlandırmalar olabileceğini ifade eder. Çalışmasında yer<br />

alan diğer incelemeleri neticesinde ise şu cümleyi kurmaktadır: “Masallarda temel diye tanımlanmış<br />

biçimlerin açıkça eski dinsel canlandırmalara bağlandığı konusunda ikna oluruz.”<br />

(Propp, 2011: 110-154)<br />

Bratton “Yakın Doğu Mitolojisi” isimli çalışmasında bu konuda ilgi çekici tespitlerde bulunmaktadır.<br />

Ona göre insanlar hayatlarını üzerine kuracak değerler dizisi veya hakikat aradıklarında<br />

tarihe değil efsaneye başvururlar. Efsaneler ise dinî ayinlerin sesli uygulamalarında kullanılsalar<br />

da, nesilden nesile, ağızdan nakledilen ve her söylenişte basitleştirilen masallardır. Efsane<br />

ve masal, yanlış veya gayri tarihi bir şey diye değil, hayatın ve kainatın manasının bir açıklaması<br />

olarak ele alınmalıdır. Çalışmasının devamında ise efsanelerle “Kitab-ı Mukaddes”te<br />

bulunan kıssalar arasındaki paralellikleri ortaya koyarak halk anlatılarıyla dinî hikayeler arasında<br />

irtibat kurmaktadır.(Bratton, 1995 :8-19)<br />

Bizler de bugün bir masal okuduğumuzda veya dinlediğimizde, kültürümüze işlemiş olan<br />

Kur’an kıssalarından bazı motiflerin masallarda tekrar edildiğini görürüz. Bu izlenimler de yukarıdaki<br />

görüşleri desteklemekte ve masalın hayatımızda kazandığı değerini artırmaktadır.<br />

3. Masalların Sembolik Dili ve Masalların Yorumlanması<br />

Nesillerin arasını açan hızlı ve sağlıksız kültür değişmeleri, düşünce hayatıyla birlikte<br />

toplumdaki ortak değerleri ve temel kültürel normları da etkilemektedir. Bu durum pek çok<br />

anlamlı değerin içini boşaltmakta ve “kelâm”ı anlamsız söz haline getirmektedir. (Bilkan, 2009:<br />

112-113)<br />

Masalların donanmış olduğu anlam ve semboller de zamanla zayıflamıştır. Masalların<br />

sembolik dili farklı kültürler, farklı zamanlar ve farklı kabuller karşısında yeni anlamlar kazanmış<br />

ve toplumun kültürel referanslarına göre yeni değerleri karşılar hale gelmiştir. Bu sembolleri<br />

anlama çabası araştırmacılar tarafından sürdürülmektedir. Masallardaki olay, eylem, motif<br />

veya simgeleri inceleyenler farklı bakış açılarıyla yorumlama faaliyetini yürütmektedirler.<br />

Hitap ettiği kimseye nasıl bir tesirinin olduğunun anlaşılması zor olsa da, değer haritaları,<br />

anlam şifreleriyle dolu olan masallar, asırlarca Türk milletinin beslendiği en önemli kaynaklardan<br />

olmuştur. Bu niteliğe sahip olan masalları değerler eğitimi nazarıyla değerlendirmek gerekmektedir.<br />

Masallarla ilgili yapılmış bazı çalışmalar ve bu çalışmalarda kullanılan yöntemler<br />

aşağıda tanıtılmaktadır.<br />

Halk anlatılarını inceleyenlerin önemli gördükleri eserlerin başında “Masalın Biçimbilimi”<br />

gelir. Propp, eserini ilk olarak 1928’de Rusya’da yayınlamıştır. Bu eserle hem masal incelemeleri<br />

alanında hem de anlatı çözümlemesi alanında yöntembilimsel bir öncü olmuştur.<br />

Propp’un bu çalışmadaki amacı, yüzeydeki çeşitlilik, çok renklilik altında, yüzlerce masala ortak<br />

olabilecek “işlevsel” birimleri bulup ortaya çıkarmak, bir başka deyişle halk masallarının<br />

değişmez yasalarını belirlemek olmuştur. (Propp, 2011: 11)<br />

<strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 453

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!