24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sından sıkıntı teşkil edebilecek bu problemin giderilmesi “idealize edilmiş karakter” konusunun<br />

daha fazla gündeme getirilip tenkit edilmesi ve bu konuda çocuklar için yazan yazarlarda bir<br />

bilinç oluşturulması ile mümkündür. Bu amaçla çalışmada Elif Şafak’ın Sakız Sardunya isimli<br />

eseri incelenmiştir.<br />

Karakter kavramı “Roman öykü, oyun gibi bir yazınsal üründe duygu, düşünüş, davranış<br />

ve tutkuları yönünden işlenen kişi (Püsküllüoğlu, 1994: 582)”, “sanatçının yarattığı; duygu,<br />

düşünce ve tutku yönleriyle geliştirdiği, gerçek yaşamdan da esinlenerek deneyimiyle, birikimiyle,<br />

kendine özgü duyarlığı ile biçimlendirdiği kişilik (Sever, 2010: 75-76)” şeklinde alanyazında<br />

tanımlanmaktadır. Kurmaca metnin temel unsurlarından biri olan karakterin geliştirilmesi<br />

çocuk okur açısından oldukça önem arz etmektedir. Bilindiği gibi çocuklar, çocuk edebiyatı<br />

ürünlerindeki karakterler yoluyla insanları tanıyıp onlarla düşsel arkadaşlık kurma yoluna gitmektedirler<br />

(Kırıtoğlu Özdil, 2011: 412). Bununla da kalmayıp kendilerinin ve başka insanların<br />

başından geçebilecek olayları karakterler aracılığıyla öğrenmekte, onların davranışlarından etkilenmekte<br />

ve karşılaştırmalar yapmaktadırlar (Aykaç ve Türkoğlu, 2011: 216). Ayrıca çocuklar<br />

kendilerini eserlerdeki kahramanlarla özdeşleştirirler. Bu özdeşleştirmenin bir sonucu olarak da<br />

başlarından geçebilecek olayları tanıyıp karşılarına çıkabilecek sorunları nasıl çözebileceklerine<br />

ilişkin ipuçları edinirler (Kırıtoğlu Özdil, 2011: 412), Çocuklara güven duygusu telkin eden<br />

kahramanlar (Zivtçi, 2006: 246), yaşanılan dünyanın gerçekliğini sanatsal bir kurguyla çocuk<br />

okura verip onları yaşama hazırlar(Sever, 1995: 14). Bu noktada çocukların düşsel arkadaşları<br />

olan (Karatay, 2014: 104) karakterlerin kurgulanmasında belli hususlara dikkat edilmesi elzemdir.<br />

Bu hususlardan biri de kitaplarda yer bulan karakterlerin idealize edilmiş bir biçimde okurlara<br />

sunulmaması gerektiğidir.<br />

“Büyümüş de küçülmüş” izlenimi taşıyan, yetişkin gibi düşünen, örnek davranışlar sergileyen,<br />

hatasız minik kahramanlar (Karataş, 2014: 77)” şeklinde tanımlanabilecek idealize<br />

karakterler çocuk gerçekliğinin dışında bir gerçekliği okura sunduğu için çocuk okur bu karakterleri<br />

kolay kolay örnek almamaktadır. Bir anlamda donuklaştırılmış ve basmakalıplaştırılmış<br />

bu karakterler okur için şaşırtıcılığını yitirmekte, model olmaktan çıkmaktadır. Yaşamla eser<br />

arasında zıtlık oluşturan idealize karakterler, yapay çözümler ortaya koyup sosyal yaşam içinde<br />

birtakım bunalımlara neden olabilmektedir (Karataş, 2014: 66). Bu sebeple Ural’ın (2013: 47-<br />

48) da dediği gibi çocuk kitaplarındaki karakterler erişilmez ve kusursuz olmak yerine gerçek<br />

yaşamdaki gibi eksikleri ve zaafları olan kişiler olmalıdır. Zira çocuğun kitaptaki olumlu kahramanla<br />

özdeşleşmesi, bütünleşmesi, anlatının içine girebilmesi yazarın betimlediği karakterin<br />

inandırıcı, güvenilir ve gündelik yaşamdaki kadar gerçekçi olmasına bağlıdır (Karatay, 2014:<br />

103).<br />

İdealize karakterin çocuk kitaplarında yapay bir gerçeklik algısı oluşturduğu ve bu süreçte<br />

çocuğa olumsuz örnek olduğu bilinmesine rağmen biraz da çocuk klasiklerinin etkisiyle,<br />

Türk çocuk edebiyatında çocuklara yönelik yazınsal nitelikli metinler kurgulanırken karakterler<br />

olması gerekenden farklı olarak, abartılı özelliklere sahip biçimde kurgulanmışlardır. Pollyanna<br />

isimli eserdeki başkahramanın herkese mutluluk oyununu öğretmesi; daima mevcut hâlinden<br />

memnun olması; Heidi’nin teyzesine yük olmasın diye birkaç kat elbiseyi altından giyip terlemesi;<br />

Oliver’in yetiştirme yurdunda kendisine zulmeden Bayan Man’dan ayrılacakken, onu<br />

kırmamak ve etrafındaki insanların gözünde Bayan Man’ı küçük düşürmemek adına üzülüyormuş<br />

gibi rol yapması ve ardından ağlaması gibi Türk çocuk edebiyatında da idealize edilen karakterlere<br />

rastlamak mümkündür (Yılmaz, 2014: 728). Bu amaçla Elif Şafak’ın Sakız Sardunya<br />

(2014) isimli eseri çalışma konusu edilmiştir.<br />

2. Yöntem<br />

2.1. Araştırmanın deseni:<br />

Çalışma doküman analizi deseniyle kurgulanmıştır. Merriam’ın (2013: 131) ifade ettiği<br />

gibi dokümanlar, becerikli ve hayal dünyası geniş olan bir araştırmacı için hazır bilgi kaynağıdır.<br />

Bu nitel araştırma deseni, diğer araştırma metotlarına göre daha az zaman alması, daha az<br />

maliyetli olması ve detaylı incelemelere fırsat vermesi yönüyle işlevseldir (Bowen, 2009: 27).<br />

144 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!