24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Çocuklar kafiyeli tekerlemeleri, melodilerini kolay söyleyebildikleri şarkıları severler.<br />

Kimi zaman ise sözlerine bile dikkat etmeksizin sürekli bu akıcı sözleri mırıldanırlar. Çoğu<br />

çocuk tekerlemesinin pek de anlamlı olmamasına rağmen belki de asırla boyu varlığını koruduğunu<br />

görürüz. Örnek olarak hepimizin aşina olduğu şu tekerlemeyi verebiliriz: “Çatlak, patlak,<br />

yusyuvarlak, kremalı börek, sütlü çörek, çek çek amca, burnu kanca…” Pek de manalı görülmeyen<br />

bu tekerleme çocuklar tarafından benimsenmektedir. Çünkü böyle bir tekerlemeyi söylemek<br />

çocuğu eğlendiren, onun dünyasında oyun olarak kabul gören bir şeydir. Çocukların dünyasına<br />

hitap etmesi açısından, bilgi öğretiminde çocuk şarkılarından istifade edilmesi son derece önemlidir.<br />

Çünkü çocuklara “Size güzel bir şarkı öğreteceğim!” veya “Haydi hep beraber şarkı söyleyelim!”<br />

denildiğinde bunlar, “Şimdi size ders anlatacağım, iyi dinleyin.” teklifinden çok daha<br />

cazip gelecektir. Çocuklar şarkıyı öğrenmeyi, söylemeyi memnuniyetle kabul edeceklerdir.<br />

Mutlu bir ortamda öğrenilen bilgiler ise sıkıcı bir ortamda öğrenilenlere kıyasla çok daha kalıcı<br />

ve bireyin hayatında yön göstericidir. Çocuk şarkılarının etkinliğinin farkında olunması nedeniyle<br />

‘diş fırçalama, sağlıklı beslenme’ gibi çocuklara duyarlılık kazandırılmak istenen alanlarla<br />

ilgili pek çok şarkı sözü yazılmış ve bestelenmiştir.<br />

22 Ağustos 1999’da Mesut Yılmaz başbakanlığındaki ANAP- DSP- MHP koalisyonunda<br />

Kur’an kurslarında eğitim almak için 12 yaş sınırı getirilmiştir. Yasa gereği en küçük yaş olarak<br />

ancak ilkokul beşinci sınıfı bitiren çocuklara din eğitimi verilmesine müsaade edilmiştir. 8 Nisan<br />

2012 tarihinde ülkemizde dinî eğitimde mevcut olan yaş sınırının kalkmasından dolayı,<br />

çocuklara yönelik din eğitimi faaliyetlerinde gözle görülür bir artış olmuştur. Okul öncesi eğitim<br />

veren kreş ve anaokulları velilerden gelen yoğun taleple paralel olarak dinî eğitime ağırlık vermeye<br />

başlamışlardır. Yasak öncesinde ülkemizde kreş/ anaokulu oranı çok yüksek değildir. Şu<br />

an ise ev hanımları dahi çocuklarını 3-4 yaşından itibaren bu kurumlara göndermektedir. Bu<br />

bağlamda ‘değerler eğitimi’ olarak adlandırılan ahlak dersleri, temel ibadetler, dua ve sure ezberleri<br />

ve elif bâ öğretimi okul öncesi eğitimde yer almaya başlamıştır. Bu eğitimlerin ne kadar<br />

çocukların gelişimine uygun olduğu, kullanılan materyallerin durumu ve öğretmenlerin yeterliliği<br />

başka bir çalışma konusu olmakla beraber çok eksikler barındırdığı düşünülmektedir.<br />

Ne yazık ki ülkemizde okul öncesi din eğitimini düzenleyen ve denetleyen bir kurum bulunmamaktadır.<br />

Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı müfredat ve kitaplar bütün özel okullarda<br />

geçerlidir ve aynı şekilde özel okullar M.E.B.’in denetimi altındadır. Okulöncesi din eğitimi<br />

hususu ise ülkemizde çok yeni bir alan olduğu için henüz bir sisteme sahip değildir. Diyanet<br />

İşleri Başkanlığı ancak 2013- 2014 eğitim öğretim yılında 4-6 yaş grubuna yönelik çocuklar için<br />

Kur’an Kursu eğitim faaliyetine başlamıştır. D.İ.B. okulöncesi Kur’an kurslarında kullanılmak<br />

üzere müfredat ile öğretici kitabı ve etkinlik kitabı hazırlamıştır. Lakin bu müfredat ve kitaplar<br />

sadece Diyanet’e bağlı kurslarda kullanılmaktadır. Diğer okulöncesi kuruluşlar özel yayınevleri<br />

tarafından hazırlanan kitapları kullanmaktadır. Bu eserler ise D.İ.B. veya M.E.B. gibi hiçbir<br />

kurumun incelemesinden geçmiş değildir. Okul öncesi din eğitimi, çocuğun ömür boyu dinî<br />

duygu ve inanışını etkileyecek çok hassas bir süreçtir. Lakin bu tabloya göre ülkemizde henüz<br />

profesyonellikten çok uzak olduğu görülmektedir.<br />

Okulöncesi din eğitime olan ilgi, din eğitiminde kullanılacak materyal arayışına sebep<br />

olmuştur. Bu süreçte çocuklara yönelik hikâye, masal, etkinlik kitaplarının yanı sıra çocuklara<br />

yönelik dinî içerikli şarkı albümlerinde de artış olmuştur. Şarkılarla öğretimin kolay ve eğlenceli<br />

olması nedeniyle din eğitiminde şarkılardan istifade edilmek istenmekte; bu amaçla çocuk şarkıları<br />

hazırlanmaktadır. Eğitimciler ve veliler tarafından çocuklara dinletilen/ öğretilen bu şarkılar<br />

acaba gerçekten çocuklara yönelik midir? Şarkılar, hedef yaş grubunu oluşturan çocukların psikolojik<br />

gelişimine uygun mudur?<br />

Çalışma alanımız edebiyat ve eğitim olduğundan şarkıların müziği değil, sadece sözleri<br />

değerlendirilecektir. Çocuk edebiyatını, eğitim bilimleri ve pedegojiden bağımsız olarak ele<br />

almak mümkün değildir. Dolayısıyla bu alanlardaki kaynaklardan da istifade edilmiştir. Şarkı<br />

sözleri, çocuk edebiyatı bağlamında incelenecektir. Çocuk edebiyatı denilince 2- 12 yaş aralığına<br />

hitap eden geniş bir aralık söz konusu olmaktadır. Bu yaş aralığındaki bireylerin çok hızlı<br />

geliştiği ve değiştiği aşikardır. Bu nedenle çalışmamızda çocuk edebiyatı, bütün bu yaş grubunu<br />

200 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!