24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

) Kaşgarlı Mahmut tarafından yaklaşık bin sene önce başlatılan Türk merkezli Türklük<br />

çalışmalarını zenginleştirmek; Çin ve Çin kültürü araştırmalarında Bilge Kağan, Tonyukuk geleneğinin<br />

oluşmasına önayak olmak.<br />

c) Türkiye’de ve dünyada yapılmış olan Uygurlar ve Uygur sahası konusundaki çalışmaları<br />

bir çatı altında toplamak ve ulusal/uluslararası düzeylerde bilimsel toplantılar düzenlemek.<br />

ç) Üniversitede kurulan Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü eğitimöğretiminin<br />

geliştirilmesini desteklemek ve teşvik etmek, gelecekte Uygur sahası ve Çince başta<br />

olmak üzere Çin’in diğer dillerinin ve kültürlerinin araştırılmasını teşvik etmek, Üniversite bünyesinde<br />

faal olan, Sosyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Sanat Tarihi ve Uluslararası İlişkiler<br />

bölümlerinde Doğu Türklüğü ve Çin ile ilgili eğitim-öğretime, araştırma projelerine destek sağlamak.<br />

d) Uygur Türkleri başta olmak üzere Doğu Türkleri ile Türkiye Türkleri arasındaki sosyal<br />

ve kültürel ilişkileri arttırmak (Resmi Gazete, 2013).<br />

Akademik alandaki bir diğer gelişmenin temeli ise 1993 yılında ilki açılan bugün ise ülkemizde<br />

24 ayrı üniversitemizde çalışmalarını sürdüren Çağdaş Türk Lehçeleri ve edebiyatı<br />

bölümleri Uygur Türkçesinin ve diğer Türk lehçelerinin unutulmaması ve aktarılması konusunda<br />

yapılan çalışmalardandır.<br />

Son yıllarda dünyanın her tarafına mülteci akınları yapmak zorunda kalan Uygur Türklerinin<br />

en çok geldiği ve vatandaşlık verildiği ülke Türkiye Cumhuriyeti devletimizdir. Bu fırsatı<br />

veren devletimize ve hükümetimize minnet dolu şükranlarımı borç bilirim. Mülteciler, Kayseri<br />

ve İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiyeli kardeşlerimizin sıcak ilgi ve alakası ile teselli bulmakta,<br />

yapılan maddi ve manevi destekler sonucu yaşamlarını sürdürmektedirler. Çok çalışkan<br />

bir mizaca sahip olan Uygur mülteci kardeşlerimiz de boş durmaksızın ellerinde hangi imkân<br />

veya sanatları varsa onunla ekonomiye katkı sağlamaktadırlar. Sokaklarda dilenen bir Uygur’a<br />

asla rastlamazsınız. Fakat bu kardeşlerimiz başka bir ülkeden gelen mülteci kardeşlerimizin<br />

sahip oldukları şartlara ne yazık ki haiz değiller. Kayseri’deki 870 Uygur mülteci yıkılma tehlikesinden<br />

tahliye edilmiş eski lojmanlara yerleştirilmiştir. Bu sayının 250’sini oluşturan çocuk<br />

ve gençler aldıkları Türkçe kursundan sonra eğitime başlamış bulunmaktadırlar.<br />

Gerçekleşmekte olan <strong>II</strong>. Uluslararası çocuk ve gençlik edebiyatı sempozyumunun Türkiye<br />

Dışında Yaşayan Türkçe Konuşan Çocuklar Açısından Çocuk ve Gençlik Edebiyatının Sorunları<br />

başlığı altında tebliğime yer verilmesi ile bir ilk gerçekleşmektedir. Bu fırsatı tanıyan<br />

değerli Çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlar birliğine minnet ve şükranlarımı sunarım. Uygur<br />

çocuklar açısından ilk defa bu konu ilmi açıdan bir sorun olarak uluslararası düzeyde ilim dünyasına<br />

takdim edildi. Kendi açımdan değerlendirdiğimde ise 4 Uygur çocuğun babası ve Uygurların<br />

yaşadığı topraklardan ilişkisini kesmeyen bir Uygur olarak çocuk ve gençlerin sorunları ve<br />

çözümlerini dile getirmeye çalıştım.<br />

SONUÇ<br />

Doğu Türkistan’a sahip çıkan ve Uygur Türkçesi konuşan çocuk ve gençlerin takdirini<br />

etkileyebilecek kararların alınabilmesini sağlayacak, dünyanın anladığı evrensel dili harekete<br />

geçirecek kudret Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Uygurlarında ana dil ve kültürel miras hakları<br />

Çin yasasında mevcut görünmekte ancak bu haklarını kullanamamak gibi bir handikapla karşı<br />

karşıyadır. Uluslararası diplomasideki maharetini Bulgaristan Türklerinin 30 yıl önce yaşadıkları<br />

konusunda gösterdiği dirayet, bizler için imrenerek baktığımız bir çözüm olarak görünmektedir.<br />

Unesco’nun yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan ana dillerin korunmasına ilişkin yürüttüğü<br />

21 Şubat günü ana dili unutturulmaya çalışılan Uygurlar için çok önemli bir fırsattır.<br />

Ancak bireysel başvuruların cılız sesleri değil Türkiye Cumhuriyetinin gür sesi ile bu konu Birleşmiş<br />

Milletlerde gündeme gelirse yankı bulabilir.<br />

486 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!