24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Propp, çalışmasının neticesinde bütün olağanüstü masallarda aynı işlevlerin tekrar ettiğini<br />

tespit etmiştir. Yani araştırdığı masallar hemen hemen (bazı alt unsurlar değişebilmekle beraber)<br />

aynı temel olay örgüsüne sahiptir. Propp, buradan bir takım neticeler çıkarmaktadır. Bu neticelerin<br />

birini de şu soruyla ifade eder: “Bütün olağanüstü masallar tek biçimli masallarsa bu hepsinin<br />

aynı kaynaktan çıktığı anlamına gelmez mi?”Çalışmasının devamında ise şunu söyler:<br />

“Temel biçimlerin incelenmesi, araştırmacıyı masalı dinlerle karşılaştırmaya götürür.” Ardından<br />

Kitab-ı Mukaddes’te yer alan kıssalarla bazı masallardaki işlevleri ve motifleri karşılaştırarak<br />

savını destekler. ( Propp, 2011: 109 ve 158)<br />

Propp’un bu çalışması bu tarz pek çok çalışmaya ilham olmuştur. Ülkemizde bu yöntemle<br />

yapılmış masal incelemelerinde Türk masal ve destanlarında da yer alan yapısal benzerlikler de<br />

sembolik olarak yorumlanmıştır. Bu ekolü izleyerek çalışma yapanlar arasında Özkan’ın “Bey<br />

Börek Anlatılarının Kahramanın Yolculuğu Açısından İncelenmesi” isimli çalışma örnek gösterilebilir.<br />

Bu çalışmada Dede Korkut Hikâyelerinden biri seçilerek incelenmiştir. Bu çalışmada<br />

anlatılardaki ‘ayrılma-erginlenme-dönüş’ şeklindeki çekirdek yapı ortaya koyulmuş ve böylece<br />

masallarda bulunan ortak yapısal özelliklerin tasavvufi anlayışla paralelliğini tespit edilmeye<br />

çalışılmıştır. (Özkan, 2006: 30-35)<br />

Masalları incelemede uygulanan bir diğer yöntem ise psikanalitik yöntemdir. Bu yöntem<br />

Jung’un “arketip” ve “kolektif bilinç” kavramlarından yola çıkılarak masallardaki sembolleri<br />

yorumlamaya çalışır. Erich Fromm, “Rüyalar, Masallar, Mitoslar” isimli eserinde “sembolik<br />

dil”i izah eder ve bu yöntemle sembolik dilin izlerini masallarda arar.(Fromm, 1992:18)<br />

Ona göre insanlık tarihinin ilk günden bu güne geliştirdiği tek ortak dil sembol dilidir. İnsanlık<br />

tarihinin en eski eserlerinden olan mitoslar, günlük yaşantımızın ürünleri olan rüyalar,<br />

birbirleri ile şaşırtıcı bir benzerlik gösterirler. Ona göre günümüz insanları mitos ve masallara<br />

gereken değeri vermeyi, onları bir tecrübe ve hatıra hazinesi olarak görmeyi unutmuşlardır. Bu<br />

nedenle biz çağdaş insanlar, artık onların dillerini anlamıyoruz. Fromm “Masallar kendilerini<br />

sembol dili aracılığı ile ifade eden geçmiş zaman bilgelikleri ve özdeyişleridir” der ve eserinin<br />

devamında şunu ekler:<br />

“Sembol dilinin herkes tarafından öğrenilmesi gereken tek yabancı dil olduğu inancındayım. Eğer<br />

bu dili anlayabilirsek mitosları, masalları da anlayabiliriz. Bence bunlar, bilgeliğin en önemli kaynaklarından<br />

biridir. Ayrıca benliğimizin derinliğine inmemize ve gizli yönlerimizi anlamamıza yardımcı olduğu<br />

da bir gerçektir.” (Fromm, 1992: 21)<br />

Mitoslar ve masalları aynı başlık altında değerlendiren Fromm, “mitoslar daha çok dinî<br />

ve felsefî çekirdeğin sembolik bir ifadesi olarak kabul edilmektedir. Artık bu dışa vurulan anlatım<br />

biçiminin, yani hikâyenin ‘ilkel’ toplumların fantastik hayalleri olmadığını geçmişten günümüze<br />

kadar gelebilen değerli hatıraları dile getirdiklerini anlamaya başlıyoruz” diye eklemektedir.<br />

(Fromm, 1992: 209)<br />

Bu genel değerlendirmelerinin sonrasında bazı anlatılardaki arketiplerin ve sembollerin<br />

izlerini süren Fromm’un çalışmasında bizim çok yakından tanıdığımız “Kırmızı Başlıklı Kız”la<br />

karşılaşmaktayız. Hikâyeyi anlattıktan sonra içeriğini analiz eden yazar, “kırmızı”yı ergenliğe<br />

giriş olarak yorumlar. Ardından cinselliğin getireceği tehlikeler ve erkek algısı üzerinde durur.<br />

(Fromm,1992:253) Bu yorumlamalarla çocukluğumuzdan beri dinlediğimiz “Kırmızı Başlıklı<br />

Kız” artık başka şeyler söylemektedir. Gerçekten biz saf bir merakla kurttan alınacak intikamı<br />

dinlerken, farkında olmadığımız bilinçaltımız cinsellikle ilgili mesajlar almış mıdır?<br />

Jung’un ve Fromm’un yolunu daha sonra pek çok araştırmacı takip etmiştir. Bunlardan<br />

birisi psikanaliz alanında doktora yapan ve bu alanda uzmanlaştıktan sonra dünyanın farklı yerlerini<br />

dolaşarak buralardaki masalları inceleyen Clarissa P. Ertes’tir. (Ertes, 2003) Türkiye’de<br />

“Kurtlarla Koşan Kadınlar” ismiyle yayınlanmış olan çalışmada yazar, masallardaki semboller<br />

ve arketiplerle kadın kimliğini incelemektedir.<br />

Ülkemizde masallar üzerine çalışma yapan bazı araştırmacılar da Jung’un ve Fromm’un<br />

yöntemini kullanarak masalları incelemişlerdir. Bu bakış açısıyla yaklaşarak masallardaki motifleri<br />

tasavvufi unsurlarla ilişkilendiren bir makalede, masalsı unsurların tasavvufî hayatta işaret<br />

454 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!