II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

Dirvas eserinde şair Halife Hişam zamanında yaşamış akıllı bir çocuk Dirvas’ı anlatır.
Akıllı fikirleri ile insanların halifeye söylemekten çekindikleri şeyleri anlatan Dirvas yaptığı
konuşma ile Halife Hişam’ı hayrete sürükler:
Nerden buldun bu ihtişamı?
Halkın mı, senin mi, Halik'ın mı?
Allah'ın ise eğer bu servet,
Bizler de onun kuluyken, elbet
Bir pay talebinde hakkımız var
İnsaf olamaz bu hakkı inkar.
Halkınsa şu bi-nihayet emval;
Ver, etme hukük-i gayrı pamal.
Yok; böyle de olmayıp da kendi
Malın ise - çünkü fazla - şimdi,
Bi-vayelere tasadduk eyle
Dördüncüsü varsa haydi söyle!
Mebhut ederek bu söz Hişam'ı,
Huzzara demiş: Görün kelamı!
Yok bende cevab-ı redde kudret..
Hayret, bu civan-dehaya hayret! (Ersoy, 2007 : 149)
Gençlik şairi Mehmet Akif Ersoy
Büyük Türk düşünürü Mehmet Akif’in eserleri sırasında Asım eseri önemli sırada
yeralmaktadır. Asım eseri Safahat’ın altıncı kitabıdır. Burada Mehmet Akif gençliğin yaşadığı
sorunları aktarmıştır. Asım bu eserin önemli kahramanıdır. Asım gençliğin karşılaştığı sorunları
aradan kaldırmaya çaba gösteren bir kahramandır. Onun manevi dünyası zengindir, fakat hep bir
eksiklik varmış gibi gözüküyor. İşte Asım cemiyetdeki bu eksiklikleri tamamlamaya çalışan bir
gençtdir. Ersoy burada Avrupalıların ilim alanında müslümanlardan ileride olması konusunu da
eleştirmiştir. Özellikle Konyalı öğretmen hikayesinde bu konu geniş yer almıştır. Ayrıca
Hüseyin Kazım bey ile alakalı olayda da bu konuya yer verilmiştir.
Asım eserinin en önemli kahramanı tabi ki Asım ta kendisidir. Asım eserin ideal bir
kahramanı olarak dikkat çekiyor. Yazar Mehmet Akif görmek istediği Türk gençliğini Asım
gibi olmasını diliyor. Asım Mehmet Akif’in idealize ettiği bir kahramandır. Asım, Mehmet Akif
Ersoy tarafından Türk gençliğinin sembölü gibi canlandırılmıştır. Asım, gelecek nesilleri
kurtaran kahraman gibi gözüküyor. Eğitim almak için çaba gösteren Asım’a babası Avrupa’da
eğitim almayı tavsiye eder.
İnkılapın yolu madem ki bu yoldur yalınız,
“Nerdesin hey gidi Berlin?” diyerek yollanınız.
Altı ay, bir sene gayret size eğlence demek.
Siz ki yıllarca neler çekmediniz, hem gülerek!
Hani bir ömre bedeldir şu geçen her gününüz.
Bir gün evvel gidiniz, bir saat evvel dönünüz.
Şark’ın ağuşu açıktır o zaman işte size
O zaman varmanın imkanı olur gayenize.
O zaman dinlerim artk seni bol bol...
- Yarın akşam gideriz. – Öyle mi? Berhudar ol... (Ersoy, 2007 : 496)
Asım babasını dinleyerek Avrupa’ya gidiyor. Asım burada cemiyeti kurtaracak
kahraman gibi dikkat çekiyor. Asım karanlıkta yakılan ışık, sönmekte olan bir ateşin alevidir ve
sadece Asım gibi eğitimli gençler cemiyeti nurlu yarınlara, ışıklı sabahlara götüre bilecektir.
Asım ile alakadar Türkiye’nin sayın cumhurbaşkanı Resep Tayyip Erdoğan’ın fikirlerine
gözatalım: “İşte Akif merhum Asım’ın neslini böyle tarif ediyor, böyle tanımlıyor. Asım’ın nesli
böyle olacak! Bir gün merhum Akif’in bir dostu, o da Arnavut, evladını bir kış günü Akif’e
gönderiyor; “Git Akif Amcana da sana bir nasihatte bulunsun.” diyor. Gidiyor, “Akif Amca
beni babam gönderdi, bana bir nasihatte bulunacakmışsın.” diyor. Akif merhum bir dörtlükle
nasihatte bulunuyor. Ve ondan sonra da uğurluyor. İşte Asım’ın nesli bu… Bize öyle lafı bol bir
434 II. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu