24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ZÜLFÜ LİVANELİ’NİN SON ADA’NIN <strong>ÇOCUK</strong>LARI HİKÂYESİNDEKİ<br />

<strong>ÇOCUK</strong>, TOPLUM <strong>VE</strong> ÇEVRE İLİŞKİLERİNE EKOELEŞTİREL BİR<br />

YAKLAŞIM<br />

Süreyya DOĞAN *<br />

ÖZET<br />

Zülfü Livaneli’nin Son Ada’nın Çocukları adlı hikâyesi, tüm canlıların yaşamının günümüzde<br />

tehdit altında olduğu gerçeğini dile getiren eserlerden birisidir. İnsan ve doğanın bir bütün<br />

olduğu düşüncesini çocuklara anlatabilmeyi amaçlayan bu eser ve bu eserdeki çevreye yaklaşım<br />

çocuklarda çevre bilincinin oluşturulması noktasında oldukça önemlidir.<br />

“Son Ada” bir yeryüzü cennetidir. Başkanın gelmesiyle bu yeryüzü cenneti cehenneme<br />

dönüşür. Başkan, ada sakinlerine daha fazla özgürlük ve mutluluk vaat ederek adadaki ekolojik<br />

dengeyi alt üst eder. Ekolojik dengenin bozulmasının arka planındaki insan bedenin kimliği ve<br />

cinsiyeti, Son Ada’nın Çocukları romanında oldukça belirgindir. Başlangıçta adada insanlar,<br />

hayvanlar ve bitkiler bir bütündür. Başkanın gelişiyle birlikte önce kadın-erkek, sonra da insan -<br />

doğa biçiminde karşıtlıklar oluşur. Karşıtlıkların oluşumunda fayda unsuru ön plandadır. Bu<br />

faydacı düşünce insanı, doğadan uzaklaştırarak karşıtlıkların doğmasına sebep olur. Böylece<br />

bütünsellik bozulur ve “Son Ada” yeryüzündeki diğer cehennemler arasına katılır. Ütopyadan<br />

distopyaya doğru değişen yaşam, adadaki çocukların gayretiyle distopyadan tekrar ütopyaya<br />

evrilir. Distopyanın değişmesine öncülük edenlerin büyükler yerine çocuklar olması çocukların<br />

doğaya daha yakın medeniyete ise daha uzak oluşlarıyla ilgilidir.<br />

Edebi eserler, insan düşüncesinin yönlendirilmesinde ayrı bir yere ve öneme sahiptir. Çocuklarda<br />

çevre bilincinin yerleştirilmesinde edebi eserlerin imkânlarından faydalanılabilir. “Son<br />

Ada’nın Çocukları” ele aldığı temalar bakımından ekoeleştirel bakış açısıyla değerlendirilebilecek<br />

eserlerdendir. Ekoeleştiri, çevre ve edebiyat arasındaki ilişkiyi incelemeye yarar. Bu çalışmada<br />

çevre ve edebiyat ilişkisinden hareketle Zülfü Livaneli’nin “Son Ada’nın Çocukları” adlı<br />

hikâyesindeki çocuk ve çevre ilişkileri incelenecek; ekolojik dengenin bozulmasına etki eden<br />

faktörler, iktidar ve cinsiyet bağlamında değerlendirilecektir.<br />

Anahtar kelimeler: çocuk, çevre bilinci, ekoeleştiri, edebiyat<br />

Giriş<br />

Ekoeleştiri insan ve doğanın bir bütün olduğu görüşünden beslenir. Sanayileşme ve kentleşme<br />

ile birlikte insanın doğaya bakışı değişmiştir. İnsan, kendini doğanın bir parçası değil<br />

doğaya hükmetme yetkisine sahip bir varlık olarak görmeye başlar. Bakış açısındaki bu değişiklik,<br />

insanın doğaya yabancılaşmasına ve doğayı sömürülecek bir nesne gibi değerlendirmesine<br />

sebep olmuştur. Ekoeleştiri doğaya yabancılaşan insanın doğaya verdiği zararlara edebiyat aracılığıyla<br />

dikkat çekmek ister. Ekoeleştirmenler doğanın insan tarafından ötekileştirilmesini ve<br />

doğanın hammadde kaynağı olarak bilinçsizce sömürülmesini eleştirirler. “… insanları bilimsel<br />

*<br />

Okutman, Kırıkkale Üniversitesi. sureyyadgn@gmail.com<br />

<strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 365

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!