24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

korumak amaçlı çeşitli dernekler, sivil toplum teşkilatları kurmuşlar. Yaşadıkları ülkelerin kanunlarının<br />

el verdiği ölçüde gelişmeye, nesil yetiştirmeye vatanlarını unutturmamaya gayret<br />

etmektedirler. Coğrafi ve demografik açıdan bakıldığında en asgari dejenerasyona uğrayan Uygurlar<br />

Orta Asya ve Türkiye’de yaşayan Uygurlardır. Uygurca eğitim ve öğretim ailelerin imkân<br />

ve inisiyatiflerinde gerçekleşmektedir. Hangi ülkede olursa olsun Anadilleri olan Uygurca düşük<br />

dil konumundadır.<br />

Türkiye’de yaşayan Uygurlar yurt dışına hicret edenler arasında en şanslı olan Uygurlardır.<br />

Hem kalabalık bir topluluk olmaları hem de devletimizin verdiği destek sayesinde ilk gelenler<br />

torunlarına dahi Uygur dilini öğretmeye devam etmektedirler. Düğün, bayram, ölüm gibi<br />

münasebetler dışında Uygurların kurdukları sivil toplum kuruluşlarının hazırladığı çeşitli etkinlikler<br />

vesilesi ile çocuk ve gençler anane ve kültürlerini öğrenmeye devam etmektedirler. Ancak<br />

bu eğitimin informal düzeyde olması, Uygurca süreli- süresiz yayınların olmayışı yeni neslin<br />

akademik ve edebi anlamda Uygurcaya hâkim olması önündeki en önemli engeldir. Akademik<br />

ve edebi anlamda Uygurcaya hâkim olamayan çocuk ve gençler yeni edebi kıymet taşıyan eserler<br />

üretemedikleri gibi asırlar öncesi verilmiş eserleri okumaktan, anlamaktan da aciz kalmaktadırlar.<br />

Sadece konuşmak ve konuşanı anlamakla sınırlı bir ana dil eğitimi ile karşı karşıya kalmaktadırlar.<br />

Bugün Doğu Türkistan’da kısmen takip edebildiğimiz bir edebiyat ve temsilcileri<br />

vardır. Fakat aynı durumu, Doğu Türkistan dışında gelişen edebiyat için söylemek mümkün<br />

değildir. Özellikle Kazakistan sınırları içinde gelişen Uygur edebiyatı bu konuda incelemeye<br />

değer mahiyettedir (KORAŞ, 2014). Çünkü Kazakistan’da halen Milli Eğitim Bakanlığına bağlı<br />

Uygur mektepleri olarak anılan ve eğitimini tamamen Uygurca üzerine yapılandırılan 13 Uygur<br />

Okulu ve eğitim dili Uygur-Kazak dillerinde ortaklaşa yürütülen 49 okul mevcuttur<br />

(Halmuradovka, 2015).Kazakistan Cumhuriyeti’nin bu konuya verdiği ehemmiyet neticesinde,<br />

Uygur yazar ve edebiyatçılar teşkilatı, 80 yıldan beri Alma-Ata’da faaliyet yürüten Kuddus<br />

Hocamyarov adındaki Devlet Uygur Müzik ve Tiyatro Topluluğu sanatçıları yeni neslin yetişmesi,<br />

ata mirasına sahip çıkması, ana dilinin korunması konusunda çalışmalar yürütmektedir.<br />

Kazakistan’ın bugünkü başbakanı Sayın Karim Masimov’da bu Uygur okullarından mezun olarak<br />

büyük başarılar göstererek başbakanlık makamına yükselmiştir.<br />

Bundan 30 yıl önce ilköğretimde okurken Uygur olmanın olumsuz imajını göçmen sıfatı<br />

alarak yaşayan Uygur çocuklar mevcutken bugün medyanın varlığı ve başka ülkelerden göç<br />

alınması halkın bilinçlendirmiştir. Göç travmasının dışında birde dışlanma psikolojisi yaşanmamaktadır.<br />

Türkiye Türkçesinin Uygurca ’ya yakın olması da ana dil açısından önemli bir<br />

avantaj. Ancak pratik olarak ailelerinden aldıkları ana dil eğitimi Uygurca konuşan çocukların<br />

Kaşgarlı Mahmud, Yusuf Has Hacip ve Hoca Ahmet Yesevi’yi anlamalarına yeterli olmamaktadır.<br />

Son yıllarda ki en önemli gelişmelerden biri olan Osmanlıcanın liselerde seçmeli ders<br />

olması bu alfabeyi öğrenen gençlerin en azından Uygurca yazıyı okuyabilme kabiliyetine sahip<br />

olmalarına katkı sağlamıştır. Hızlı gelişen bilişim teknolojisi sayesinde internet üzerinden isteğe<br />

bağlı eğitim almak dışında ana dil eğitimi konusunda alternatif bulunmamaktadır. Ana dil konusunda<br />

çeşitli çalışmaların ciddi adımlarla yürütüldüğü Milli Eğitim Bakanlığının bu konuya<br />

şöyle bir nazar etmesi bile Uygurca konuşan çocuk ve gençler için önemli bir gelişme olabilir.<br />

Bu bağlamda Türkiye’deki Uygurlarında nüfus yoğunluğuna göre Kazakistan’dakine benzer<br />

uygulamaların olması en büyük temennimizdir. Bunun dışında TRT Türk ve TRT Avaz kanallarında<br />

periyodik olarak Uygurca yayın yapılması, popüler film ve programların Uygurca tercüme<br />

ile yayınlanması ana dilin gelişmesine katkı sağlayabilir.<br />

Birde devlet eliyle hali hazırda yapılan çalışmalar mevcuttur:<br />

Akademik alan da yapılan çalışmalar arasında en gelecek vadeden ve sevindirici proje<br />

2013 yılında kurulan, Niğde Üniversitesi’nde gerçekleşmiştir. Niğde’de kurulan, Kaşgarlı<br />

Mahmut Uygur – Çin Uygulama ve araştırma merkezi Akademik seviyede çalışmalarını sürdürmektedir.<br />

Resmi gazeteden yayınlanan yönetmeliğin amaçları şu şekilde sıralanmıştır;<br />

a) Türklük araştırmalarının önemli bir parçasını teşkil eden Uygur çalışmalarının tarihi<br />

derinliğini göz önünde bulundurarak mevcut sorunlarını disiplinler arası çalışmalar ile ele almak;<br />

tarihi derinliği olan Türk-Çin ilişkilerini tarihi perspektif ile objektif olarak incelemek.<br />

<strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 485

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!