24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İzgü’nün kendi çocukluğundan kesitlere yer verdiği Ekmek Parası romanının çocuk<br />

kahramanı Kemal, ağabeyi Ali ile sokaklarda şeker satar. Böylece kendine okul dönemi “uzun<br />

konçlu, kırmızı bir lastik çizme”(s.58) alır. Bu çizmeler onun için çok değerlidir. Zor şartlarda<br />

elde ettiği bu çizmeleri iki gece koynunda yatırdıktan sonra giymeye kıyabilir. (s.58)<br />

Kemal, bir limonatacının yanında da çalışır. Bu sırada öğle yemeklerini yediği lokantadaki<br />

kendi yaşıtı çırakla da arkadaş olur. İki çocuk birlikte oynamayı hayal ederler. Ancak çalıştıkları<br />

için buna pek imkân yoktur:<br />

“Cam bilyelerimizi değiştirirdik. O bana mavi verir, ben ona yeşil cam bilye verirdim. Beni mahallelerine<br />

çağırır, orada bilye oynamamı isterdi. Oysaki bilye oynayacak ne onun zamanı vardı, ne de<br />

benim. Pazar günleri de çalışırdık”. (s.142)<br />

4. Yoksulluk ve Anne Sevgisi<br />

İzgü’nün dört romanında da anne sevgisi ön plana çıkar. Romanlarda, yoksulluğun içinde<br />

aile olmayı başarabilen, birlikte çalışan, zorluklara göğüs geren, birbirini gözetip koruyan<br />

aile fertleriyle karşılaşılır. (Kumbasar, 2011: 95)<br />

Yoksulluk içinde yaşayan çocuklar anne sevgisi ve şefkatiyle kendilerini daima güvende<br />

hissederler. Zıkkımın Kökü romanında annesi ameliyat olup hastanede yatınca Muzaffer’in<br />

de ağabeyi Sefa’nın da hayatında büyük bir boşluk oluşur. Hiçbir şeyden zevk alamazlar. Anne<br />

özlemi çekerler. Annelerinin ölmesinden çok korkarlar. (s.58)<br />

Ekmek Parası romanında ise Kemal, hastaneye yatan annesini sık sık rüyalarında görür:<br />

“Düşümde anamı gördüm o gece. Beyazlar içindeydi anam, başında çiçekler vardı, kollarını<br />

açmış, “Gel Kemalim gel!” diyordu. Bu denli sessizmiş demek evimiz anam olmayınca. Sabah da aynı<br />

sessizlik.” (s.68)<br />

Karlı Yollarda romanında da kasabaya çok uzak bir köyde yaşayan Cemşit’in annesi<br />

hastalanır. Doktora yollar kapalı olduğu için gidemezler. Cemşit ve babası bir gün her şeyi göze<br />

alarak ilaç almak üzere kasabanın yolunu tutarlar. Çetin şartlardaki yolculukları boyunca Cemşit<br />

annesinin öleceğini düşünerek büyük bir korku yaşar.<br />

Kara Pamuk romanında da Rayifo, annesinin kokusu ile huzur bulur:<br />

“ Sarıldım anama. Bir güzel kokar ki benim anam…” (s.13)<br />

Yoksul çocukların zor şartlardaki hayatları içinde anne koruyucu, kollayıcı ve derleyip<br />

toparlayıcı bir figür olarak önem kazanır.<br />

SONUÇ<br />

Muzaffer İzgü’nün, burada ele alınan dört romanının kahraman anlatıcısı bir çocuktur.<br />

Dört romanda da, yoksulluk, çocuk gözünden anlatılır. İzgü’nün anlatıcı kişi olarak bir çocuğu<br />

seçmesi, anlattığı konuya pozitif bir bakış sergileyeceği hakkında ipucu vermektedir. Yoksulluk<br />

gibi olumsuz duyguları zihinlerde çağrıştıran bir kavramı çocukların renkli dünyasında yoğuran<br />

İzgü, kendi çocukluğunun merkezde olduğu yoksul ama mutlu bir dünyanın resmini çizer. Romanların<br />

en dikkat çekici noktası yoksulluktan kaynaklanan bir şikâyetin olmayışıdır. Romanların<br />

kahramanları çocuklar, hayatlarındaki bütün zorluğa rağmen gelecekten ümitlidirler. İleride<br />

sahip olacakları mutluluğun ümidiyle yaşarlar. Yazarın yoksulluğa yaklaşımı olumsuz değildir.<br />

İzgü’nün romanlarında “zavallı çocuk” izlenimine rastlanmaz, aksine bu yoksulluğun içinde<br />

bile, maddi durumu iyi bir çocuğun kolay kolay ulaşamayacağı bir mutluluk dikkat çeker. İzgü,<br />

yoksulluğu trajik yönüyle değerlendirmek yerine onu güler yüzüyle aktarmak ister. Bu bağlamda<br />

birbiriyle çatışması gereken çocuğun renkli dünyası ile yoksulluk bir arada ve uyum içinde<br />

işlenir.<br />

Romanlardaki çalışmak zorunda olan çocuklar, aileye katkıda bulunmanın mutluluğunu<br />

yaşarken, bir özgüven de kazanırlar. Sıradan ve gündelik hayatın içinde küçük bir ayrıntı teşkil<br />

<strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 393

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!