24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Tüm sözcükleri yerleştirdikten sonra, Birlikte’yi kitabın son sayfasına koymak zorunda kalıyorum.<br />

Üstünde iki kişinin oturduğu bank resmi sayfada tek başına kalıyor. Nerede? Tekerlekli sandalye.<br />

Jason kaşlarını çatıyor. ‘Seni onsuz hayal ettim. Koştuğun rüyanda olduğu gibi’. Tekerlekli sandalye.<br />

Resim. İçinde. İstemek. ‘Yalnızca, düşündüm ki-‘ Çıkar. Onu. Dışarı. Jason suratını asıp bakışlarını<br />

çeviriyor” (KB, s. 163).<br />

Jason, bedensel engelini kabul etmiş ve onunla yaşamayı öğrenmiş bir çocuktur. Başkaları<br />

tarafından bu engelinin görmezden gelinmesine ya da yok sayılmasına tepki göstermiştir.<br />

Çocuk okur bu tümcelerle karşılaştığında engellileri olduğu gibi kabul etmenin önemini sezinlemiştir.<br />

“‘Hayır… yani… dünya klinik gibi bir yer değil. Kliniğin dışında, insanlar gözlerini dikip bakıyorlar.<br />

Ya da hızla uzaklaşıyorlar ve ne düşündüklerini de biliyorum: ‘Ah, ne kadar kötü değil mi?’ ya da<br />

‘Bu çocuğun ne sorunu var?’ ya da ‘Ay, onun yerinde olmadığıma seviniyorum’. Sinirime dokunuyor<br />

bunlar. ‘Başka insanların böyle düşünmesi, düşündüklerinin doğru olduğu anlamına gelmez’” (KB, s.<br />

176).<br />

“‘Çocukların David’e nasıl baktıklarını görüyorum ve bu canımı yakıyor, çünkü ne düşündüklerini<br />

biliyorum. Hatta daha da kötüsü, ona bakmıyorlar, sanki görünmezmiş gibi, yalnızca çevresine bakıyorlar.<br />

Bu beni delirtiyor, çünkü acımasızca ve beni de görünmez yapıyor’” (KB, s.190).<br />

“‘Kristi’ye senin hakkında her şeyi anlatmadım. Ona tekerlekli sandalyenden ve iletişim kitabından<br />

söz etmedim; nasıl tepki vereceğini bilemedim. Söz etmem gerekirdi, çünkü sen benim arkadaşımsın<br />

ama durum gittikçe zorlaştı’” (KB, s. 190-191).<br />

Yukarıdaki tümcelerle tüm engellilerin günlük yaşantı içerisinde yaşadıkları sorunlar,<br />

karşılaştıkları durumlar ve onların duygu dünyasında yarattığı kırgınlık, öfke ve üzüntü somutlanmıştır.<br />

Kişinin Kendisinin Engelliliğe Bakış Açısı<br />

“Konuşamıyor, hatta mırıldanamıyordum; tek bir adım atabilmek şöyle dursun, destek olmadan<br />

kendi başıma oturamıyordum bile. Uyuşuk ya da hareketsiz değildim. Uyku dışında beni hiç terk etmeyen<br />

vahşi, sert, yılan gibi kıvrak bir hareket biçimim vardı. Parmaklarım sürekli bükülmüş ve kıvrılmış haldeydi;<br />

kollarım arkaya sarkıyordu; sık sık kasılıyordum; başım da yanlara ve arkaya kayıyordu. Garip,<br />

küçük, şekilsiz bir tiptim” (SA, s. 13).<br />

Sol Ayağım adlı çocuk romanında Christy’nin yaşamöyküsü kendi ağzından anlatılmıştır.<br />

Engelli bir çocuğun otobiyografisi olma özelliğiyle de roman önem taşımaktadır. Anlatıcının<br />

engelli olması ve kendi yaşamöyküsünü kaleme alması romanın gerçekliğini ve inandırıcılığını<br />

artırmaktadır. Bu bağlamda yukarıda betimlenen Christy’nin dış görünüşü çocuk okur için oldukça<br />

çarpıcı bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır.<br />

“Artık on yaşında, yürüyemeyen, konuşamayan, kendi kendine yemek yiyemeyen ya da giyinemeyen<br />

bir çocuktum. Çaresizdim, ama ne kadar çaresiz olduğumu yeni fark etmeye başlamıştım. Kendimle<br />

ilgili hâlâ hiçbir şey bilmiyordum: Diğerlerinden ‘farklı’ olduğum gerçeği dışında hiçbir şey bilmiyordum.<br />

Beni farklı kılan şeyin ne olduğuna ya da neden böyle olması gerektiğine dair hiçbir fikrim yoktu.<br />

Yalnızca koşamadığımı, futbol oynayamadığımı, ağaçlara tırmanamadığımı, hatta diğerleri gibi kendi<br />

kendime yemek bile yiyemediğimi biliyordum” (SA, s. 51-52).<br />

Kardeşimm Benim adlı romanda Catherine’in David hakkında düşündükleriyle Sol Ayağım<br />

adlı romanda Christy’nin kendisiyle ilgili düşündükleri koşutluk göstermektedir. Tek fark<br />

David bedensel engelli olmadığı için daha olumlu bir duygu durumu içerisinde gözlemlenirken<br />

Christy ise bedensel engelinden dolayı yaşayamadığı deneyimler için duyduğu öfkeyi, üzüntüyü<br />

ve çaresizliği doğrudan dile getirmiştir. Her iki romandaki kahramanların yaşam düzeylerine<br />

bakıldığında Jason’un ailesinin maddi olarak daha iyi olanaklara sahip olduğu söylenebilir ancak<br />

ailelerin çocuklarına gösterdiği ilgi bakımından kıyaslamak gerekirse her iki ailenin de çocuklarının<br />

sevgi ve ilgi gereksinimini karşıladıkları gözlemlenmektedir.<br />

“Çok geçmeden benim de birlikte çok eğlendiğim arkadaşlarım oldu. Bunlar bizim mahalleden<br />

çocuklardı ve hiç soru sormadan beni aralarına kabul edecek kadar genç ve samimiydiler. Benimle birlikte<br />

büyümüşlerdi ve bir şekilde benimle arkadaş olmak onlara benimle büyümemiş olan çocuklardan daha<br />

kolay geliyordu. Aslında çoğu benim sorunumu garip bir üstünlük, neredeyse tanrısal bir özellik kabul<br />

ediyordu. Bana tuhaf, çocuksu bir tavırla saygı gösteriyorlardı” (SA, s. 27).<br />

<strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 603

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!