24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1982’de kurulan “Til-Yazı Hizmeti Komitesi”nin düzenlediği Arap alfabesine dayalı yeni<br />

fonetik alfabe, “Uygur Yazıgının Elipbası ve Uygur Edebi Tilining İmla Kaidesi” adlı eserin<br />

1982 yılında yayımlanması ile resmiyet kazanır ve 1 Ocak 1984’ten itibaren kullanılacağı duyurulur.<br />

Böylece Doğu Türkistan’daki Uygurlar, 1983 yılında yeniden fonetik olarak düzenlenmiş<br />

Arap alfabesi kullanmaya başlamışlar, hala da bu alfabeyi kullanmaya devam etmektedirler.<br />

(Koraş, 2014)<br />

Alfabeye ilişkin bu geçmişin Uygur çocuk ve gençlerin eğitim dili serüveni ise şöyledir:<br />

Çin, siyasi otoritesini kurduktan sonra eğitim alanında bir genelge ile Mayıs 1950 yılında ilk ve<br />

orta dereceli okulların müfredatında yapılan değişikliklerle dil değişikliği konusunda ilk adımı<br />

atmıştır. Bu genelge ile Uygurca eğitim veren okullarda Çince ve Rusça seçmeli ders olmuş,<br />

yükseköğretimde ise Çince hazırlık dönemi zorunlu kılınmıştır. Çincenin rahat okunup yazılmasının<br />

hedeflendiği bu çalışmadan sonra liselerde çift dilli eğitim yapma kararı almış, denemeli<br />

olarak Şinjiang Üniversitesi ortaokulu, Gulja şehri 6. lisesi, Kâşgar 2. lisesi, Börtala Moğol<br />

Otonom Bölgesi 2. lisesi, Urumçi şehri 6. liselerinde denemeli olarak çift dilli eğitim yapmaya<br />

başlamıştır. (Emet, Doğu Türtkistan’da çift dilli eğitim, 2015) Böylece Doğu Türkistan’da çift<br />

dilli eğitimin temeli atılmıştır. Resmi olarak Çincenin okullarda zorunlu hale gelmesi bu kararname<br />

ile gerçekleşmiştir. Ancak 1966 yılında Çin genelindeki kültür devriminin tesiriyle Doğu<br />

Türkistan’daki eğitim ile beraber çift dilli eğitim politikası da duraklama dönemi yaşamıştır. On<br />

yıl kadar etkili olan bu dönem 1976’da Mao’nun ölümüyle sona ermiş ve milli eğitim Uygur dili<br />

esas olarak Çince eğitime önem verilmesi kaydıyla yeni döneme geçilmiş, yüksek öğretimde<br />

Çince hazırlık koşulu tekrar söz konusu olmuştur. Hapisteki Uygur yazar ve edebiyatçıların<br />

serbest kalması, süreli yayınları yeniden faaliyete geçirmiş ve milli eğitimle ana dili Uygurcanın<br />

güçlendirilmesi söz konusu olmuştur. Uygur Özerk Bölgesi Başkan yardımcısı Ba Dai Milli<br />

okullarda Çince eğitimi güçlendirmeye ilişkin teklifi 6 Aralık 1982’de kabul edilmiştir. 12 Eylül<br />

1985 yılında Uygur Özerk Bölgesi eğitim başkanlığı 5 senelik ilkokul eğitiminin Ders Müfredatı<br />

Programı’nda 1985 yılından itibaren bütün okullarda eğitime başlamayı, köylerdeki okullarda<br />

ön hazırlıkların yapılarak 1987senesinde Çince eğitime başlamayı bizzat talep etmiştir. (Emet,<br />

Doğu Türtkistan’da çift dilli eğitim, 2015) Bu değişikliklere tepki olarak halk isyanlarının, hak<br />

taleplerinin artması sonucu Çin’in baskıcı politikaları giderek daha da katılaşmıştır. 25 Eylül<br />

1993 yılında Uygur Özerk Bölgesi 8. halk temsilcileri kurultayının 4. toplantısında Şinjiang<br />

Uygur Özerk Bölgesi Dil ve Yazı yönetmeliğinde azınlıkların Çinlilerle olan siyasi, ekonomi ve<br />

kültürel ilişkilerinde Çince kullanılması talep edilerek “Çince Çin devletindeki bütün halkların<br />

kullandığı ortak dildir. Bütün resmî dairelerde resmi yazılar Çince yazılmalıdır.” diye şart konulmuştur.<br />

14 Haziran 1996 yılında ilk defa HSK yani Çince Seviye Sınavı getirilmiştir. (Emet,<br />

Doğu Türtkistan’da çift dilli eğitim, 2015)<br />

Eğitime ilişkin en yeni bilgilere ise Çin Hükümeti tarafından müebbet hapis cezasına<br />

çarptırılan Uygur Aktivist Dr. İlham Tohti’nin 29 Ekim 2009 tarihinde, Pekin Milletler Üniversitesinde<br />

sunduğu tebliğden ulaşabiliyoruz. Tohti, tebliğinde çift dille eğitimde gelinen son noktayı<br />

Çin Hükümetinin tanıdığı bir Uygur akademisyen olarak tüm incelilikleriyle şu şekilde<br />

ortaya koymuştur; “Çin’de nüfusun %90’dan fazlası Çinli olduğu için devlet dili Çince olarak<br />

belirlenmiştir. Uygur özerk bölgesinde devlet dili olarak Uygurca ve Çince eşit konuma sahiptir.<br />

Özerklik yasası bunu gerektirmektedir… Günümüzdeki mesele Uygurların kendi memleketinde<br />

Çince bilmeyenlerin işe alınma hakkını kaybetmiş olmasıdır.” (Tohti, Yolum ve Gayem, Uygur<br />

Türkleri ve Çin Meselesi, 2015)<br />

Dr. İlham Tohti’nin 03.12.2010 tarihinde, Pekin Milletler Üniversitesinde sunduğu tebliğde,<br />

Uygur toplumunda işsizlikten sonra hoşnutsuzluk yaratan olan en güçlü meselenin dil<br />

olduğunu ifade etmektedir. Çift dilli eğitim, uygulamada Uygurlara yönelik tek tip yeni Çin dili<br />

eğitimi olarak gerçekleşmektedir. Bu durum Uygur toplumunda ‘Devlet Çin dili eğitimi ile ana<br />

dil eğitim eğitimini ortadan kaldırmak istiyor’ diye algı yaratmaktadır. Uygur dilinin dışlanması<br />

pahasına Çin dilinin zorunlu eğim dili olarak zorla yürürlüğe sokulması, Uygur dilini Uygur<br />

okullarından dışlamakla kalmıyor; devlet daireleri, hukuk, medya, iletişim sektörlerinde de Uygur<br />

dilinin kullanımdan kalkmasına neden oluyor. Uygur dili hukuken, Uygur Özerk Bölgesi’nin<br />

resmi dili statüsündedir. (Tohti, Yolum ve Gayem, Uygur Türkleri ve Çin Meselesi,,<br />

480 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!