24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sızlıkları fark edebilme ve eleştirel okuma becerisi, eski çağlara nazaran daha fazla ehemmiyet<br />

arz eder hâle gelmektedir. İletişim araçlarının biçim ve hızındaki değişim devam etmektedir. Bu<br />

sebeple toplumun birer üyesi olan çocukların bilgileri ayrıştırabilme, bilgilerin kaynağını sorgulayabilme<br />

konusunda farkındalık geliştirmesi bakımından çocuk edebiyatı istifade edilebilir bir<br />

alandır. Çocuk tiyatrosu metinleri de bu alanın içindedir.<br />

Bir çocuk edebiyatı eserinde toplum eleştirisi yapmak özenli bir kurgu ve ince bir dikkat<br />

gerektirmektedir. Çünkü çocuklarda eleştirel düşünme becerisi, tıpkı diğer düşünme becerileri<br />

gibi tam bir olgunluğa erişmemiştir. Bu becerinin gelişim süreci devam etmektedir. Turan(2013),<br />

yazarların kendi görüşlerini okura dikte etmesinin eleştirel okumaya imkan tanımadığını<br />

dile getirmiştir hatta bunu bir şiddet biçimi olarak tanımlamıştır.<br />

Bir şeye inanma ya da bir şeyi yapmaya karar verme durumu ile karşı karşıya kaldığımız<br />

zaman ortaya çıkan bir beceri olan eleştirel düşünme, belirli düzeyde bireysel özerklik gerektirmektedir(Hunter,<br />

2014: 27). Özerkliğin yanı sıra benmerkezcilikten ve toplum merkezcilikten<br />

uzaklaşmayı başarabilmiş olmak ve tevazu sahibi olmak gerekir(Şahinel, 2007:10-13). Bunlara<br />

ek olarak Cevizci(2010: 204) empati, sebat, disiplin ve cesaretin de gerektiğini dile getirmiştir.<br />

Bilimsel araştırmalarda eleştirel düşünmenin birçok alt boyutundan bahsedilmektedir(Hunter,<br />

2014). Ancak bu çalışmanın kapsamı bu kadar ayrıntılı bilgi için yetersizdir. Bu sebeple ilgilisi<br />

için kaynakları zikretmekle yetinilecektir. Yukarıda kendisine atıf yapılmış olan Hunter(2014)<br />

ve Şahinel(2007)’in çalışmalarının yanı sıra konuyu felsefe ve mantık zaviyesinden görmek için<br />

Anderson(2007)’un Critical Thinking And İnformal Logic adlı eseri, eğitimbilim açısından görmek<br />

içinse Judge, Jones ve McCreery(2009)’nin Critical Thinking Skills for Education Students<br />

(Study Skills in Education) adlı çalışmasına başvurulabilir.<br />

Toplum ve Eğitim Bağlamında Teneke Şövalyeler<br />

“Ben yanıt vermem, soru sorarım. Çok soru soran, çok yanıt alır çünkü.” W.Weyrauch<br />

Teneke Şövalyeler’in iç kapağının arka yüzünde okuyucuları yukarıdaki cümle beklemektedir.<br />

Bu eser, toplumun önemli bir sorununu sembolik bir dil ile irdelemektedir. Buna dair en<br />

belirgin ipuçlarından biri, olayların yaşandığı köyün adıdır. Bu ad, oyun içinde iki farklı şekilde<br />

geçmektedir: Sessizköy ve Sorusormaz Köyü. Bu adlandırma, okuyucunun ve izleyicinin zihninde<br />

köyün temel vasfını belirginleştirmektedir. Sessizköy’ün sakinleri öylesine vurdumduymazdırlar<br />

ki olağanüstü hadiseler bile onları şaşırtmamaktadır. Başlarına gelen her olayı sorgusuz<br />

kabullenmektedirler. Vakalar, bu durumu değiştirmek üzere gelişecektir.<br />

Oyun, Güneş’in bir gün Ay ile anlaşıp köyün sakinlerini şaşırtmak için doğmayı geciktirmesi<br />

ile başlar. Ancak Güneş’in doğmayışı, bir kişi hariç kimseyi şaşırtmaz. Bu durum, okurun<br />

ve izleyicinin zihninde, Sessizköy’deki sorgulamama hâlini, vurdumduymazlığı somutlaştırmaktır.<br />

Bu somutlaştırmayı gerçekleştirmek için çok belirgin ve herkesi etkileyecek büyük bir<br />

olay tercih edilmiştir. Bu kadar belirgin ve büyük bir değişiklik karşısında tepki verilmemesi,<br />

soru sormamanın ve merak etmemenin ne anlama geldiğini, çocuğun anlamasını sağlamaktadır.<br />

Sadece soru sormayan merak etmeyen bir köy denilseydi çocuk okuyucu ve izleyicinin zihninde<br />

mesele bir imge hâlini alamazdı.<br />

Teneke Şövalyeler’in hitap edebileceği yaş aralığı tespit edilirken yukarıdaki iki paragrafta<br />

oyun hakkında verilen bilgiler yol gösterici olacaktır. Ülkemizde çocuk tiyatrolarının düzenlenmesinde<br />

üç yaş grubunun göz önünde bulundurulması teklif edilmektedir:<br />

Yaş Grubu: 5-7<br />

Yaş Grubu: 7-12<br />

Yaş Grubu: 12-15 (Nutku, 1979, 48).<br />

Bu eser <strong>II</strong>. Yaş grubundaki çocuklara hitap ediyor görünmektedir. Çünkü söz konusu yaş<br />

grubundaki çocuklar, yaşamı başkalarıyla paylaşmaya başlar ve bu yaş grubundaki çocuğun<br />

kişiliği ile toplum arasında bilinçli bir ilişki doğar. Bu çocukların öğrenmeye ve soru sormaya<br />

322 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!