24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Türkiyeye Türk yiyedir,<br />

Türk oğlu Türkem, diyene,<br />

Bura ATATÜRKİYEDİR!.. (R.Z.Handan. Atatürkiye. Mütercim, Bakü, 1998, s.197)<br />

R.Zeka 1984 yılında “Karacaoğlan” kitapında dili, eli Göyçeli olduğundan hemin<br />

aşıkların dilini bizim dilden seçilmediyine göre Azerbaycan diline tercüme olunmasını<br />

lüzumsuz görüyor. Şiirleri Türk çocuklarının dilinde ezberlenen Karacaoğlanın dil ve üslup<br />

hüsusiyetlerini araşdıran R.Zeka Türkiye’de Q.Bürhaneddin’in, H.Cavid’in, Sabir’in eserlerini<br />

Türkiye’de okuyuculara orijinalde olduğu gibi takdim olunmasını takdire layık adım gibi<br />

görüyordu.<br />

R.Z.Handan yabancı soyad sonluklarına karşı çıkarak “-ov, -yev, -ev,-zade, -ski” gibi<br />

sonluklarının “-lı, -li, -lu, -lü” gibi evezlenmesinin tarafdarı idi. Alfabemizin Türk alfabesine<br />

geçmekle okuyucular arasında birinci köprü yaranacağına büyük ümidle inanıyordu: “Türk<br />

alfabesine geçmekle biz Türkiye Türklerini, onlar da bizleri derinden menimseyecekler. Türk<br />

alfabesine geçdikden sonra eserlerimizin tirajları birden bin sayısına kadar yükselecekdir. Buna<br />

hiç bir şüphe yokdur!” (R.Z.Handan. Atatürkiye. Mütercim, Bakü, 1998, s.76).<br />

Atatürk’e karşı yazar yaklaşımı<br />

Azerbaycanlı yazarlar Atatürk’ü canlı bir şahsiyet gibi görüp tanımak imkanlarına malik<br />

olmadıklarından onların Atatürk hakkında, onun şahsiyeti ve karakteri, büyük siyasi faaliyeti<br />

barede verdikleri bilgi günlük takip edilen basın orqanlardan- televizyon proqramları, yazılan<br />

hikayeler, makaleler, gazete ve dergi malzemeleriden kaynaklanıyordu.<br />

Azerbaycanlı yazarların şahsi tefekküründeki Atatürk’e karşı her zaman büyük rağbet<br />

hissi hakim mevkide olmuştur. Atatürk Azerbaycanlı yazarların gözünde her zaman ister iç,<br />

isterse de dış çizgileri ile yenilmez, azametli, vüqarlı, kalbi daim Türkiye için çırpınan bir dahi<br />

gibi ucadır.<br />

Atatürk şahsiyeti Türkiye ile Azerbaycan edebi ilişkilerinin özülünü koyanlardan olan,<br />

ünlü şair, ileri görüşlü yazar Azerbaycan Cumhuriyetinin Devlet Ödülü, Türkiye Cumhuriyetinin<br />

Uluslararası Atatürk ödülü sahibi, prof. R.Z.Handanın yaddaşında adi bir devlet kurucusu<br />

gibi değil, bütün Türklerin babası adına layik olan bir dahi gibi canlanıyor. O, Türkiyeni Atatürk<br />

isminden ayrı seslendire bilmiyordu. 1923 yılında Atatürk Türkiyeni yabancılardan kurtarıp<br />

yeniden nefes verdiği için yazar yazdığı eseri “Atatürkiye” adlandırmıştı. Bu onun Atatürke<br />

karşı büyük rağbet hissinden ileri geliyordu. 1987 yılında Ankarada Atatürk’ün mavzoleyini<br />

ziyaret eden yazar bedii hislerinin ifadesini şiirleri ile bildirmeğe daha çok üstünlük veriyordu.<br />

Atatürk’ün hayatının başlangıc ve son noktası onun gözünde epizodları ile gelib keçiyor:<br />

Gönül Size türküsünü açıklıyor,<br />

Sevginizle etirlenir butanız,<br />

Atanıza “Ata” diyor, çocuqlar,<br />

Gece-gündüz yada düşsün Atamız!..( R.Z.Handan. Atatürkiye. Mütercim, Bakü, 1998, s. 23)<br />

Prof. Refik Zeka Handanın “Atatürkiye” seyahetnamesinde yazar karşılaşdığı elementin<br />

tarihi kökünü, yaranma nedenini, yaranan sosyal işlemler onu daha çok merak etmişdi.<br />

R.Z.Handan sosyal fikirde yaşanan zidiyyetli münasibetler içerisinde kendisine bir dayak noktası,<br />

kararlı mevkiyini tapıyor. Bunu Atatürk’ün tarafdarları ile karşı dayananlar ile bağlı bilgide<br />

görünüyor: “Arkadaşlardan bazileri bana soru verdi ki, kendin görüyorsun ki, Türkiyede Atatürk’ü<br />

sevmeyenler de yok değil. Peki sen neçin bu şiiri yazmışsın? Ben de cevap verdim, Atatürk’ü<br />

sevmeyen türk sayılmaz, ben onu demek istemişem.”(R.Z.Handan. Atatürkiye. Mütercim,<br />

Bakü, 1998, s.20)<br />

Hemin dönemlerde dindar yazarların gündemde olması, Atatürkü sevmeyenler tarafından<br />

onun yolu ile gidenlere damga vuranları, bölücü kuvvetlere itiraz ederek, Atatürkün ilerici fikirleri<br />

ile ilerileyen Türkiyeni görmek isteyenlere tarafdar çıkmak isteyi ile bu eserin müellif tarafından<br />

“Atatürkiye” adlandırmasına neden olmuştur. Çünkü müellifin dikkatinde: “Muhammed<br />

araplar için neler yapmışsa, Atatürk Türkler için şunu artıklamasıyla yapmışdır. Atatürk Türkleri<br />

katı dindarlıkdan, aşırı islamçılıkdan, araplikden uzaşlamaya çağırdı” (R.Z.Handan. Atatürkiye.<br />

Mütercim, Bakü, 1998, s.129).<br />

<strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 735

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!