24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

gibi meydana çıkmıştır. Elbet ki, O`nun 1907`de böyle yazması da tesadüf deyil, belki O`nun<br />

ümumi konsepsiyasından doğmuşdur. Şair iki asrın ve iki muhitin hüdudunda böyüyürdü.<br />

O`nun yüzerine bir taraftan terbiye aldığı klerika ruhani muhiti ve İstanbul`un aristokrat hayatı,<br />

o biri taraftan kalkınmaya başlayan sanaye-agrar Azerbaycan burjuaziyası mühiti tesir edirdi.<br />

İşte, Cavid`in yaratıcılığının ana hattını teşkil eden menbe. O`nun yazdığı İstanbul dili ve<br />

edebiyatı ile Osmanlı şairlerinden Abdülhak Hamit, Rza Tevfik ve Tevfik Fikret`dir. Bu şairlerin<br />

etkisi de Cavid`in sonrakı yaratıcılığında daha aydın suretde eks etmektedir” (Zeynallı, 1930:<br />

21-22).<br />

Eğer Cavid efendinin Türkiye Türkcesi ile yazması Azerbaycan eleştirmenlerini kıcıklandırırdısa,<br />

eksine Türkiye`de taqdir ediliyordu. Örneğin: 1918`de, Hüseyn Cavid`in “Bahar şebnemleri”<br />

adlı kitabında yer alan iki şiiri “Edebiyat-ı Umumiyye” mecmuasında neşr edilmiştir. Kitapta<br />

“Pembe çarşaf” adıyla yer alan şiirie dergide “Çarşaf” başlığıyla verilmişti. Şairin kitabının dergiye<br />

nasıl ulaşmasından bahis edildikten sonra, Kafkasyalı şairin Osmanlı edebiyatını örnek alması<br />

takdir olunur: “Kafkazyanın en müktedir şairlerinden Hüseyin Cavid Beyin Bakü`de neşredilen<br />

“Bahar şebnemleri” ünvanlı micelle-i eşarını (şiir kitabını) bu kere şeherimize gelen Kırım<br />

Harbiyye Naziri Cafer bey muhibbimiz (dostumuz) bize iare etmek (ödünc vermek) lütfünde bulundu.<br />

Biz de bundan iki menzumeyi mecmuamıza nekl ediyoruz. Bunların mutaalasında karilerimize<br />

(okurlarımıza) bugünkü Azerbaycan şiiri ve edebiyatı hakkında bir fikir hasil etdirmek için<br />

ara sıra azeri şairlerinin bazı naşidelerini anlayacaqlardır ki, Kafkaslı millettaşlarımız bizim<br />

edebiyatımızı temaşşuk etmeyi (örnek almağı) tekamül için en kestirme tarik (yol) telakki etmişlerdir.<br />

Bu şeh-rahda (yolda) davam edildikce beş seneye kalmaz Osmanlı, Kırım, Kafkaz edebiyat-ları<br />

ittihad eder (birleşir). Bu gün yalnız Rusiya`dakı Müslüman intelijiyasının (erbabı daniş)<br />

anlamakta olduğu bu tarz ve şive, halkca da anlaşılacak olursa Türk’ün camiası için ne büyük<br />

mezhariyet” (Genceli, 2012: 754). “İki asrın ve iki muhitin hüdudunda büyüyür”- deye<br />

karakterize etdiği şairin yazdığı eleştirmen H. Zeynallı` fikrince; “İstanbul dili ve edebiyatı ile<br />

Osmanlı şairlerinden Abdülhak Hamit, Rza Tevfik ve Tevfik Fikret`dir” (Zeynallı, 1930: 61).<br />

Umumiyyetle, romantiklerin ümumtürk edebi dili yaratmak yolundakı çalışmaları onların<br />

çağdaş, küdretli, vahid ümumtürk medeniyeti, edebiyatı yaratmak isteğinden doğurdu ve bu işde<br />

O`nlar kendi yaratıcılıkları ile iştirak edirdiler. Mahsus da, “maneviyyatı Türk sözü, Türk kururu,<br />

Türk geçmişi ve Türk geleceği ile daha sık bağlı” olan, ismi “Türk hakikati, Türk idealı ve Türk<br />

simvolundan kenarda tesevvüre gelmez” olan (Aliyev,2008: 147) Cavid efendi. O, ömrünün<br />

sonunadek Türkce yazdı, Türkce yarattı, ta ki, represe olanakadar.<br />

Tesüfl ki, Cavid gibi Türk dili de 1937`de represeye uğradı, Türk dili termininin kullanılması<br />

yasak edindi. Bu yıllarda bir çok sayda vetenperver, milli düşünce sahibleri, aydınları, Türkolokları<br />

represse olunduğundan Türk dili ifadesinin işledilmesinin yasak edinmesine karşı çıkacak, itiraz<br />

edecek biri kalmamıştı. Cavid efendi de tutuklanıb, Sibirya`ya sürülmüştü (1939).<br />

Sovyetleşmenin Türk birliği ideolojisinin ve herekatının başına getirdiği felaketlerin neticesi<br />

olaraq Türk dil birliği herekatı tenezzüle uğradı. 70 yıl kimse kendini Türk adlandırmağa, Türk<br />

halklarının dil, tarih, medeniyet, edebiyat birliğinden ve Türk birliği, Turan`çılık uğruna kurban<br />

getmiş Cavid efendiden bahis etmeğe cesaret etmedi. Ama acımasız sovyetler döneminde bile;<br />

“Ben Türk’üm!” diye haykıran Cavid efendinin eserlerinde Türk dili yaşatıldı.<br />

CAVİD EFENDİNİN YARATICILIĞINDA TÜRKÇE KONUŞAN <strong>ÇOCUK</strong>LAR<br />

Zengin Azerbaycan edebiyatı muayyen tarihi dönemlerden geçerek gelecek nesillere<br />

babalarımızın miras koyduğu şerefli tarihimizi, hayat yolunu, yaşayış tarzını, tefekkürünü ve<br />

dünyaya bakışını ulaştırmaktadır. Gerek ağız edebiyatı, gerek Orta cağ, gerekse de, şağdaş<br />

edebiyatımızda halkımızın müdrikliği, babalarımızın hikmeti, tefekkürü ve nasihatları boy<br />

güstermektedir. Ta cocuk yaşlarından kitabla tanışan cocuklarımız ve genclerimiz halkımızın söz<br />

serveti ile: mitologiyası, ağız edebiyatı, ozan sanatı ve edebiyatı ile tanışmış olur. Edebiyatın her<br />

sahası güzeldir, fakat çocuklar için düşünmek ve yazmak daha ağır, daha mesuliyyetlidir. Çünki,<br />

bu edebiyat dalında yaratırken cocuk gibi düşünüb, büyük gibi yazmalısın.<br />

42 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!