24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

lemiştir. Tepegöz’ün varlık dünyasından alamadığı pay, aslında sevgidir. Bu yüzden aileden ve<br />

çevreden sevgi payını alamayan çocukların topluma karşı olan eğilimi, her zaman nefret duygusu<br />

içermektedir ve bunun en güzel örneğini de Tepegöz teşkil etmektedir. (Yalçın vd. 2004:<br />

214).<br />

Dede Korkut Hikâyeleri’nde ödül ve ceza durumlarına da rastlanır. Çocuk, her yaptığı<br />

kahramanlıkta ödüllendirilir, ad verilir, taht verilir, beylik verilir… Çünkü çocuk eğitiminde<br />

ödül, güçlü bir pekiştireçtir. Olumsuz davranışlarda verilen ceza ise, caydırma amaçlıdır.<br />

Hikâyelerde cezalandırılan tek çocuk ise Tepegöz’dür. Ancak bu, pek etkili olmamıştır. Çünkü<br />

daha doğmadan birçok kişi tarafından tekmelenen bu çocuk, şiddetin ortasına doğmuş ve şiddetle<br />

büyümüştür.<br />

Dini Değerler:<br />

Dede Korkut Hikâyeleri’nde sadece gördüğüne inanan Şaman Türk’ünün yerine İslamiyet’in<br />

kabulüyle birlikte manevi değerleri de yeni yeni kabullenmeye başlayan bir Türk profilinin<br />

aldığını görüyoruz. Ancak bu manevi değerlerin tamamen kabulü, uzun bir süreci kapsayacaktır.<br />

Bunun ilk örneği, Allah’a inanan ve onu güzel sıfatlarıyla öven ancak Azrail hakkında<br />

henüz bir şey bilmeyen Deli Dumrul’da ortaya konur. Deli Dumrul’un “Bre Azrail aman/ Tanrının<br />

birliğine yoktur güman” (DKK, 116) sözleri Azrail’e yakarışı, korkuyu ve pişmanlığı<br />

içeren bir serzeniş mahiyetinde olup ikinci mısra Deli Dumrul dışında birkaç hikâyede daha<br />

geçmektedir.<br />

Aynı zamanda Deli Dumrul Azrail’e meydan okumasına sebep olarak sarhoş olduğu için<br />

ne söylediğinin bilincinde olmadığını öne sürer. Deli Dumrul, sözünün nereye gittiğini bilmez,<br />

küfürlü sözler söyler, ancak hata yaptığını çok geç fark eder. Bunun gibi birkaç hikâyede de<br />

kahramanların (Deli Dumrul, Kazılık Koca, Salur Kazan) şarapta ölçüyü kaçırdıkları için yanlış<br />

kararların alındığı, tedbirsiz davranıldığı ve bilinçsizce konuşulduğu görülmektedir.<br />

“Şaraplıydım duymadım<br />

Ne söyledim bilmedim<br />

Beylikten usanmadım yiğitliğe doymadım<br />

Canımı alma Azrail medet” (DKK, 116).<br />

Arş, yer, gök kelimelerinin yanında Kadir Tanrı ifadesi iki inancın iç içe geçtiğini gösterir.<br />

Bu, kültürel anlamda Şamanizm’den İslamiyet’e geçişin bir göstergesidir.<br />

“Arş şahit olsun sekizinci kat gök şahit olsun<br />

Yer şahit olsun gök şahit olsun<br />

Kadir Tanrı şahit olsun” (DKK, 121).<br />

Yigenek, babasını esirlikten kurtardıktan sonra beylerle bir olup Düzmürd kalesini alır,<br />

kiliseyi mescit yapar. “Kalenin kilisesini yıkıp yerine mescit yaptılar. Aziz Tanrı adına hutbe<br />

okuttular.” (DKK, 150).<br />

Basat’ın Tepegöz’ü Öldürdüğü anlatıda geçen “Düzen oğlu Alp Rüstem şehit oldu.”<br />

(DKK, 154) sözü, mücadele esnasında kelime-i şehadet ve salavat getirmesi, Tepegöz’ün “Oğlan<br />

kurtuldun mu?” sorusuna her seferinde “Tanrım kurtardı.” demesi ve her anlatı sonrasında<br />

Dede Korkut’un “Ölüm vakti geldiğinde arı imandan ayırmasın. Günahınızı adı güzel Muhammed<br />

Mustafa'ya bağışlasın hanım hey!...” (DKK, 163) duası Oğuzlarda Şamanizmden İslamiyet’e<br />

geçişle birlikte dini inançların da yerleşmeye başladığının birer göstergesidir.<br />

Hz. Yusuf olayını hatırlatacak bir bölüm de Kam Püre Oğlu Bamsı Beyrek destanında görülür.<br />

Pay Püre’nin kâfirler tarafından on altı yıldır esir tutulan oğlu için ağlamaktan gözleri kör<br />

olur. Bamsı Beyrek kanlı mendilini babasına verir, gözlerine sürünce şifa olur ve açılır.<br />

Aşağıda dini değerler başlığı altında duanın önemi, peygambere inanma, rüyalara inanma,<br />

hayır yapma, ölüm inancı ve doğru yoldan ayrılmamak (ahlaki kurallar) konularına değinilmiştir.<br />

276 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!