24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sanın bile haksız yere kanının dökülmesine karşı ortak hassasiyet göstermelidir. Bu hassasiyetin,<br />

haklı zeminde, akla dayalı, uluslararası hukukun dilini bilen, meseleyi Dünya kamuoyuna taşıyabilecek<br />

basın üzerinden ve diplomasinin her boyutuna başvurularak kullanılması gerekir.<br />

Asırlık problemlerin çözümü gündelik tepkilerle maalesef olmuyor. Sadece Türkiye gündeminde<br />

değil, mesela Azerbaycan veya Uygurlara neredeyse “birdenbir” (yüzde yüz manasında Uygurca<br />

tabir) benzeyen Özbek kamuoyuna mesele taşınmamış, taşınamamıştır. Bunu sivil toplum<br />

ve kamuoyu başarabilir.” Şeklinde öneriler yer almaktadır (Oğurlu, 2015).<br />

Sivil toplumun ve diplomatların dikkatleri çekebilecekleri önemli hususlardan biri de<br />

Unesco’nun Kasım 1999 yılında ilan etmiş olduğu her yıl 21 Şubat’ta anılan “Dünya Ana Dili<br />

Günü” nde Uygurcanın bugünkü durumunun ele alınmasıdır. Unesco temsilcilerinin Çin’in eğitim<br />

politikasının ulaştığı her köye- kasabaya giderek yerinde incelemeleri önerilebilir. Dünyanın<br />

mirası olan Uygurcanın uygulanan politikalarla yok olup gitmemesi için tedbir alınmasına objektif<br />

bir yaklaşım olabilir.<br />

Her sene ülkemizde gerçekleşen 23 Nisan Çocuk Şenliğine Uygur çocuk ve gençler de<br />

davet edilmeli Çin’le dış işleri bakanlığımızın yapacakları çalışmalarla temsilci çocuk ve gençlerin<br />

gelmesi sağlanabilir.<br />

Avrupa’daki Göçmen Bakanlığı, Arabistan’daki hac ve petrol bakanlığı gibi Türk- Türk<br />

Devletlerinden sorumlu bir bakanlık açılabilir. Gaspıralı İsmail, İbrahim Abdurreşit gibi bilim<br />

adamlarının zamanın şartlarına başkaldırarak sağladıkları koordinasyon asrımızın getirdiği kolaylıklar<br />

ile daha kuvvetli olarak kurulabilir. Bu önerimin tarihsel bir dayanağı da mevcuttur:<br />

“Tanzimat döneminde bile,1908’dekurulan Türk Derneği Nizamnamesinin 2.Maddesi şu şekildedir:<br />

“Cemiyetin maksadı Türk diye anılan bütün kavimlerin mazi ve hâldeki asar, ef’al, ahval<br />

ve muhitini öğrenmeye ve öğretmeye çalışmak yani Türklerin asar-ı atikasını, tarihini, lisanlarını,<br />

avam vehavas edebiyatını, etnografya ve etnolojiyasını, ahval-ı içtimaiyasini ve medeniyet-i<br />

hazıralarını, Türk memleketin eski ve yeni coğrafyasını araştırıp ortaya çıkararak bütün dünyaya<br />

dağıtmak ve dilimizin geniş ve medeniyete elverişli bir dereceye gelmesine çalışmak ve imlasını<br />

ona göre tetkik etmektir (ÜSTEL, 1997).”<br />

Çin’in resmi olarak verdiği din eğitimi Uygurlar arasında dini radikalizme neden olmaktadır.<br />

Ayrıca devletin tahsis ettiği din adamlarının halk nazarında ki imajı da tartışılır. “Hükümet<br />

Mollası” olarak adlandırılan bu kişilerin söyledikleri ve yaptıkları kabul görmemektedir. Oysa<br />

benim bizzat tanıdığım bu görevlere atanmış ilim sahibi kişiler de mevcut. 18 Yaşından küçüklerin<br />

din eğitimi almaları kanunen yasaktır. Bu sorun, din ve vicdan hürriyeti esas alınarak evrensel<br />

koşulların sağlanması ve ailelerin çocuklarına dinlerini öğrenmelerini sağlayacak Din<br />

Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri ayarında derslerin devlet okullarında verilmesi ile çözümlenebilir.<br />

Bu çalışmaya örnek teşkil edecek bir çalışma; 1913 tarihinde İttihat terakki tarafından<br />

İstanbul’dan Doğu Türkistan’a gönderilen Rodoslu genç eğitimci Habibzade Ahmed Kemal’in<br />

Doğu Türkistan’da kurduğu yeni eğitim okullar, Ahmet Kemal tarafından hazırlanan tarih, coğrafya,<br />

matematik dersleri olarak belirlenen eğitim kurumudur. Ahmed Kemal’in 7 yıla yakın<br />

Doğu Türkistan’da amansız mücadele, çile ve eziyet içinde geçen hayatı ve bu konuda yazdığı<br />

“Çin-Türkistan Hatıraları” kitabı, devri incelememiz için eşsiz akademik değerdir (Hazret,<br />

2015).<br />

Mevcut din adamları halk tarafından olumsuz değerlendirildiği için dış işleri bakanlığının<br />

harekete geçerek diyanet işlerinin Avrupa ve Orta Asya’da yaptığı gibi bir uygulama ile din<br />

hizmetleri ve din adamı yetiştirilmesi konusunda Çin’le mutabakat varılarak, halkın güvendiği<br />

din adamlarının yetiştirilmesi sağlanabilir.<br />

Doğu Türkistan’daki Uygurca konuşan çocuk ve gençlik edebiyatının en mühim ve aciliyeti<br />

olan sorunları ve çözüm önerilerini bu şekilde sıralamak mümkün.<br />

Doğu Türkistan dışında yaşayan Uygurca konuşan çocukların çocuk ve gençlik edebiyatının<br />

sorunlarını ele aldığımızda ise şu şekilde sıralamak mümkündür; İşgalden sonra hicret<br />

eden Uygurların yaşadıkları yerel bölgeye uyum sağlayarak varlık savaşı verdiklerini görmekteyiz.<br />

Türkiye başta olmak üzere, Avrupa, Amerika, Afrika, Avustralya ve Asya’daki hemen hemen<br />

her ülkede Uygurlar mevcut. Yaşadıkları yerlerde kendi varlıklarını, kültürlerini ve dillerini<br />

484 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!