24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

2. Araştırmanın Amacı<br />

Bu araştırmanın amacı, Ömer Seyfettin’in seçme hikâyelerinin çocuk edebiyatı açısından<br />

değerlendirilmesine katkı sağlamak ve yazarın, çocuk edebiyatındaki yerini sorgulayarak<br />

hikâyeler arasında bu anlamda bir farkındalık sağlamaktır.<br />

3. Yöntem<br />

Nitel araştırma yöntemi ile yürütülen araştırmada, doküman incelemesi yoluyla elde<br />

edilen veriler betimsel analiz ve içerik analizi ile değerlendirilmiştir. Araştırmamıza konu olan<br />

seçme hikâyeler arasından çocuk ve çocukluk figürü ile ilgili olanlar, ele alınan konular bakımından<br />

başlıklar halinde değerlendirilmiş olup, değerlendirmeler konuyla ilgili alıntılarla desteklenmiştir.<br />

4. Bulgular ve Yorum<br />

Diyet, Kaşağı, And, Gizli Mâbed, Forsa, Bomba, Kütük, Başını Vermeyen Şehit, Ferman,<br />

Pembe İncili Kaftan, Topuz, İlk Cinayet, Yalnız Efe, Perili Köşk, Üç Nasihat, İlk Namaz,<br />

Yüksek Ökçeler, İlk Düşen Ak, Falaka başlıklı 19 hikâye, çocuk ve çocukluk figürü açısından<br />

incelenmiş olup içerikleri itibarıyla sınıflandırılarak şu konu başlıklarına ayrılmıştır:<br />

4.1. Çocuğun Dini ve Manevi Eğitimi<br />

Ömer Seyfettin hikâyelerinde milliyetçi bir söylemi çocuk kahramanların ağzından söylerken<br />

çocukların karakterleri üzerinde de durur. Özellikle cesur, dürüst kişilik özelliklerini<br />

yüceltir ve bunların Türk kültüründen kaynaklandığını sezdirir. İlk namaz hikâyesi özellikle<br />

manevi değerleri işleyen bir hikâyedir.<br />

Ömer Seyfettin, “İlk Namaz” hikâyesine göre dini ve millî değerleri önemseyen bir ailenin<br />

yanında yetişmiştir. Bu değerleri yazara, okumuş bir ailede yetişmiş olan annesi Fatma<br />

Hanım kazandırmıştır. Annesi Fatma Hanım oğluna bu değerleri aşılamak için kendisi örnek<br />

olmuş, ona bu değerleri şefkatli ve tatlı bir dil kullanarak aktarmaya çalışmıştır. Annesinin bu<br />

yaklaşımı onun hafızasına adeta kazınmış ve yıllar sonra bütün ayrıntılarıyla gözlerinin önünde<br />

canlanarak hikâyelerine konu olmuştur (Duymaz, 2006, s. 175).<br />

İlk Namaz (2013, s. 40) adlı hikâyesinde yazar, annesinin onun manevi dünyasının şekillenmesinde<br />

ne kadar önemli olduğunu şu ifadelerle vurgular:<br />

"-Nasıl dua edeceğim anne?<br />

O dua ederken dudakları hareket ettikçe, başörtüsü de hafifçe titrer gibi oluyordu.<br />

-Öncelikle Müslüman olduğum için ey yüce Allah’ım, sana hamd ederim, de… Sonra,<br />

vatanımın düşmanlarını perişan etmeni senden dilerim, de… Sonra da bütün acı çeken,<br />

hasta olan, felakete uğrayan, fakir olan Müslümanların sağlık ve kurtuluşlarını senden isterim,<br />

de… Kendin için, iyi olman ve şeytanın yalanlarına aldanmaman için dua et, demişti.<br />

Bu basit Türkçe duayı, annemin dolabındaki, karıştırmamın yasaklandığı, yıpranmış,<br />

Arapça, esreli ve üstünlü kitapları hatırlayarak içimden söyledim. Fatiha…"<br />

Çocukluk dönemi pek çok insan için unutulmaz anıların olduğu, kişinin yetişkin hayatına<br />

da tesir eden bir devirdir. Çoğu insan, çocukluk dönemlerinde yaşadığı ve unutamadığı anları<br />

zaman zaman dile getirme ihtiyacı hisseder. Ömer Seyfettin de, İlk Namaz hikâyesinde (2013,<br />

s.41) annesinin himayesindeki çocukluk döneminin, hayatının en güzel yıllarının olduğunu şu<br />

cümlelerle ifade eder:<br />

"Ah, o on beş yıl önceki çocukluk ve şimdiki ben… Tatsız, neşesiz, sevgisiz, aşksız<br />

ve heyecansız… Bomboş, bir hiçten daha boş geçen hayat… Şimdi hırslarla, basit isteklerle<br />

yaralı ruhum ve kalbim…"<br />

(…)"Daha dün gece görülmüş değerli bir rüya gibi mutlulukları unutulmayan bu<br />

geçici ömür içinde, kâbus olmayan yalnızca çocukluk çağı ve hatıraları… Şimdi düşünüyorum<br />

da, hayat da bu çaresiz geçmişin ardında kalan hayal dolu bir boşluk…"<br />

Kaşağı hikâyesi de çocuğun kazanması gereken manevi değerlerden dürüstlük temasının<br />

işlendiği bir hikâyedir. Hikâyede yazar iftiranın kötülüğünü anlatmaktadır. Kardeşine iftira atan<br />

568 <strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!