24.11.2015 Views

II ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU

CY5mNcim

CY5mNcim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

zın arşivlerde kalmaması, çocuklarımızla hem yazılı hem de görsel yolla buluşmasını sağlayacak<br />

model Kâloğlan masalıyla aşamalı olarak anlatılmaya çalışılmıştır.<br />

Kâloğlan masalı Sivas’ın Kuşkayası Köyü’nde yaşayan Karapapak Türklerinden derlenmiştir.<br />

Masalın anlatıcısı 1969 doğumlu, köyde çiftçilikle uğraşan Turan Benli’dir. Ortaokul<br />

mezunu masal anlatıcımız bu masalı ve bildiği diğer masalları köyün masal analarından olan<br />

annesinden dinlemiştir. Karapapak Kuşkayası halkının kültürü ve hayal dünyasıyla harmanlanan,<br />

kendi ağız özellikleriyle vücut bulan bu masal 2014 yılında derlenerek sözlü kültürden<br />

yazılı edebiyata kazandırılmıştır. Böylelikle birinci aşama gerçekleştirilmiştir. Kuşkayası Karapapak<br />

ağzıyla söylenen Kâloğlan masalının metni aşağıda verilmiştir.<br />

Kâloğlan<br />

Zamanın birinde bir Kâloğlan varımış. Bu Kâloğlan bir kötü bir kulübede yaşıyarmış,<br />

Kâloğlannan bu emsalları çoluk çocuk hep kâldi diye dalga geçerlermiş. Lağ ederlermiş Gel<br />

Kâloğlan, git Kâloğlan.<br />

Kâloğlan bir gün böle dağa gidirr, orda tüşünür ağlıyırr, “Yarabbi” işte, “senden geldi<br />

bu, beni sen böle yarattın amma elalem mennen dalga geçir.” diye orda ağlıyarken birdenbire<br />

bir sakallı dede gelir. Hızır Aleyhisselam nail olur. Selam! Aleykümselam! “Oğlum derdin nedi?”<br />

“Böle böle dede işte men kâlım diyem mennen herkeş lağ ediiir, mana gülüller.” “İyi oğlum<br />

diyirr aha sana iki tane gıl veririm. Senin kâllığın da gidecek bir de ne dileyersinse Allah o<br />

muradını verecek. Aha bu gılları birbirine togandırdın mı Allah bütün muradını verecek.” diyirr.<br />

Kâloğlan kahir adama, eline üzüne sarılirr öpürr. “Allah senden razı olsun.” diyirr, adam<br />

geçip gidirr.<br />

“Hele bir denim hele” diyir, “Bir at gelsin.” Gılı gıla togandırirr. Eyle bir at gelir kii sufat<br />

kimi adam böle elini uzatsa eli yetişmir. Ata minir, dolanır, tekkelden gılı gıla togandırır.<br />

Köyün yakınında eski halına dönür gelir. Gulübeye girir.<br />

Bir de patişah varmış, patişahın da orda garşısında tam, saray varmış, bunun gulubesinin<br />

karşısında. “Hele bir de gene gılı gıla togandırım, hele güzel bir yagışıklı delikanlı olum.”<br />

diyir. Hakkettende gılı gıla togandırir, eyle bir delikanlı olur ki ay parçası. Aynaya bakır, o<br />

sırada da patişahın güççük kızı bunu görür pencereden bunu görür. Tekkelden gılı gıla togandırır<br />

geri Kâloğan olur, kız gelir gulubeye basıp girir zornan. “Burdaki bi tenesi vardı, o kimdi?<br />

diyirr. “Yog işte kimse yog, sen patişahın gızı men Kâloğlan, işte dedidoku edeller, bilmem ne<br />

olar, sen çık get burdan.” “Yog o senidin” “yog men değildim” diyirr, amma gızı yolcu edir,<br />

gızın içinde içini gurt yiyir. Diyir “Bu Kâloğlanıydı, tılsım var bunda.”<br />

Neyse patişahın iki gızı daha varımış, bundan böyüg bunların evlenme zamanı gelir. Böyük<br />

gızı Vezirin oğluna verir patişah, onun ufağını Kizirin oğluna verir. En güççüğe de işte gırk<br />

tene elçi gelen olur vermiirr. Yani vermiirr dersem gız gitmiir. Patişah “verem gızım seni, buna<br />

verem işte bu soyludu bu boyludu.” diyirr. “Yoog men gitmem. “Ya!” “Men Kâloğlana gidecem.”<br />

“Etme gızım tutma gızım, el bize ne diyer, âlem bize ne diyer.” Yook baba ne diyerse<br />

desin, men Kâloğlana gidecem.” Ötekilerine bir güzel düğün yapırr böle, kırg gün kırgar gece<br />

düğün yapırr. Gızlarını verir hem de böle saray kimi evlere yerleştirir.<br />

Bunu da gene aciirr o iki katlı sarayın en alt bodrum gatına da bunu yerleştirir çaresi kesilir<br />

verir gızı. Düğünsüz derneksiz verir gızı da heç konuşturmur bu en alt bodrum kata yerleştirir.<br />

Kâloğlannan bacanakları işte lağ ediller, dalga keçiirller. Ordan sonra baldızları konuşturmuur<br />

gülüller buna her gün. İşte üstte yemek yiğiller, artıglarını başlarına sepiller. Onlar<br />

ikinci üçüncü katta, ya Kâloğlan da en alt katta.<br />

Neyse “Olur Allah’tandır.” diyirr, yalanız tılsım olduğunu karısından bile sahlıyır. Amma<br />

garısı bilirr, garısı bunu sıkıştıranda mecbur kalır garısına sırrını vermeğe. Diğirr ki “Böle<br />

böle, men aslında kâl değilem aha böle gılı gıla togandırdım mı her dediğim de olur. Aha menim<br />

sufatım da bu.” Gösterir, garı bayılır. Diğir “Hele doğruydu men sana boşuna gelmedim,<br />

görmüşüdüm sen idin o güzel oğlan”.<br />

<strong>II</strong>. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu 29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!