30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Demiriz “Naklen yayın, naklen yayın deyip duruyordun, al işte sana naklen yayın” diyerek<br />

bu görevi bana verdi… İnsanların önüne, sahneye çıkarken ne giyecektim? Koskoca Ankara<br />

Radyosu’nu temsil ediyordum. Öyle günlük kıyafetle çıkmak olmazdı ki. İyi, ama öyle bir<br />

kıyafetim yoktu. Bir gece için de dünyanın masrafını yapıp almaya değmezdi ki. Bir arkadaş<br />

imdadıma yetişti. O gece için, ışıklar altında pırıltılar saçan siyah bir giysiyle beyaz<br />

yumuşacık tüylü bolerosunu bana verdi. Acele çarşıya çıkıp topuklu bir ayakkabı aldık.<br />

Kuaföre gidip o yılların modası Farah Diba stili bir de saç yaptırdık. Kaşımı, gözümü,<br />

dudaklarımı boyayıp makyajımı tamamladık… Siyah giysi ve beyaz bolerolu halimi<br />

gördüğümde, kendimi yadırgamamın üstüne, bir de bana sipsivri gelen topuklu<br />

ayakkabıları ayağıma geçirince, bir apartmanın tepesinde aşağılara bakıyormuşum gibi bir<br />

duygu gelip içime oturdu. Müthiş rahatsızdım. Oyalı boyalı yüzümü aynada gördüğümde<br />

ise, hiç tanımadığım biriyle karşılaştığımı düşündüm. 14<br />

Ülkü Giray ve Adalet Ağaoğlu da Jülide Gülizar gibi yayıncılık mesleğine ilk adımlarını 1950’lerde<br />

Ankara Radyosu’nda atmışlardır. Bu üç kadının meslek hayatları boyunca edindikleri deneyimlerde<br />

benzerliklerin yanında, aynı sosyo‐kültürel kökenlerden gelmemelerinden kaynaklanan farklılıklar<br />

göze çarpmaktadır. Gülizar’dan 10 yıl sonra Ankara’da dünyaya gelmiş Ülkü Giray, üst düzey devlet<br />

memuru bir baba ve Kızılay’da memur olarak çalışan bir anneden oluşan bir ailenin kızı olarak, rejimin<br />

ideolojisini temsil eden kentli seçkin sınıflara daha yakın bir kökene sahiptir. Giray’ın bütün eğitim<br />

hayatı Ankara’da geçmiştir ve o da lise eğitimini Ankara Kız Lisesi’nde tamamlamıştır. Ancak, her ikisi<br />

de yüksekokul mezunu olan bir anne babaya sahip olan Giray için, eğitim hayatını sürdürmek bir<br />

mücadeleden ziyade, hem babası hem annesi tarafından teşvik edilen bir durum olmuştur. 15<br />

Giray, 11 yaşında çocuk programlarında görev alarak Ankara Radyosu’nda çalışmaya başlar. Liseyi<br />

bitirdikten sonra, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ne devam eder. Üniversite<br />

öğrencisiyken, 1956’daki sınavı geçtikten sonra radyonun da kadrolu elemanı olur. Kendisiyle yapılan<br />

görüşmede söz konusu dönemde Ankara Radyosu’ndaki çalışma koşullarından bahsederken, radyoda<br />

çalışan kadınların isimlerini hatırlamaya çalışmış; ancak hemen sonra konuşmanın akışını değiştirerek<br />

radyoevinde kendilerini eğiten erkeklerden konuşmayı tercih etmiştir. Bu soruya yanıt verirken<br />

yaşadığı duraksama, radyoevindeki erkek egemen çalışma ortamını göstermesi açısından anlamlıdır.<br />

Öte yandan, radyoevinde yönetici olarak çalıştığını hatırladığı tek kadın ise Adalet Ağaoğlu olmuştur.<br />

Adalet Ağaoğlu 1950’lerde Ankara Radyosu’nda dramaturg, yönetmen ve drama müdürü olarak<br />

çalışmıştır. 1929’da, Gülizar’la aynı yıl, Ankara yakınlarındaki Nallıhan kasabasında dünyaya gelmiştir.<br />

Babası tekstil tüccarı, annesi ev hanımıdır. Ailesi kasabanın eşrafı arasındadır ve kendisi Nallıhan’da<br />

hizmetçilerin bulunduğu büyükçe bir konakta yetişmiştir.<br />

Çocukluğunda Adalet Ağaoğlu okula gitmeyi, ev işlerinin yükünden bir “kaçış” olarak görmüştür:<br />

Üç erkek kardeşimin özgürlüklerine karşın gün batarken beni eve kapatmalarına öfke<br />

duyardım. Haksızlıktı bu. Babam başta, dördünün de bulaşıklarını ben yıkıyor, gömleklerini,<br />

pantolonlarını ben ütülüyordum. Annem hepsiyle tek başına başa çıkamazdı ki… Bizim<br />

onlara verdiklerimize karşın onlar bize hiçbir şey vermiyorlardı… İşte okula gidiyorlar, onlar<br />

da derslerini çalışıyorlarmış ya!... Böyle özürleri vardı. Herhalde ben de salt böyle bir<br />

özrüm olsun diye okula gitmek istedim. 16<br />

Gülizar gibi Adalet Ağaoğlu da eğitim hayatını sürdürebilmek için annesinin desteğiyle evdeki baba<br />

otoritesine karşı mücadele etmek zorunda kalır. İlkokulu bitirdikten sonra, babası, devletin koştuğu<br />

zorunluluğu yerine getirmiş olmaktan gelen bir rahatlamayla kızını ortaokula göndermek istemez.<br />

Ağaoğlu anılarında babasının bu kararına karşı “açlık grevi”ne gittiğini ve sonunda annesinin de<br />

ısrarıyla babasının pes etmek zorunda kaldığını söyleyecektir. Ardından aile 1938’de Ankara’ya göç<br />

eder. 17<br />

Cumhuriyet döneminin cinsiyet ideolojisine ilişkin çalışmalarda Cumhuriyet kadınlarının kamusal<br />

kimliklerinin oluşumunda “babaların” oynadığı rolün altı genellikle kalın bir kalemle çizilir. Babalar ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!