30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

tarihlerine ışık tutmayı amaçlayan bu müze, Roman kadınların aktif katılımını sağlayabilmek amacıyla<br />

Roman nüfusunun yoğun olduğu bir mahallede kuruluyor. 19<br />

Getirdikleri yenilikler dolayısıyla bazı örneklerini paylaştığım kadın müzelerinin sayısı bu kadarla<br />

sınırlı değil. Kuzey Amerika’dan Asya’ya, Afrika’dan Avusturalya’ya, Orta Doğu’dan Güney Amerika’ya<br />

ve Avrupa’ya; dünyanın pek çok yerinde kadın müzesi girişimleri bulunuyor. Her geçen gün sayıları<br />

artmakta olan bu müzelerle birlikte, içeriği doğrudan kadına yönelik olmayan müzelerde kadın<br />

hikayelerini anlatmak üzere hazırlanan geçici sergiler de hesaba katıldığında, müzeleri bu anlamda<br />

işlevsellendirmek çabasının gittikçe yaygınlaştığını söyleyebiliriz. Bu çabaların, ‐öznesi kadın olantarih<br />

yazımına, ve buna ek olarak, hem yaklaşımları dolayısıyla hem de rekabette avantaj kazanmak<br />

için geliştirdikleri yenilikçi teknikler sayesinde müzeciliğe katkıları yadsınamaz.<br />

Türkiye’de de kadın müzesi örnekleri bulunuyor. Son olarak, bunlardan ikisinin ‐İstanbul Kadın<br />

Müzesi ve İzmir Konak Belediyesi Kadın Müzesi’nin‐ yukarıdaki bilgiler ışığında kısa birer<br />

değerlendirmesini yapacağım. Eylül 2012’de açılan İstanbul Kadın Müzesi, fiziksel mekan arayışına<br />

hâlâ devam ediyor ve şimdilik, sadece sanal ortamda hizmet veriyor. Bir kent kadın müzesi olan<br />

İstanbul Kadın Müzesi’nin kent kadın belleğinin sanat ve kültür temasına odaklanan sürekli sergisi, bu<br />

alanda İstanbul’da “ilk”leri gerçekleştiren kadınların biyografilerinden oluşuyor. Merkeze feminist<br />

bakış açısının konulduğu, kullanılan dilden açıkça anlaşılıyor. Örneğin, müzenin içeriğinde paylaşılan<br />

bilginin kesin ve evrensel olduğu gibi bir takıntıdan ziyade diğer olasılıklara kapıların her zaman açık<br />

olduğu aşağıdaki gibi belirtilmiş:<br />

İstanbul Kadın Müzesi için “ilk” durağan bir kavram değildir. Sürekli sergide “ilk” olarak<br />

yer almış bir biyografi, kadın tarihindeki yeni akademik çalışmaların verileri ışığında, yerini<br />

unutulan/unutturulan, fakat yeniden keşfedilen bir “ilk”e bırakmanın da kıvancını yaşar. 20<br />

Müzenin küratörü Meral Akkent, sergi dahilindeki kadınların hayatlarını yazarken birtakım<br />

prensiplere bağlı kaldığını ve bu sayede de kadın hayatlarının farklı yaklaşımlarla yazılabileceğine dair<br />

bir örneği İstanbul Kadın Müzesi aracılığıyla hayata geçirdiğini belirtiyor: Akkent, ilk olarak, kadının<br />

kendi hayatını kendi kelimeleriyle anlattığı kaynaklara başvuruyor; bunların bulunmadığı durumlarda<br />

başka kadınların anlatılarına bakıyor; ancak bu ikisine de ulaşılamıyorsa erkeklerin anlatılarına<br />

danışıyor. Biyografisi paylaşılan hiçbir kadın, bir erkekle ilişkisi üzerinden tanımlanmıyor.<br />

Müze ayrıca kurumlararası işbirliğini destekleyen ve araştırmaların önünü açan birtakım<br />

uygulamayı da hayata geçiriyor. Sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanmasının yanında kullanışlı<br />

arayüzüyle dikkat çeken web sayfasında dünyadaki kadın müzelerinin düzenli olarak güncellenen bir<br />

listesi paylaşılıyor. Web sayfasındaki içeriğin tamamına Türkçe, İngilizce, Almanca ve İtalyanca<br />

ulaşmak mümkün. Kadın tarihi araştırmalarını bir havuzda toplamayı hedefleyen Türkiye Kadın Tarihi<br />

Akademik Araştırmalar Merkezi ve Kadın Tarihi Araştırmaları Ödülü projeleri de bu alandaki<br />

çalışmaları teşvik ediyor.<br />

İzmir Konak Belediyesi Kadın Müzesi ise tamamen farklı bir örnek. Ocak 2014’te açılan müze –<br />

belediyenin desteklediği bir müze olmanın haricinde belirgin bir şekilde‐ belediyeye ait. Müzede<br />

“Geçmişten Günümüze Kadın”, “Antik Çağ’da Kadın”, “Protesto ve Kadınlar”, “Öncü Kadınlar” gibi<br />

doğrudan bir konuya odaklanmayan farklı başlıklar ziyaretçiyle buluşuyor. 21 Özellikle, 19. yüzyıldan<br />

başlayarak günümüze kadar bu coğrafyada kadınlar tarafından gerçekleştirilen protestoların<br />

medyadaki yansımalarıyla beraber sergilendiği bölüm, belli birtakım çevreler dışında pek<br />

değinilmeyen “kadın ve direniş” konusuna odaklanması açısından dikkat çekici. Ancak gerek bu<br />

bölümde gerek diğerlerinde, Türkiyeli kadını özgürleştirenin Cumhuriyet’in “verdiği” haklar olduğu<br />

fikri açıkça kendini belli ediyor. Aslında bu, hem İzmir hem Konak belediyelerinin ideolojileriyle büyük<br />

ölçüde örtüşüyor. Bu noktada bir endişeyi dile getirmekte fayda var: Müzenin belediyeyle doğrudan<br />

ilişkisini düşünürsek, ‐uzun yıllardır görülen eğilim bunun aksine işaret etse de‐ belediyenin ileriki<br />

dönemlerde farklı bir ideolojiyi temsil eden bir gruba geçmesi halinde; bariz bir şekilde

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!