30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

feminist isteklerin reddedilmesi üzerine Shaarawi, Vafd Partisinin Merkez Kadın Komitesi<br />

Başkanlığından istifa etmiştir.<br />

Shaarawi, EFU’yu kurduktan sonra yayınlamaya başladığı feminist yazın l’Egyptienne’de (ve el‐<br />

Masreyya), ölümüne kadar, kadınların özgürlüğü, eğitimi, siyasi ve sosyal statüleriyle alakalı yazılar<br />

kaleme almıştır. 8 Paris, Amsterdam, Graz, İstanbul, Brüksel, Budapeşte, Kopenhag, Berlin gibi birçok<br />

önemli kentte düzenlenen feminist kongrelere ülkesini temsilen katılmıştır. Kadının hak ve<br />

özgürlüklerini kazanarak kamusallaşmasındaki tek engelin kadının ev içindeki kapalı yaşantısı<br />

olduğunu savunan Shaarawi’nin temel felsefesi, eşit eğitim hakkıdır. Bu nedenle hayatı boyunca<br />

kadınların eğitim alabilmesi için çabalamış, okulların açılmasına destek olmuştur. El‐Ezher<br />

Üniversitesi’nin saygıdeğer hocalarıyla da (Şeyh Muhammed‐Abdu gibi) bilgi alışverişi yapan<br />

Shaarawi, kadının Hz. Peygamber zamanında erkeklerle daha eşit koşullarda ve saygın bir hayat<br />

sürdüğünü söyleyerek Kuran’ın İçtihatlarla beraber yeniden yorumlanması için girişimlerde bulunmuş<br />

ilk feministtir. 9 Bu bağlamda İslamcı feministlerin şahlanarak özellikle İran’da 90’lardan itibaren aktif<br />

hale gelebilmesinin temelini, 1940’lı yıllarda Shaarawi’nin cesur girişimlerinde aramak yanlış<br />

olmayacaktır. Eşitlik ideali, yürekli söylem ve eylemleri ile çağının ötesinde yaşamış/düşünmüş olan<br />

Shaarawi, ardılı olan kadın liderlere de ilham ve cesaret vermiştir. Zeynep el‐Gazali, Doria Shafig,<br />

Newal es‐Saadavi gibi kendi döneminin devrimci kadınları, Shaarawi’nin başlatmış olduğu<br />

mücadeleye birer tuğla daha koyarak feminist kanadı Mısır’da güçlü hale getirmişlerdir.<br />

Sömürge döneminde ve sonrasında kapitalist sistem ve modern devletin gelişmesiyle birlikte<br />

birçok Arap toplumunda olduğu gibi Mısırlı kadınların da hak ve özgürlüklerini kaybederek evlere<br />

kapatıldığını ileri süren Shaarawi, kadının sosyal ve siyasal statüsünün yeniden tartışılmasını ve bunun<br />

için de, ataerkil sistemi de içeren, birtakım düzenlemelerin şart olduğunu ileri sürmüştür. Shaarawi,<br />

altyapıdan üstyapıya doğru ontolojik bir sosyal reformun eğitimle gerçekleşeceğine inanmıştır.<br />

Shaarawi’ye göre, İslami kodlarla ve keskin ataerkil ağlarla örülü olan Mısır toplumunda, kadınlar<br />

eğitim hakkına kavuştuklarında görünürlükleri artacak ve hangi sınıftan olursa olsun siyasi, sosyal ve<br />

ekonomik haklarına kavuşacaklardır. Böylece kadınlar aile içinde konumlandırılan “anne”, “eş” ve<br />

“bacı” kimliklerinden ziyade toplumda hak ettikleri yere sahip olabileceklerdir.<br />

Shaarawi sosyal reformun yanı sıra kadına oy hakkı tanınmasını, poligaminin kurumsal ve<br />

kavramsal düzeyde sorgulanmasını, boşanma hakkının düzenlenmesini ve evlilik yaşının<br />

yükseltilmesini talep etmeye cesaret etmiştir. Bu taleplerin önemi, ancak zamanın koşulları göz<br />

önüne alındığında anlaşılabilir.<br />

Shaarawi’nin konuşmaları ve L’Egytienne’da yazdıkları çerçevesinde, kendisinin devrimciden<br />

ziyade bir reformist olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır. İslami düzene ya da toplumsal kuralları<br />

kökten değiştirmek yerine dönüştürmeyi daha uygun görmektedir. Ona göre feminist hareketin<br />

hedefi, miras alınan fakat zamanın ihtiyaçlarına ayak uyduramayan yasalar, gelenekler, gösterişli<br />

davranışlar ile ataerkil sistem tarafından şekillenmiş sosyal statülerdir. Kadının erkekle eşit hak ve<br />

özgürlüklere sahip olabilmesi ve sosyal düzenin değiştirilmesi ve dönüştürülmesi de eğitim ile<br />

mümkün olacaktır. 10<br />

Feminist mücadele Ve “kimlik” problematiği<br />

Sömürge dönemine asla dönmek istemeyen Mısırlılar için batının “yozlaşmış” değerlerinin aksine<br />

doğunun “ahlak normları”na uygun bir kimlik oluşturulmalıydı. Ancak heterojen toplum yapısı ortak<br />

değerler üzerinden şekillendirilebilecek bir kimliğe müsait olmadığından, etnik kökene dayalı milli bir<br />

kimlik üzerinden söylem alanı açmak 11 Mısır için zor görünüyordu.<br />

Ortadoğu ülkelerinin sömürge geçmişi 20.yüzyılda Mısır’ın siyasi, ekonomik, kültürel hamlelerini<br />

etkilemiştir. Örneğin Nasır önderliğinde şahlanan Arap milliyetçiliği ve Mısır’ın Ortadoğu devletleri<br />

üzerinde kendine hasrettiği lider rolü, tam bağımsızlık ve mutlak güç olma idealiyle ilişkilendirilebilir.<br />

Köklü bir tarih ve kültüre sahip olan Mısır, bağımsızlığını ilan edene kadar İngiliz sömürgesi olarak<br />

yaşamıştır. Bu dönemde üstyapının İngiliz etkisi altında şekillenmesi zamanla kültürel kimliğin<br />

kaybolmasına ya da yöneticiler tarafından unutturulmasına ve en önemlisi de bir kuşağın belleğinde<br />

Batıya ve Batıyı temsil eden her türlü değere ilişkin büyüyen bir nefretin doğmasına neden olmuştur.<br />

Batı emperyalizmine karşı duyulan bu nefretin yalnızca Batı’nın politikalarına değil, aynı zamanda

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!