30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

oturursunuz”. Ben yani şok oldum. Elim ayağım titredi. Ne yapacağımı şaşırdım. Hep<br />

söylerdi, söylerdi ama gerçek olmamıştı yani. Bizim kız ağladı, küçüktü. […] O ara şok<br />

oldum, olur dedim, oturalım filan. Sonra düşündüm, dedim biz beraber oturamayız. Bu iş<br />

abime intikal etti. Abim demiş, ben kesinlikle kız kardeşimi beraber oturtmam. Evlen, her<br />

parmağına bir kadın. Ama ben kız kardeşimi böyle herkesin gözü önünde ezdirtmem. Ayrı<br />

oturacak… Peki demiş, gitmiş; annesine, babasına söylemiş. Annesi babası, yok oğlum<br />

demiş. Bir arada olmaz. Bir arada oturmak çok zordur, demiş. Sen ayrı ev tut. Aman işte,<br />

bunlar evlendiler. Düğün, dernek. […] ciğerlerim yanacak. Bu dilde kolay bi şey. Bizim Bey<br />

yine işe gitti. Şantiyeleri var. Kız gelmiş… Baktım bu geldi. “Gidiyem bu gece, ben damat<br />

olucam, acele ben giyiniyem. Bir ağırladım. Çok kötü olduk yani. Kız da benle. Kimse yok<br />

yanımızda. O zamandan böyle vicdanları. Demediler böyle kız yani tek başına oturuyor;<br />

çıktı, gitti. “Peki niye vakti zamanında size ayrılmayı teklif etmedi?” Yok, benim<br />

hanımımdır, nasıl bırakacağım. Benim kızım var. Sen benim namusumsun. Ailemsin, ben<br />

seni hayatta bırakmam diyor. “Peki siz teklif ettiniz mi ayrılmayı?” Abim öyle sordu; eğer<br />

sen ayrı oturmayı istemiysen ayrıl yani. Resmen ayrıl; ondan sonra kardeşim gelsin. Hayır,<br />

dedi. Ben o işi hiç kabul etmiyorum. Benim çocuğum var, çocuğumun annesi. Ben ondan<br />

bir kötülük görmedim; ben onun terbiyesinden. Yalnız benim çocuğum yok. Ben ona da<br />

bakarım, buna da bakarım. Ben de o zaman kabul etmedim. Gidip baktım, kardeşimin<br />

yanında oturacam. Eeeee, kardeş yanında oturmak çok mu kolay? Annen yok, baban yok.<br />

Eeee abim evlendi. Zaten onun çocuğu var. Kendisi zor idare ediyor. Bir de ben mi gidicem,<br />

bir de çocuk…<br />

Ataerkil aile ilişkilerinde, yetişkin de olsa, bir kadın bağımsız bir birey olarak algılanmaz. Birden<br />

fazla vasisi olan ergen yerine konur. Evlenmeden önce vasisi babası, yoksa ağabeysi, evlendikten<br />

sonra ise kocasıdır. Bu sınırlılıklar içerisinde, evliliği yürümeyen Urfalı kadın kendisi için en uygun olan,<br />

en rahat edebileceği ortamı ve pozisyonu bulmaya çalışır. Kadının yalnız kalması sosyal çevre<br />

tarafından benimsenmez. Erkeği olmayan evin dışarıya karşı temsil edilemeyeceği düşünülür. Bu<br />

yüzden Urfalı kadın kocasının üzerine kuma getirdiğini ve yalnız yaşadığını etrafındakilere söylemez.<br />

Öte yandan, her ne kadar ayrı bir hanede kocasının maddi desteğiyle yaşasa da yaşamından memnun<br />

değildir ve büyük bir haksızlığa uğradığını düşünmektedir. Bu durumu şöyle ifade eder:<br />

…[…] Hak dediğin zaman illa karı koca değil. İki insanın da birbirine haksızlığı olabilir.<br />

Yani, haksızlığa dinen hiç kabul yok. Haksızlık da hiç, dünyada yeri yoktur. İlle de kul hakkı.<br />

Birbirinde kulun hakkı varsa ancak Allah onun hakkını verebilecek. Allah isterse onu<br />

affeder. Yani isterse bin defa. Mesela benimle senin aran açık. Sen bana çok yalvarıyorsun<br />

hakkını helal et diye. Ama ben seni komşu hatırı için etsem, ama içimden etmesem, o hak<br />

olmaz. Onu Allah bilir ya. Karı kocanın arasında da öyle. Hangi erkek iki hanımı bir tutmuş?<br />

Tutabilir mi? Tutamaz, tutmuyor da…[…]. O zaman insanlar azmış, Müslümanları<br />

çoğaltmak istemişler. Onun için evlilik koymuş ki, Müslümanlar çok olsunlar; güçlü<br />

olsunlar. Ama yine de bir tutarmış. Mesela 40 yaşında kalkmış; ilk evliliğini bir dul bayanla<br />

yapmış. Yani, yapmayabilirdi kendisi. Ama şimdi öyle mi? Artık Peygamber devri geçmiş.<br />

Peygamberimiz demiş ama, haksızlık yapmayın; boşuna evlenmeyin. Gerektiği zaman<br />

evlenin. İlle de her erkeğin evlenmesi. Yani şey değil. Farz koşmamış. Evlendiğin zaman da<br />

bir tutacaksın. Hiçbir zaman kadınlara haksızlık yapmayacaksın. Eeee şimdi öyle mi? Hangi<br />

adam evlenince haksızlık yapmıyor? … Ben de hiçbir kadının başına gelmesini istemem;<br />

ikinci evlilik hiç hoş değil. Hem insan açısından. Yani manevi açıdan, maddi açıdan hiçbir<br />

toplumda hoş değil. Bir kadın bir erkeğe yeter. Bir erkek de bir kadına yeter. Mesela, bir<br />

gün bir hanımla gezmeye git; öbürsü gün öbür hanımlan. Bir gece onun yanına git, bir gece<br />

git orda kal. Ben hiç hoş karşılamıyorum. Ama mecburi durumlar olsa da. Bir de en çok<br />

maddi açıdan. Onun için her şeye katlanmak zorundayız…[…] Peygamberimiz bile kadın<br />

seçiymiş. Sevdiği bir kadın varmış. Ben bazı kızıyam Peygamberimize. Diyem niye bunu şey<br />

yapmış? Başka şey adet etseydi Peygamberimiz. Yani Peygambere bile, benim ona bile<br />

kızdığım oluyor. İki evliliği niye adet etmiş? Etmeseydi. Peygamberimiz bile yapmış. Tövbe<br />

estağfurullah. O bile kabul etmiş. Ama etmemesi gerekirdi. Kadınları savunsaydı bu hakkı<br />

yani demezdi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!