30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kocaları öldükten sonra, Sevguli ve Keje, aynı evde yalnız kalırlar. Beraber oturmaya, bu kez<br />

kocaları olmadan devam ederler. Yıllar sonra Keje felç geçirir ve yatağa bağımlı hale gelir. Keje’yi<br />

yıkayan, giydiren, yemek yediren yine Sevguli’dir. Sevguli Keje’ye eski günleri nasıl hatırlattığını şöyle<br />

anlatmıştır:<br />

Anlatıyorum, ona sen bana böyle böyle davrandın. Keje’nin gözleri doluyor ve<br />

konuşamadığı için kafasına vurup üzülüyor. Bu olayları sana anlattığım gibi ona da<br />

anlatıyorum, ağlıyor.... Her kış, biz ikimiz yalnızız. Ne gelen var ne giden. Sadece eski<br />

anılarımızla başbaşayız. Yazları çocuklarımız, torunlarımız ve komşularımız geliyor. O<br />

zaman güzel oluyor.... Keje’ye çok yazık.... Bu duruma düşecek kadın değildi... Keje’ye yine<br />

bakan biri var, ben elden ayaktan düşersem bana kim bakacak?.... Artık çocukların ve<br />

onların eşlerinin vicdanına kalmışım. 14<br />

Sevguli’nin hikâyesi, belki 80 yaşını aşmış sıradan bir köylü kadınının hikâyesi olarak okunabilir.<br />

Ancak bu hikâye, sadece Sevguli’nin değil, daha bir kuşak öncesine kadar Varto (esasen bu<br />

gelenellemeyi Türkiye kırsalı için de yapabiliriz) ve çevresinde yaşayan birçok kadının hayatını<br />

anlamak açısından önemlidir. Sevguli’nin hikâyesinde sadece kuma olmak değil, üzerine kuma<br />

getirilen kadının, doğan ve büyüyen çocukların psikolojisi de gizlidir. Sevguli, ataerkil bilgi ve güç<br />

sisteminin bir nesnesi olarak konumlandırılmıştır. Onun hayata hikâyesinde, toplum tarafından<br />

belirlenmiş olan onur ve namus kodlarının özellikle kadın yaşantıları üzerinde ne denli baskı yaratan<br />

bir etkiye sahip olduğu da görülmektedir.<br />

Varto’da tek eşli evlilikler norm olarak görülmektedir. Ataerkil sistem içinde, evlilikler soyun<br />

devamının aracı olarak algılandıklarından, bazı evliliklerde kocanın ilk eşinden hiç çocuğu, özellikle de<br />

erkek çocuğu olmamışsa, ona “hasta” durumuna düştüğü gerekçesiyle kocanın bir daha evlenmesi<br />

uygun görülebilir. Günümüzde daha az da olsa, birkaç kuşak öncesine kadar kocanın ilk eşinin, kuma<br />

evliliğine razı olduğu görülmüştür. Razı olmayan kadın da çevredeki sözü geçen insanlar tarafından<br />

razı edilirdi. Keje örneğinde de görüldüğü gibi, bu kadınların kendi kocalarına uygun eş aradıkları da<br />

vakidir ve bu kadınlar buldukları eşin sağlıklı ve çocuk doğurucak yaşta olması gerektiğine<br />

inandırılmışlardır.<br />

Evlilik gerçekleştiğinde, her iki kadın da artık bir birlerine “hewî” yani kuma olmuşlardır. “Hewî”<br />

terimi tanımlama terimidir, hitap terimi olmadığından Hewî’ler birbirlerine ya wayê yani bacı diye, ya<br />

da adlarıyla hitap ederken, aslında bu kurumun içinde “tuhaf” bir “kız kardeşlik” durumundan söz<br />

edilebilir. Sevguli’nin kocaları öldükten sonra bile Keje’ye bakması bu “kardeşlik” durumunun da bir<br />

göstergesidir. Yine Sevguli’nin hikâyesinde de gördüğümüz gibi, ilk eş resmi nikahlı eş olarak<br />

kalmaktadır ve doğan çocuklar ilk eşin üzerine kaydedilmektedir. İkinci eşten doğan çocuklar<br />

genelikle ilk eş tarafından bakılır ve büyütülür. Büyüyen çocuklar kendi annelerinden daha çok<br />

“dêmari”ye üvey anneye anne derler. Bu davranış baba tarafından desteklenir ve toplumdada “asil”<br />

bir davranış olarak takdir görür.<br />

İlk eşin kocasına ikinci bir eş aramasındaki en önemli nedenler; aile soyun devamı, arazinintoprağın<br />

gelecek nesile aktarımı ve çocukları sosyal güvence olarak görmeleridir. Bu yüzden çocuklara<br />

özellikle erkek çocuklara sosyal güvence gözüyle bakılır. Özellikle kırsal kesimde insanlar birşeyler<br />

üretebildikleri sürece yaşamlarını sürdürebilirler. Yaşlılıkta ve hastalıkta tek güvenceleri çalışan<br />

çocuklardır. Çocuğu olmayan kadın “hewî”sinden olan çocuklara, kendi çocuklarıymış gibi davranarak,<br />

çocuklarla kendisi arasında bir sevgi bağı oluşturmaya çalışır. Aslında kendisini yaşlılık ve hastalık<br />

dönemleri için bir nev’i güvenceye almış olur.<br />

Burada bu ataerkil “doğrulamayı” tek doğruymuş gibi veren cinsiyet rejiminin kadınların ikincil<br />

pozisyonlarını nasıl normalize ettiği önemlidir. Sevguli ise durumdan habersiz değildir. Neler<br />

olduğunun yıllar sonra bile farkındadır; üzgündür, pişmandır. Ancak Sevguli talihsizliğini “ne

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!