30.05.2016 Views

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

sempozyum_bildiri_kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kendisiyle yapılan söyleşilerde bu şekilde tanımlanan baba figürü, yazarın bazı öykülerinde de<br />

karşımıza çıkar. Annesinin anlattığı hurafeler nedeni ile gök gürültüsünden korkan küçük kızına, doğa<br />

olaylarının nasıl olduğunu anlatan laik ve pozitif bilime önem veren baba, kendi babasına ilişkin<br />

anlatımını fazlasıyla çağrıştırır örneğin.<br />

Söyleşilerde ve öykülerde ön plana çıkan aydınlanmacı babaya karşın, anneden çok az söz edilir<br />

oysa. Yazar tıpkı öyküdeki “hurafelerin, dolayısıyla geçmişin ve terk edilmesi gereken akıl dışı<br />

geleneklerin taşıyıcısı” anne figürü gibi, kendi annesinden de babanın modernliğine inat muhafazakar<br />

ve gelenekçi bir kadın olarak söz eder. Babasının onun eğitimi için yaptığı fedakarlığa rağmen<br />

eğitimini tamamlayamamasının nedeni olarak annesini gösterir. Zira orta ikinci sınıftayken annesi<br />

onun fikrini dahi sormadan kendisinden 20 yaş büyük bir akrabasıyla evlenmesine karar vermiştir.<br />

Söyleşilerde annesinin onu zorla evlendirmesinden söz etse de evliliğinden fazla söz etmez. Bu<br />

konuda son derece geçiştirmeci bir aile anlatısıyla karşılaşırız. Eşi “çok iyi bir adam”dır. “Çok bilgili”dir.<br />

“Bir ocak ailesinden gelmekte”dir.” Ama bu kadar. Eğitimine devam etmek isterken rızası alınmadan<br />

evlenmiş olmasının, eşiyle aradaki yaş farkının, evlenmeyle birlikte kent hayatından kısmen de olsa<br />

köy hayatına geçmenin, onun üzerinde yaptığı etkilere dair hiç bir şey işitmeyiz kendisinden. Bu<br />

konuya <strong>bildiri</strong>nin sonunda tekrar dönülecek. Öncesinde yazarın otobiyografik anlatısının diğer temel<br />

özelliklerine bakmayı sürdürecek olursak; Ocak’ın otobiyografik anlatısının, klasik kadın<br />

otobiyografileriyle benzerlikler taşıdığı belirtilebilir. 5 Yukarıda da değinildiği gibi anlatıda baba önemli<br />

bir yer tutar örneğin. Babanın yanı sıra kamusal alanda saygın birer yer sahibi olan çevresindeki başka<br />

erkeklerden de sıkça söz ettiğini duyarız. Nitekim aile dostları şair Ahmet Arif, abisi olan tanınmış<br />

hukukçu ve siyaset insanı Canip Yıldırım, akrabaları Ziya Gölalp sık sık gündeme gelir. Özellikle de Ziya<br />

Gökalp. Kendisi de Ziya Gökalp’in yaşamı üzerine bir inceleme kitabı kaleme almıştır.<br />

Yazar kamusal alandaki başarılardan söz eder ama bu başarının neyin pahasına gerçekleştiği, özel<br />

yaşamdaki çelişkiler, hayal kırıklıkları ya da destek ağları pek görünmez. Üstelik burada da yine klasik<br />

otobiyografilerin başka bir ortak özelliği görülür: rastlantısallık. Ona göre başarısı tümüyle rastlantıyla<br />

gerçekleşmiştir. Yastığının altındaki öyküler, tesadüfen abisi tarafından görülmesi ve öyküleri okuyan<br />

Ahmet Arif’in teşvikiyle ortaya çıkmıştır. Yazdıklarının kıymeti, kamusal alanda kabul görebilirliği,<br />

çevresindeki iki önemli erkeğin verdiği değer ve onayla ifade edilir.<br />

Gerek öykülerinden çıkarabildiğimiz otobiyografik unsurlar gerekse de söyleşiler, bize Esma<br />

Ocak’ın yaşamıyla ilgili doğrusal bir hikaye sunar: Eğitimini yarıda bırakarak evlendirilme, kendinden<br />

yirmi yaş büyük eşiyle zamanın bir kısmını köyde geçirmeye başlama. Üç çocuk sahibi olduktan sonra<br />

eşi vefat edince köydeki geniş arazilerinin başına geçme. Bu arada yazdıklarının bir rastlantı sonucu<br />

gün yüzüne çıkması ve ulusal çapta tanınan bir yazar haline gelme.<br />

Kuşkusuz bu anlatı aynı zamanda bir başarı öyküsüdür. Söyleşilerde bireysel çabalarıyla sadece<br />

kendini eğitmekle kalmadığını, çevresini de sürekli eğitme misyonunu yerine getirdiğini anlatır. Köy<br />

yaşamına ilişkin anlatılanlar çevresindeki kadınlara okuma yazma öğretme, sağlık eğitimi verme gibi<br />

faaliyetlerle doludur. Bu çevresini aydınlatan başarılı kadın öyküsünün örttüğü çelişkileri söyleşilerde<br />

aramak nafile bir çaba olmaktan öteye geçemez. Buna karşın kaleme aldığı kimi öykülerin, yazarın<br />

özyaşam anlatılarında yer almayan bu tür unsurların izlerinin sürülebileceği mekanlar olarak<br />

değerlendirilmesi mümkün görünüyor. Öykülerdeki bu izlere geçmeden önce, yazarın öykülerinin<br />

genel özelliklerinden söz etmekte fayda var.<br />

Öykülerin genel özellikleri ve öykülerdeki otobiyografik unsurlar<br />

Esma Ocak’ın öykülerinin önemli bir kısmı kırsal hayat üzerinedir. Her ne kadar yukarıda<br />

bahsedilen batılı üçüncü gözün bakışı da olsa, öykülerindeki anlatım ve detaylar olağanüstüdür.<br />

Çevresindeki kadınların gündelik hayatı, doğum, ölüm gibi döngüler, kadınların emek süreçlerini son<br />

derece yalın, çarpıcı bir şekilde anlatır. Kelekteki Kadın ya da Doğum 6 gibi öykülerin barındırdığı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!